• DOLAR 32.559
  • EURO 34.875
  • ALTIN 2431.792
  • ...
Bitlis Best-Der Faaliyetlerini Anlattı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

BİTLİS - Yaptığı yardım faaliyetleriyle Bitlisli mağdurların yüzünü güldüren ve organize ettiği etkinliklerle halkın teveccühünü kazanan Bitlis Eğitim Sağlık Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (BEST-DER)Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Basın Medya ve İletişim Komisyonu Başkanı Mahmut Dalga, dernek faaliyetlerini İLKHA’ya anlattı.

Yaptığımız röportajın tamamı:

Dernek olarak nasıl bir hizmeti esas alıyorsunuz?
Derneğimizin temel felsefesi; İslami ve insani ölçütleri baz alarak hakka ve halkımıza sadece ilahi rızaya kavuşmak için hizmet etmektir.

Derneğiniz ne zaman kuruldu? Kurulduğu günden bu yana ne kadar insana ulaşıldı?
Derneğimiz 2010 yılı mübarek Ramazan ayında kuruldu. Kuruluşundan bu güne kadar gerek yaptığımız yardımlar ve gerekse düzenlediğimiz konferans, seminer, basın açıklamaları, Kutlu Doğum Etkinlikleri ve benzeri programlar ile on binlerce insana ulaşabildik. 

Yaptığınız çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Örneğin yardım yapacak insanları nasıl tespit ediyorsunuz?
Öncelikle şunu belirtmek isterim. Bu kurumda hizmetin tek karşılığı vardır, o da sadece Allah rızasıdır. Çalışmalarımız hakkında genel olarak şunları söyleyebilirim: “Derneğimiz, faaliyetlerini resmi üye ve gönüldaşlarımız arasında iş bölümüne giderek hakka ve halkımıza hizmet etmeye çalışıyor. Derneğimiz bünyesinde Eğitim ve İlmi Araştırmalar Komisyonu, Yardım Komisyonu, Sosyal Etkinlikler Komisyonu, Esnaf ve Ziyaret Komisyonu, Köy Komisyonu, Basın Medya ve İletişim Komisyonu olarak 6 komisyondan oluşmaktadır. 

Yardım Komisyonumuzda iş bölümüne giderek her mahalleden sorumlu bir mahalle temsilcisi belirlemiştir. Bu temsilciler o mahallenin sakinleri ve muhtarı ile irtibata geçerek mağdur aileleri tespit etmeye çalışıyor. Bu tespit, derneğimizin hazırladığı formlar aracılığı ile komisyon başkanlığına sunuluyor. Daha sonra dernek yönetiminin de katıldığı yardım komisyonu toplantısında mahalle temsilcileri ve sunulan formlar üzerinde istişareler yapılıp mağdur aileler birinci, ikinci ve üçüncü olarak kategorize edilerek yardım yapılacak ailelerimiz tespit edilmektedir. Daha sonra yardım yapılacak ailelerden imkanı olanlar çağrılarak halkımızın yaptığı yardımları muhafaza ettiğimiz depodan teslim belgesi karşılığında mağdur ailemize teslim ediyoruz. Sağlık sorunu ya da çok yaşlı olup gelemeyen mağdur ailelerimize ise, derneğimiz yardımı mağdur ailemizin evine kadar götürüp teslim etmektedir. Yapılan yardımların en mağdura ulaştırılabilmesi bakımından en ağır yük bu komisyonumuzun sırtındadır. Bu komisyonda görev alan kardeşlerimiz gerçekten büyük bir şevk ile istirahatlarını terk edip, sadece ilahi rızaya kavuşmak için mağdur halkımıza hizmet ediyorlar. 

Sosyal Etkinlikler Komisyonumuz, derneğimizin her türlü program ve etkinliklerin salon, ses sistemi, araç, kostüm velhasıl programın yapılabilmesi anına kadar her türlü çalışmayı yapmaktadır. Program için yapılacak her türlü materyallerin teminini sağlamaktadır.

Esnaf ve Ziyaret Komisyonumuz, Periyodik aralıklar ile esnaflarımızı ve halkımızı ziyaret ederek derneğimiz ile halkımız arasında bütünleşmeyi sağlamaktadır. Yine bu komisyonumuz taziye ve hasta ziyaretlerini organize ederek üye ve gönüldaşlarımız ile birlikte taziye ve hasta ziyaretlerini toplu olarak gerçekleştirmeyi sağlamaktadır. 

