• DOLAR 32.379
  • EURO 34.968
  • ALTIN 2325.646
  • ...
"Diyanet'in ulaşamadığı hiçbir Müslüman topluluk kalmayacak"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

HABER MRK - Gürcistan Ortodoks Patriği ll. İlia’nın resmi daveti üzerine Gürcistan’a giden Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Gürcistan temaslarına dair yaptığı değerlendirmede Patrik ll. İlia ile yaptığı görüşme ve aralarında imzalanan ortak bildiri, Gürcistan Cumhurbaşkanı Margvelaşvili, Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Khabadze, bir Diyanet İşleri Başkanının tarihte ilk defa Ahıska Türklerini ziyareti, Acara Müslümanlarıyla görüşmesi gibi birçok konuya yer verdi.

Diyanet İşleri Başkanlığının dünyadaki Müslüman topluluklara dair yürütülen çalışmalarına da değinen Başkan Görmez, Kasım ayında Latin Amerikalı Müslüman liderleri de bir araya getireceklerini kaydetti.

“Dinler barışın önünde bir engel gibi gösterilmeye başlandı”
Diyanet İşleri Başkanlığının dünyadaki tüm Müslümanlara ulaşmak için yaptığı çalışmalar kapsamında dünyada hemen hemen ulaşılamayan hiçbir Müslüman topluluğun kalmayacağını belirten Başkan Görmez, “Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye'de sadece din hizmetleri ve din eğitimi hizmetlerini yürütmüyor. Aynı zamanda gönül coğrafyamızda ve bize ihtiyaç duyan tüm soydaş, dindaşlarımıza da hem din eğitimi hem din hizmetleri alanında hizmetler götürmeye devam ediyor. İlerleyen zamanla din ve toplum ilişkisi konusunda bazı sorunların yaşandığını görüyoruz. Yeryüzüne barışı, güvenliği getiren dinler aynı zamanda barışın önünde bir engel gibi gösterilmeye başlandı.”dedi.

“Diyanet’in dünyada ulaşamadığı hiçbir Müslüman topluluk kalmayacak”
Başkanlık olarak 5 ayrı platform oluşturduklarını kaydeden Görmez, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bunlar; Avrasya İslam Şurası, Afrika Müslüman Dini Liderler Zirvesi, Avrupa Müslümanları Buluşması, Balkan Diyanet İşleri Başkanları Toplantısı, Dünya İslam Bilginleri Barış, İtidal ve Sağduyu İnisiyatifi. Kasım ayında da Latin Amerika Dini Liderler Zirvesi'ni düzenleyeceğiz. Böylece dünyada hemen hemen ulaşamadığımız hiçbir Müslüman topluluk kalmayacak. 2015 yılının ilk çeyreğinde de Dünya Müslüman Azınlıklar Kurultayı'nı yapmayı düşünüyoruz.

"Ziyaretlerimiz geniş bir programın parçası”
Hristiyan ülkelerde yaşayan Müslümanlar ile Müslüman ülkelerde yaşayan Hristiyanların sorunları artmaya başladı. Bunun için bilhassa bu iki dünyanın dini kurumlarının işbirliğine ihtiyacı vardı. Önce Moskova Patriği ile iletişime geçerek, ortak bir komisyon oluşturduk. Daha sonra ise Gürcistan'ın Ortodoks Kilisesi Patriği ll. İlia'yı Türkiye'ye davet ettik. Bütün bu ziyaretlerimiz aslında bu geniş çerçevede bir büyük programın parçası olarak yer alıyor. Gürcistan'daki ziyaretlerimiz çok olumlu geçti. Tarihi ziyaretler gerçekleştik. Önemli konular ele alındı. Tarih boyunca bu topraklarda farklı kültür ve inançtaki topluluklar birlikte yaşadı. Görüşmelerde Gürcistan'daki Müslümanların dini eğitim, cami gibi ihtiyaçlarını da ele aldık. İş göçü nedeniyle Türkiye'ye giden Gürcülerin dini, ibadet hayatlarının nasıl olacağı da ele alındı”


“Ahıska’da ciddi bir insanlık dramı var”
“Ahıska'daki en büyük sorun Geri Dönüş Yasası çıktıktan sonra dahi sadece 26 ailenin dönmüş olması.” diye belirten Görmez, “Bu ailelerin de hem maddi hem manevi orada kendi kimliklerini idame ettirecek bir ortam bulamamış olmaları en büyük sorun olarak görülüyor. Dönecek olanlar 5 binleri bulan bir rakam. Burada ciddi bir insanlık dramı var. Çünkü on binlerce insan önce Özbekistan'a oradan Azerbaycan'a oradan dünyanın muhtelif yerlerine sürgün edildi. Dünyanın sürgün milletlerinden bir tanesi. Her birinin acıklı bir hikayesi var. Orada konuştuğumuz insanların her birinin roman olacak, bütün insanlığa ibret olarak takdim edilecek çok acıklı bir tarihi var. Dolayısıyla bu 5 bin insan dahi dönecekse ki diğerlerinin de dönmesi gayet tabii, insanlarının kendi topraklarına, vatanlarına, hasret duydukları yerlere elbette dönmeleri çok önemli fakat dönebilmeleri için öncelikli manevi ortam gerekiyor.

“Gürcistan temaslarımızda nitelikli birliktelik üzerinde durduk”
Acara Özerk Cumhuriyeti'ndeki durum da farklı değil. Özellikle böyle bölgelerde her namaz kılınan yere 'cami' adı verilemez. İnsanların kendi dini kimliklerini, inanç kimliklerini içinde ifade ettikleri, buldukları, çocuklarına bilinç olarak miras bıraktıkları bir mabet oluşmazsa buna cami denilmez. Yaptığımız görüşmelerde nitelikli birliktelik üzerinde durduk. Bunun üç şartı vardı. Alabildiğine inanç özgürlüğü, nitelikli din eğitimi ve mabet ihtiyacının karşılanması”şeklinde konuştu.

Başkan Görmez, karşılıklı ziyaretlerin ardından bütün kurumlarda iyi niyetin, müspet yaklaşımın oluştuğunu da sözlerine ekledi. (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir