GAZİANTEP- Diyarbakır’da ailesiyle birlikte akraba ziyaretinde giden İlke Haber Ajansı (İLKHA) muhabiri Ali Adıyaman’ın PKK tarafından kaçırılmasına tepkiler gelmeye devam ediyor.

Gaziantep’te yayınlanan Referans Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve TV yapımcısı Gazeteci Yaşar Yavuz, İLKHA muhabiri  Gazeteci Ali Adıyaman’ın PKK’lılarca kaçırılmasını şiddetle kınadığını belirterek,  meslektaşları olan Adıyaman’ın derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Yavuz verdiği demeçte, “İlke Haber Ajansı muhabiri Ali Adıyaman kardeşimizin özgürlüğünden alıkonulmasını şiddetle kınıyorum. Tabi ki gerek dünyada, gerek Türkiye’de mesleği özgür düşünmek olan gazetecilerin, bu özgür düşüncelerinden dolayı alıkonulması kabul edilir bir şey değildir. Yani bir gazetecinin fikri düşüncesi ne olursa olsun, o düşüncesi bir başkasının ister hoşuna gitsin, ister gitmesin, özellikle bizim toplumda ve hasseten bölgemizde  englellenmesinin, anlaşılabilir hiçbir tarafı yoktur. Bizler yani bu ülkede yaşayan basın mensupları özgür olmalıdır. Fikir ve düşüncelerimizi kabul etmediğimiz müddetçe, doğruya iyiliğe erişemeyiz. Hal böyle olunca yıllar yılı bölgede derin güçler tarafından birçok Kürt aydını, yazarı ve düşünürü, sadece düşüncelerinden dolayı öldürüldü. Zaman zaman da kaçırıldı.”  ifadelerini kullandı.

“Özgür düşünen bir meslektaşımızı alıkoymaları, tamamen kendileri ile çelişen bir durumdur”

Gazeteci Yavuz devamla, “ Yıllardır bölgede özgürlük mücadelesi verdiğini söyleyenlerin, özgür düşünen bir meslektaşımızı alıkoymaları, tamamen kendileri ile çelişen bir durumdur. Meslektaşımızın kaçırılmasına anlam vermek mümkün değil. Belki başka birileri yapsa neyse diyeceğiz. Ama güya halkı için mücadele ettiğini iddia eden birilerinin, böyle bir teşebbüste bulunmasını ben bir Kürt gazeteci olarak kabullenemiyorum. Bu olayı da esefle ve şiddetle kınıyorum. Yine bu meslektaşımız köyüne evlilik hazırlığı için gidiyor. Fakat bu meslektaşımızın, sırf yaptığı haberlerden dolayı kaçırılmasının, gerçekten kabul edilebilir bir tarafı yoktur ve acı bir durumdur. Hele hele bize, biz Kürt toplumuna yapılan böyle bir hareketin hiç yakışmayacağını düşünüyorum. Birilerinin bu konuda çıkıp, özellikle Kürt aydınlarının, bu tasvip edilmeyen olayla ilgili çıkıp bir şeyler söylemesi gerekir. Eğer biz bu bölgede birileri farklı, bizim gibi düşünmüyor diye, böyle bir girişimin içerisinde bulunacak isek, o zaman biz Kürtlerin özgürlükten bahsetmesi de söz konusu olmamalıdır.” diye konuştu.

Gazeteci Yavuz  son olarak,  “Bu bağlamda bu arkadaşımız en kısa ama en kısa ve acil bir zamanda ailesine kavuşturulmasını istiyoruz. İnşallah kardeşimiz ve meslektaşımız bir an önce serbest bırakılır. Bırakılmasını da talep ediyorum. Eğer siz bir ülkede gazetecilerin özgürlüğünün önünü kapatıyorsanız, bir gazeteci veya bir vatandaş özgür düşünüyor diye alıkoyuyorsanız, o zaman bizim basın özgürlüğünden bahsetmemiz ne kadar doğrudur? Üstelik özgür düşüncelere sahip olan bir gazeteci ise, o zaman biz 1980’lere dönelim. Herkes bizim gibi düşünsün, herkes benim görüşümü paylaşsın, bu anlayış doğru olmayan bir anlayıştır.  Böyle bir şey olamaz ve düşünülemez. Gazetecilerin daha özgür düşünmesi kesinlikle engellenemez. Üstelik bu olayın bir Kürt bölgesinde olmasını ise hiç kabullenemiyorum. Müslüman olarak ve bir Kürt olarak hiç kabul edemiyorum.” sözlerine yer verdi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)