• DOLAR 32.603
  • EURO 34.877
  • ALTIN 2497.306
  • ...
Direnişin sembolü Rabiatul Adeviye Meydanı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ŞANLIURFA - Mısır’da binden fazla darbe karşıtının katledildiği ve binlercesinin de yaralandığı Rabia Meydanı katliamı bugün bir yılını doldurdu. STK’lar yaptıkları açıklamalardai Rabiat-ül Adeviye’nin, özgürlüğün, insan haklarının bir duruşu zulme başkaldırı diye algılanması gerektiğini belirtti.

“Rabia zulme karşı bir başkaldırı bir kıvılcımıdır”
Müslüman Kardeşler Hareketinin onurlu ve izzetli duruşunun, İslam dünyasında zulme karşı bir başkaldırıma bir kıvılcım olduğunu belirten İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu (İNHAP) Başkanı İbrahim Güneş, “Rabia Meydanı`nda zulme karşı tek bir kurşun sıkmadan binlerce kişinin bütün dünyaya, biz varız zulme karşı duruyoruz, demesi Hz. Hüseyin`in Yezid`e karşı olan tavrıydı.” ifadelerinde bulundu.

"Her il de bir Rabiat-ül Adeviye Meydanı olması gerekir"
Her ilde bir Rabiat-ül Adeviye Meydanın olması gerektiğini ve o meydanının haftanın hiç bir gününde boş kalmaması gerektiğini dile getiren Güneş, “O anlamda biz İNHAP olarak bu hafta etkinlikler yapacağız. Herkesin bu konuda duyarlı olup destek vermelerini bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

“Emperyalizme karşı kamuoyu oluşturulmalıdır”
Her yıl 14 Ağustos`un Dünya Rabia günü olarak kutlanacağını ve bundan sonra emperyalizmin işbirlikçileri olan diktatörleri dize getirmek için kamuoyu oluşturmak gerektiğini belirten Memur Sen ve Sağlık Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Çoşkun,  oluşturulan kamuoyu ile emperyalist ve batılı devletlerin yapmış oldukları katliamları,  zulümleri kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini ifade etti.

“Amaç Mısır’da Gazze`ye yardım tünellerini engellemekti”
Muhammed Mursi`nin yüzde 52 oy almasına rağmen Emperyalist güçler, İsrail ve AB ülkelerinin bunu sindiremedikleri için bir darbe girişimine sebebiyet verdilerini ifade eden Çoşkun,  bu günün gelecek nesillere duyurulması gerektiğini belirterek, "Bu gün de özgürlüğün sesini yükselteceğiz,” dedi.

Tüm STK’ların Rabiat-ül Adeviye’ yi özgürlüğün, insan haklarının bir duruşu zulme bir başkaldırı diye algılaması gerektiğini dile getiren Çoşkun, “Bunu gelecek nesillere de iletmek gerekir. İşte bizim, dünyanın her tarafında nerede bir zulüm aykırılık insanlara yapılan bir darbe varsa buna dik duruşumuzu göstermemiz gerekir bunu haykırıp bu olumusuz filleri ortadan kaldırmamız gerekir.” şeklinde konuştu.

“Rabia Meydanı birçok önemli vakaya şahitlik yapan bir meydandır”
Batılı güçlerin desteği ile halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye darbe yapıldığını ve 100`lerce dava arkadaşının gözaltına alındığını binlercesinin de katledildiğini ifade eden Âlimler Cemiyeti üyelerinden Sinan Ünel, “Mısır halkı sağduyulu bir şekilde günlerce aylarca muazzam bir direniş sergilediler ki, bunlardan bir tanesi de Rabia Meydanı`ndaydı. Rabia Meydanı birçok önemli vakaya şahitlik yapan bir meydandı.” dedi.

“Üzerlerine kurşunlar yağmasına rağmen meydanı terk etmediler”
Rabia Meydanı`nda toplanan Mısır halkının günlerce aç kalmalarına rağmen, üzerlerine bomba yağmasına rağmen meydanı terk etmediklerini ifade eden Ünel, “Üzerlerine kurşunlar yağmasına rağmen kardeşleri vurulduğu halde meydanı terk etmediler.  Bu noktada Rabia Meydanı bir direniş sembolü oldu. Ve bu gün birçok ülkede de artık bazı meydanlara da o direnişinden dolayı Rabia Meydanı olması için başvurular yapılıyor.” diye konuştu.

“Mısır’daki direniş tüm şer odaklarına karşı gösterilen bir direniştir”
Mısır’daki direnişin sadece darbeci Sise karşı yapılmadığını, tüm şer odaklarına karşı gösterilen bir direniş olduğunu belirten Ünel, “Bizler öldürülsek dahi aç kalsak dahi haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Meşru yoldan elde etiğimiz haklarımızı bırakmayacağız ve bize öncülük eden liderimize de sahip çıkacağız. Bu mesajlar noktasında ümmet olarak bizim de aldığımız ders oraya bakış açısı öyledir.” Şeklinde konuştu. (Sedat KuşulayMustafa Bikeç - İLKHA)

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir