• DOLAR 32.565
  • EURO 35.02
  • ALTIN 2423.292
  • ...
İslamî Düşüncenin Devasa Şahsiyeti
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
İslam El-Ğamri / İnzar Dergisi

Hamd Allah’adır. O’na hamd ediyoruz, O’ndan yardım talep ediyor ve günahlarımızın affını da yalnızca O’ndan diliyoruz. Nefsimizin şerrinden, amellerimizin kötülüğünden de O’na sığınıyoruz. Hiç şüphesiz O kime hidayet nasip ettiyse artık saptıracak yoktur ve O, kimi dalalete düşürmüşse ona da artık hidayet yoktur. Biz şehadet ederiz ki Allah’tan başka hiç bir ilah yoktur, tektir, ortağı yoktur ve yine şehadet ederiz ki Muhammed O’nun kuludur, O’nun resulüdür.

“Gerçek şu ki kalem sahipleri çok şey yapabilirler ancak şu şartla ki; fikirleri yaşasın diye kendileri ölüme razı olurlarsa, fikirlerini kanları ve bedenleriyle sulayabilirlerse, hak olduğuna inandıkları şeyi söylemekten çekinmez ve hak olan söz için kanlarını kurban olarak takdim edebilirlerse…”

Ama ne yazık ki bu şarta vefa gösterecek yazar sayısı çok azdır. Bu az olanlar içerisinde ismi en fazla ön plana çıkan şüphesiz Şehid Seyyid Kutup’tur. Peki, kimdir Seyyid Kutup?

Merhum, 1906 yılında orta halli, kerim bir anne-babanın çocuğu olarak Yukarı Mısır’ın Asyot’a bağlı Muşa köyünde doğdu. Üstad “Kur’an’da edebi tasvirler” adlı kitabın mukaddimesinde “Kendisinin tabiatının dindar annesinin tabiatıyla yoğrulduğunu” yine “Kıyamet sahneleri” adlı kitabın mukaddimesinde de “Babasının günlük olarak yaptığı zorunlu ve sıradan işlerde dahi yansıttığı ahiret korkusu kendisinin ruhunda derin izler bıraktığını ifade etmiştir. Bu şekilde Seyyid Kutup hem annesinden ve hem de babasından çok müspet bir şekilde etkilenmiştir.

Üstadın aslen Hindistanlı olduğu söylenmektedir. Dördüncü atası Hüseyin Hindistan’dan hicaza ve oradan da Mısır’a gelip yerleşmiştir.

Seyyid Kutup ilk olarak eğitim hayatına dayısının yanına Kahire’ye yerleşip Dar’ul İlim’e kayd olarak başlamıştır. Öğrenim hayatında edebi yeteneği bariz bir şekilde kendini göstermeye başlamıştır. Er Risale, El-Liva gibi edebi ve siyasi dergilerde makaleleri yayınlamıştır. Hocası Mehdi Allam kendisine ait Şairin Hayattaki Rolü adlı makalesinde Seyyid Kutup hakkında: “Eğer Seyyid’den başka talebem olmasaydı dahi o bana yeterdi. Ben onunla yetinir ve bu beni mutlu etmeye yeterdi. Onun kararlı girişkenliği ve zillet Kabul etmeyen cesareti, basiretli taassubu çok hoşuma gitmiştir. Ben Seyyid Kutup’u Dar’ul İlim’in iftiharı olarak görüyorum.” demiştir.

1940’lı yıllarda Seyyid Kutup “Yeni Düşünce” adlı derginin genel yayın yönetmenliği görevini üstlenmiştir. Edebiyatçı El Akkad’a talebelik yapmış ve bu arada Taha Hüseyin’e de gidip gelmiştir. Bu yıllarda meşhur iki kitabı olan; annesine ithaf ettiği “Kur’an’da Edebi Tasvirler” ve babasının ruhuna ithaf ettiği “Kur’an’da Kıyamet Sahneleri” adlı eserlerini kaleme almıştır. Bu kitap okuyucuların büyük beğenisini kazanmıştır. Ancak bu kitaplarda dikkat çeken husus bu kitapların besmele ile başlamamış olmalarıdır. Zira daha o zamanlar Seyyid İslami düşünceye yönelmiş değildir.

Şahsiyeti

1- Doğruluğu ve Hak’taki ısrarı

Seyyid’in en fazla ön palana çıkan meziyeti doğruluğudur. Bu sıfatı bütün yazılarına açık bir şekilde yansımıştır. Ayrıca Seyyid’in bu vasfı onun siyasilerle olan ilişkilerini neredeyse sıfırlamıştı. Bu özelliği sadece İslamî hayatında değil aynı şekilde cahiliye hayatında da kendisini bariz bir şekilde ortaya koymuştur. Bütün yazar ve edebiyatçılar bir şeyler elde etmek için Kral Faruk’un evlilik ve ...

 

YAZININ TÜMÜNÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir