• DOLAR 32.547
  • EURO 34.832
  • ALTIN 2425.542
  • ...
Rehber öğretmen Murat ARSLAN ile Röportaj
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Yoğun bir sınav maratonundan sonra üniversiteyi kazanan öğrenciler, birkaç ay sonra farklı bir şehir ve farklı bir ortama gidecekler. Bu birkaç aylık süre zarfında öğrencilere tavsiyeleriniz nelerdir?

Malumunuz sınava hazırlık süreci yoğun bir maratonda geçti. İster istemez öğrencinin kendisine ayıracak pek vakti yoktu. Bu tatil süreci içerisinde Ramazan ayının olması münasebetiyle de yoğun bir ibadi atmosfer yaşamalarını tavsiye ediyorum. Tatil demek hiçbir şey yapmadan dinlenmek demek değildir. Allah azze ve celle Kur’an-ı Kerim’de bir işten yorulduğun zaman farklı bir işe geçilmesini buyurmuştur. Yani ben çok ders çalıştım, çok dinlenmeliyim diye bir mantık yürütmek, İslami çizgiye uygun olmayan bir görüştür. Özellikle de ilmi eserlerin okunması gerekir. Çünkü ilmi ve ibadi olarak donanımlı olmayan bir genç müslümanın gideceği yeni ortama adapte olması, sıkıntılarla baş etmesi çok zor olacaktır.

Hocam, üniversiteye yeni yerleşen öğrenciler kalacak yer belirleme noktasında nelere dikkat etmeli ve prensipleri ne olmalıdır?

Malumunuz barınma ihtiyacı temel ihtiyaçlardan biridir. Kalınacak yerin fiziksel ve maddi boyutu tabii ki önemli olmakla beraber en önemli hususun ise İslami prensiplerin uygulandığı bir ortam seçilmesi hususudur. İslam, sadece ibadetler manzumesi değildir. Bundan hareketle İslam, hayatın her alanına müdahil olmalıdır. Kalınacak mekânların seçilmesinde dahi İslami çizgiler esas tutulmalı, Allah’ın adının anıldığı, helal ve harama dikkat edilen, muhacir-ensar kardeşliğinin yaşandığı mekânlar en öncelikli tercihimizdir. Aynı zamanda İslami havanın teneffüs edildiği mekânlarda düzen ve disiplin vardır. Düzen ve disiplinin olmadığı bir yerde ne akademik başarı ne kişisel gelişim ne de ilmi birikimden bahsedebiliriz… Şunu unutmayalım ki nefis her daim rahatlığı, tembelliği, vurdumduymazlığı ve başıboşluğu tercih eder. Kişi tek başına bu zorlukların üstesinden gelemez. Salih insanlarla aynı ortamı paylaşarak ve birbirlerine destek vererek bu zorlukları aşabilirler.

Hocam yeni bir ortama giren öğrenciler haliyle yeni bir arkadaş çevresi edineceklerdir. Arkadaş seçimi önemli midir ve bir arkadaşın kişinin yaşantısına etkisi nedir?

İnsan sosyal bir varlık olması münasebetiyle yeni arkadaşlar edinmesi doğal bir süreçtir. Tabi ki etkileşimde bulunacağı arkadaşların seçimi büyük önem arz etmektedir. Hadis-i Şerif’te belirtildiği gibi “kişi sevdiği ile beraberdir.” düsturu bizim asıl prensibimizdir. Dikkat etmemiz gereken hususlar, gördüğümüz zaman Allah’ı hatırlatan, hayra ve iyiliğe teşvik eden, kötülükten uzaklaştıran vasıflara sahip insanlar önceliğimiz olmalıdır. Aynı zamanda insan, hem etkileyen hem de etkilenen bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla arkadaşından olumlu ya da olumsuz etkilenmemesi mümkün değildir. Arkadaş kurbanı olan sayısız insanların olduğunu yazılı ve görsel medyadan öğreniyoruz.

Üniversite deyince sosyal ve kültürel faaliyetlerin yoğun yaşandığı bir ortam akla geliyor. Öğrenci kardeşlerimizin bu faaliyetlere bakış açısı ne olmalıdır?

Rabbimiz helal ve haramları net bir şekilde bizlere açıklamıştır. Haram yasaklandığı gibi harama götüren yollar da yasaklanmıştır. Üniversite ortamında yapılan sosyal ve kültürel etkinliklerde ölçümüz, helal dairesinde olup olmadığıdır. Ayrıca faydalı olduğuna inandığımız konferans ve seminerlerin takip edilmesinde yarar vardır. Daha çok dikkat edilmesi gerekenler, eğ-lence türü faaliyetlerin içeriğinin ne olduğudur. Bu tür faaliyetlerde özellikle çağın muzır ve elemli bir hastalığı olan flörtün teşvik edildiği unutulmamalıdır. Yaşanacak duygusal (!) bir atmosferin tüm zamanımızı alt üst edeceği, maneviyatımızı felakete uğratacağı, en önemlisi de İslami hizmetimizi sekteye uğratacağı gün gibi aşikardır.

Hocam insanın, hayatında kendisine vakit ayırabildiği ve en çok boş zamana sahip olduğu dönem üniversite dönemidir. Bu konuda neler yapılabilir?

Her nimet şükür ister. Verilen bu zamanın şükrü ise en güzel bir şekilde değerlendirilmesiyle mümkündür. Genç kardeşlerimiz, çok önemli bir zaman dilimindedir. Özellikle temel İslami eserlerin (tefsir, siyer, fıkıh ve akaid) çok iyi bir şekilde mütalaa edilmesi gerekir. Kişinin şeytan ve onun uşaklarıyla mücadele sürecinde ilmi ve ibadi olarak donanımlı olmaması halinde bu savaşı kaybedeceği aşikârdır. İbadi boyutun ayrı bir önemi vardır. Çünkü gençlik dönemi, his ve hevesatın yoğun yaşandığı ve aklın ikinci plana atıldığı çok hareketli bir dönemdir. Rabbimize yakınlaşmamızın yolu, nafile ibadetlerin arttırılmasıyla mümkündür. Orucun çok iyi bir kalkan olduğu unutulmamalıdır. ‘Lezzetleri acılaştıran ölümü’ hatırlamanın en iyi yolu da düzenli kabir ziyaretleridir. Sürekli olarak, gençliğin bir gün biteceği ve bu gençliğin baki bir gençliğe dönüştürme fırsatı olduğu hatırda tutulmalıdır.

Ayrıca İslam’ın temel kaynağı olan Kur’an-ı Kerim’in daha iyi anlaşılabilmesi için Arapça öğrenme gayretinde olunmalıdır. Allah katında melekler derecesine çıkmanın yolu da gençliğin İslami hizmetlerde sarfedilmesiyle mümkündür. Bitmez tükenmez bir enerjiye sahip kardeşlerimiz, bu enerjilerini İslami hizmette ön saflarda ter alarak sarfetmelidirler. Gençliğini nerede ve nasıl geçirdin, sorusuna muhatap olacağımızı unutmayalım.

söz & kalem Dergisi Ağustos-2014

Bu haberler de ilginizi çekebilir