Rahman ve rahim olan Allahın adı ile

Çocuklar kalplerimizin meyvesi, ailemizin huzuru, geleceğimizin teminatı,Allahın bize emanetidirler. Onların dünya ve ahrette mutlu olmaları bizim mutluluğumuz sıkıntıları bizim sıkıntılarımızdır. Allah cc çocuklarımızı koruyup gözetmemiz,dünya ve ahretleri için en güzelini seçmemiz ve özellikle ebedi hayatları için onları İslam fıtratı üzere yetiştirmememizi emr etmiştir
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قُوا أَنفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَاراً وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ عَلَيْهَا مَلَائِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَا يَعْصُونَ اللَّهَ مَا أَمَرَهُمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ

Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi bir ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır. Onun başında gayet katı, şiddetli, Allah`ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildikleri şeyi yapan melekler vardır.(tahrim 6)

Buyurarak çocuklarımızın ebedi hayatlarında saadet ehlinden olmaları için onları eğitmemiz yönlendirmemiz ve onlar uygun ortamı oluşturmamız ın zaruretine işaret ediyor. Allah muhafaza onları eğitmediğimizde ebedi bir hayatları azabla neticelencek ve bizde görevimizi yapmadığımız için hüsrana uğrayacaz Allah muhafaza . Allah ( cc ) bizlere çocuklarımızı tertemiz bir şekilde sözlü ve görsel olarak öğrettiklerimizi alacak şekilde yaratmıştır.

Efendimiz (sav) biri hadisi şerifinde "bütün çocuklar İslam fıtratı üzere doğarlar sonra ebeveynleri onlar ya Yahudi ya hiristiyan yada Mecusi yaparlar" buyurarak bu gerçeğe işaret etmiştir.

Kuranı kerimde İmran ailesinden bahs eder bu mübarek aile Allaha gönülden bağlı oldukları ve örnek bir aile oldukları için Allah (cc) de onları kıyamete kadar kitabı mubinin de zikr etmiş ailenin adını bir sureye vermiş ve övmüştür. Ali İmran suresinde Allah cc İmran ailesinde bahs ederken " إِذْ قَالَتِ امْرَأَةُ عِمْرَانَ رَبِّ إِنِّي نَذَرْتُ لَكَ مَا فِي بَطْنِي مُحَرَّراً فَتَقَبَّلْ مِنِّي إِنَّكَ أَنتَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ {35} فَلَمَّا وَضَعَتْهَا قَالَتْ رَبِّ إِنِّي وَضَعْتُهَا أُنثَى وَاللّهُ أَعْلَمُ بِمَا وَضَعَتْ وَلَيْسَ الذَّكَرُ كَالأُنثَى وَإِنِّي سَمَّيْتُهَا مَرْيَمَ وِإِنِّي أُعِيذُهَا بِكَ وَذُرِّيَّتَهَا مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ {36} فَتَقَبَّلَهَا رَبُّهَا بِقَبُولٍ حَسَنٍ وَأَنبَتَهَا نَبَاتاً حَسَناً وَكَفَّلَهَا زَكَرِيَّا كُلَّمَا دَخَلَ عَلَيْهَا زَكَرِيَّا الْمِحْرَابَ وَجَدَ عِندَهَا رِزْقاً قَالَ يَا مَرْيَمُ أَنَّى لَكِ هَـذَا قَالَتْ هُوَ مِنْ عِندِ اللّهِ إنَّ اللّهَ يَرْزُقُ مَن يَشَاءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ {37} هُنَالِكَ دَعَا زَكَرِيَّا رَبَّهُ قَالَ رَبِّ هَبْ لِي مِن لَّدُنْكَ ذُرِّيَّةً طَيِّبَةً إِنَّكَ سَمِيعُ الدُّعَاء

35- İmran`ın karısı: "Rabbim, karnımdakini tam hür olarak sana adadım, benden kabul buyur, şüphesiz sen işitensin, bilensin." demişti.

36- Onu doğurunca -Allah onun ne doğurduğunu bilip dururken- şöyle dedi: "Rabbim, onu kız doğurdum; erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Onu ve soyunu koğulmuş şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum".

37- Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyya`nın himayesine verdi. Zekeriyya ne zaman kızın bulunduğu mihraba girse, onun yanında yeni bir yiyecek bulurdu. "Meryem! Bu sana nereden geldi?" deyince, o da: "Bu, Allah katındandır." derdi. Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.

38- Orada Zekeriyya, Rabbine dua etti: "Rabbim! Bana katından hayırlı bir nesil ver. Şüphesiz sen, duayı hakkıyle işitensin" dedi.

