Filistin`de yakılarak öldürülen kuzeni Muhammed Ebu Hudayr’ın cenazesinin ardından  israil güvenlik güçleri tarafından dövülerek gözaltına alınan ve şiddete maruz kalan Tarık Ebu Hudayr,israil polisinin insanlığını kaybettiğini söyledi.

Serbest bırakıldıktan sonra ABD`ye dönen Filistin asıllı ABD vatandaşı 15 yaşındaki Tarık, yaşadıklarını anlattı.

Darp sonrasında yüzünde oluşan şişlik ve morlukların büyük ölçüde geçtiğini belirten Tarık, ancak çok sayıda tekme yediği karın bölgesinde hala acı hissettiğini söyledi. Yaşadıklarını hatırlatmak bile istemediğini ifade eden Tarık, “Başımdan geçenler çok korkunçtu. Uygulanan şiddete dayanamadım. Beni nezarethaneye götürdüklerinde, konuşamayacak haldeydim, ağzımı açıp bir kelime bile edemedim. Sadece bunu bize niçin yaptıklarını bilmek istedim” dedi.

Serbest bırakılmasında ABD Dışişleri Bakanlığı`nın girişimlerinin etkili olduğunu belirterek, kendisini yalnız bırakmayan ABD’li yetkililere teşekkür eden Tarık, gözaltında bulunduğu sürede israil güvenlik güçlerinin kendisine sürekli İbranice nefret dolu sözler söylediğini kaydetti. israil polisinin çok saldırgan olduğuna işaret eden Tarık, “Bana yapılanlar, kesinlikle polisin uyguladığı bir gözaltı prosedürü değildi. Bunlar, insanlığını kaybetmiş” diye konuştu.

“Oğlumu ayakta, canlı görünce rahatladım”

Tarık’ın annesi Suha Ebu Hudayr da oğlunun başına gelenlere hala inanamadığını dile getirdi. “Olanlara inanamadım, şoka girdim” diyen anne Hudayr, şunları kaydetti:

“Tatilde ailesini ziyaret etmek isteyen bir Amerikalının başına nasıl böyle korkunç bir şey gelebiliyor? İlk önce kuzenimiz Muhammed Ebu Hudayr kaçırıldı, işkence edildi ve canlı canlı yakıldı. Muhammed, sadece 16 yaşındaydı. Ona bunu yapanların nasıl bir vicdana sahip olduğunu bilmiyorum. Sonra da benim oğlum dövüldü. Tek bildiğim, israilli askerlerin öldürmek için, Filistinlileri ele geçirdiklerinde kemiklerini kırmak için eğitim almış oldukları.”

Muhammed’in yasını tutmak için geldikleri Filistin`de Tarık`ın, kuzenlerinin evinin önünde çok sayıda insanın katıldığı protestoyu izlediğini belirten anne Hudayr, israil güvenlik güçlerinin kalabalığa göz yaşartıcı bomba ve plastik mermi ile müdahale ettiğini, oğlunun paniklediğini, nereye gideceğini bilemediğini ve sonunda askerler tarafından yakalandığını anlattı.

Anne Hudayr, Tarık’ın sağlık durumundan endişe ettiklerini, kendisiyle görüşemediklerini dile getirerek sözlerine şöyle son verdi:

“Oğlumu çıktıktan sonra canlı, ayakta ve uyanık gördüğümde rahatladım. Darptan suratının şekli bozulmuştu, benimle kanayan bir yüzle konuşuyordu. Tüm bu yaşadıklarım çok zordu” ifadesini kullandı.

“israil polisi, davranışlarıyla insan haklarını ihlal ediyor”

Hudayr ailesinin avukatı Hasan Sibly de Tarık’ın israil güvenlik güçlerinin elinde yaşadıklarını ABD Kongresi’ndeki üyelere ve Amerikan kamuoyuna anlatabilmek için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

Sibly, “Filistinliler şu anda işgal altındaki topraklarda sık sık saldırıya maruz kalıyor. Kongre üyelerine israil’e verdikleri desteği yeniden gözden geçirmeleri çağrısında bulunuyoruz. israil güvenlik güçleri, Filistinlilere yönelik davranışlarıyla insan haklarını ihlal ediyorlar, Tarık gibi insanlar, bu tür davranışları hak etmiyor” diye konuştu.