israil basını, sert söylemlerinden dolayı Erdoğan’ı “radikal İslamcılık” ve “İslamcı teröre destek” suçlamalarıyla dengelemeye çalışırken Türkiye içerisinde üçüncü sınıf bandında seyreden eski devrimci yeni köhneci sözde basın organlarının da aynı stratejiye yönelmeleri, hiç de sürpriz olmadı.

Türkiye’de yahudiye yaltaklanmanın asıl duayenleri olan malum medyanın şimdilik bu stratejiden uzak durması nedeniyle üçüncü sınıf militan sol basının İsrail adına geleneksel fahişeliğe soyunması, aslında İsrail yönetiminin içine düştüğü içler acısı durumu sergilese de, sol cenahın tedhiş geleneğinden gelenlerin devrimcilik namına bar kabadayısı Lieberman’a karılık yapacak kadar alçalmaları, madalyonun diğer bir yüzünü oluşturuyor.

İsrail medyasının Erdoğan’a “radikal İslamcılık” suçlamasını bazı gazetelerin ‘Birgün’ alaturkaya çevirerek vereceğini, bunun an meselesi olduğunu hep düşünüyorduk. Hizbullah bahanesiyle sivil dernek yöneticilerinin yargı kıskacına alındığı, ilköğretim okulları önünde başörtüsü mağduriyeti yaşayanların yine Hizbullah gerekçesiyle polislerin tehdit ve hakaretine maruz kaldığı, Hizbullah adına tutuklu bulunanların zindandan zindana sürüldükleri ve bunun da Erdoğan hükümetinin artık sembol uygulamaları arasındaki yerini aldığı bir ortamda adını belki ‘Birgün’ açıklayacağım bir sözde gazete, Tel Aviv’de kendisine enjekte edilenlerle siyonist enjekte sonucu gayrimeşru  bir manşet doğurdu: Hizbullah göreve! diye. 

Hüseyin  Can / Doğruhaber