Çocuklarımızın Salih lerden olması için evvela biz anne ve babaların çocuklarını Allaha adama niyetleri samimi olmalı bunu içten yapmalı ne söylediğini bilerek, söylediği sözün yada ettiği duanın hayatında neleri değiştirmesi gerektiğini bilerek Allaha adamaları gerekir tıpkı imranın hanımı hana gibi. Allah ona merhamet etsin o öyle samimi ve içten bir niyetle adamıştıki Allah cc her şeyi işiten be bilen olarak hane nin halis niyetini kabul etmişti. Zaten ayetin belaği yönü buna işaret ediyor إِنِّي tekid edatı kullanarak dua ediyor yani allahıım yalnız yalnız sana hür olarak adadım karnımdakini
". مُحَرَّراً Muharrer" kelimesi, esasen iyice azadlanmış, halis, hür bırakılmış demektir ki, ibadette ihlas sahibi (samimi) veya mabed hizmetçisi veya dünyadan âzâde mânâlarıyla tefsir edilmiştir.(Elmalılı tefsiri)"

Yani Allah`ım karnımdakini sana ibadetten alı koyacak bütün zevk ve lezzetlerden, dünyaya bağlılıktan eşyaya güzel evlere, arabalara, oyun ve oyuncaklara, nefsini esir eden alışkanlıklardan kurtarılmış olarak sana adadım. Ve rabbim karnımdakini adadığım gibi yetiştirmeye azami gayret edeceğim. Benden kabul buyur şüphesiz sen işitensin bilensin. Niyetimi samimiyetimi sana adamadaki ihlas ve gayretimi bilensin.

Ayetin öncesine baktığımızda ahengi görürüz 34 ayetin sonu ile 35. ayetin sonu aynı bitiyor Allahın semi işiten alim bilen olduğuna vurgu yapılıyor

Onu doğurunca Allah ne doğurduğunu bildiği halde rabbin onu kız olarak doğurdum halbuki kız erkek gibi değildir. Yani erkek kadar kuvvetli ve dayanıklı değil kadınlar sürekli mabet hizmetinde bulunamaz anatomik olarak sürekli ibadet edemez. Buna rağmen adağımı yerine getir ecem.

Ona adağıma uyan bir isim verdim adını Meryem kodum. Meryem Allaha ibadet eden kadın ibadete düşkün anlamına gelir. Onu ve zürriyetini koğulmuş şeytandan sana sığındırırım. Yani insi ve cini şeytanın hile ve tuzaklarına karşı vesvese ve aldatmasına karşı dünya ve içinde kileri’ni sevdirme tuzağına karşı onu iman, amel ve dua kalkanı ile donata cam ve senden sığınma talep ede cem çünkü sen tek sığınılacak mercisin senin himaye ettiğine kimse dokunamaz senin himayenden attığını kimse barındıramaz.

Bu samimi istek ve duadan sonra rabbi onu güzel bir kabul ile kabul etti. Güzel bir bitki gibi yetiştirdi zekeri yanın himayesinde.
Bitkiler nazik olur hele yeni filizlenince, rüzgar ona düşman,hayvanlar ona düşman,kurtçuklar ve haşaratlar ona düşman insanların ayakları ona düşman her an yok olabilir, bir hayvan onu yiyebilir, yada rüzgar veya güneş onu kurutabilir.

İnsanların ayakları altında ezilebilir. Bundan dolayı korumak lazım bir bitki gibi nazenin çocuklarımızı televizyonun ahlakı ve ruhu öldüren kötü yayınlarından, ahlaksızlıktan, yalandan, dünyaya bağlılıktan. uyuşturucudan, cehaletten, amaçsızlıktan, inançsızlıktan

Allah cc Meryem`i Zekeriya ya teslim etmişti ne yüce bir öğretmedi zekeriryya a.s ne güzel bir öğretemem. Öyle bir öğrenci yetiştirdi ki kendisi bile gıpta etti.

Mihraba her girişinde cennet meyvelerin den yediğini rızıklandığ ını görüyordu Meryem`den okadar etkilenmişti ki içindeki evlat sevgisi dalgalar gibi kabardı hemen Allaha yalvardı yarabbi neslimi devam ettiren Salih bir çocuk nasib eyle diye.
Evet bizler de kalplerimizin meyvesi geleceğimizin teminatı çıcuklarımızı Zekeriya as gibi öğretmenlere teslim ederek onların yetişmesine ortam sağlamalıyız

Öyle bir nesil yetiştirmeliyiz ki öğretmenlerini dahi gıpta ettirecek bir nesil inanın bu olmayacak başarılmayacak bir şey değil bunu başardığımızda işte o zaman hannalar Meryem Meryemler İsa doğuracak İsa lar toplumu ıslah edecek işte o zaman yeryüzü cennet olacak

İmran gibi babalar hana gibi anneler Meryem gibi çocuklar zekeriyya gibi öğretmenleri olan bir toplumun hayalini kuruyorum
Üstad hasan el benna nın dediği gibi bu ğünün hayalleri yarının gerçekleridirler gerçek olması dileği ile...


Ömer KEYDANİ / doğruhaber