Köy Komisyonumuz, il ve ilçeye bağlı köylerimizdeki halkımız ile irtibatı sağlayarak, diğer komisyonlarımızın yaptığı faaliyetlerin tümünü köylerimizde de yapmaya çalışmaktadır. Bunlar, mağdur aileleri tespit edip onlara yardımda bulunmak, taziyelere gitmek, hasta ziyaretlerinde bulunmak ve benzeri görevleri üstlenmektedir. Tabi bunları yaparken de diğer komisyonlarımız ile ortak çalışma yürütmektedir. 

Basın Medya ve İletişim Komisyonumuz ise, dernek faaliyetleri ile ilgili çalışmaları her türlü basın yolu ile halkımıza duyurmaktır. Burada şunu belirtmekte fayda görüyorum, çalışmalarımızı basın ile duyurmaktaki gayemiz Allah muhafaza gösteriş için değildir. Çalışmalarımızı halkımıza anlatıp özellikle zengin ve fakir arasında köprü olma görevini en etkin bir şekilde yerine getirmektir. Ayrıca bu komisyonumuz yapılacak her türlü programı gerek derneğimizin SMS sistemi ile gerekse görsel ve yazılı basın aracılığı ile halkımıza duyurma görevini yerine getirmektedir.

Eğitim ve İlmi Araştırmalar Komisyonumuz da, hafta sonlarında ya da okulların tatil olduğu diğer vakitlerde neredeyse her kategorideki öğrencilerimize gerek okul derslerinde ve gerekse kültürel konularda üye ve gönüllü öğretmenlerimizin katkıları ile eğitim ve ahlaki açıdan destek olmaya çalışıyor. Öğrencilerin ailelerini ziyaret ederek öğrencilere daha çok yardımcı olma ve onların motivasyonunu arttırmaya çalışıyor. Bunun yanında İslami ilimler noktasında araştırmalar yapıyor. Derneğimizin düzenleyeceği konferans, seminer, kutlu doğum etkinlikleri vesaire programların program hazırlık çalışmalarını yapmaktadır.  

Yaptığınız çalışmalar bir nevi bir kamu hizmeti gibi. Dolayısıyla süreklilik gerektiren bir hizmet. Böylesine zor bir hizmetin devamlılığını sağlamayı nasıl başarıyorsunuz?
Bu konuda sadece şunu söyleyebilirim; bütün bu çalışmaları yapma ve bu çalışmalarda sürekliliği sağlama ‘Bu işte sadece ve sadece Allah rızasının olmasıdır.’ Yoksa hiçbir üye ya da gönüldaşımız yaptığı bu hizmetlerden maddi bir kazanç sağlamıyor. Bilakis dünyevi açıdan söylüyorum, maddi gideri oluyor. Rabbim bu niyetimizi hep muhafaza etsin inşallah. 

Ne tür yardımlarda bulunuyorsunuz? Bu yardımlarınız ile ulaştığınız insanların ihtiyaçlarını ne oranda karşılıyorsunuz?
Kısaca söylemek gerekirse hayırsever halkımızın yaptığı hangi tür yardım olursa onu yapıyoruz. Çünkü biz zengin ile fakir arasında bir köprüyüz. Ancak ağırlık olarak gıda yardımında bulunuyoruz. Bunun yanında ayakkabı, giyim zaman zaman da nakdi yardımında da bulunuyoruz. 

Bu tür hizmet eksenli çalışmalarınız için ne oranda destek görüyorsunuz? Sizce bu destekler yeterli mi?
Tabi ki yeterli değil. Son yaptığımız tespitler sonucu yüzlerce yardıma muhtaç ailenin bilgisi elimizde mevcut. Şunu söyleyebilirim, biz bunların yüzde 50’sine ancak yardımda bulunabildik. Bizleri tanıyan zengin ailelerimiz destek veriyor. İnanıyorum ki, kendimizi ne kadar çok tanıtabilirsek, zengin halkımız bize güvenip yardımlarını bizim aracılığımız ile yapacaklardır. Dolayısıyla biz de daha çok mağdur ailelerin mağduriyetlerinin giderilmesine katkıda bulunmuş olacağız. Tabi bunun da biraz siz basın mensuplarının katkıları ile olacağını düşünüyorum. 

Bu çalışmalarınıza başladığınız günü dikkate alırsanız bu gün geldiğiniz noktayı kendiniz için yeterli olarak görüyor musunuz? Yeterli görmüyorsanız hedeflediğiniz nokta nedir?
Tam anlamıyla yeterli görüyorum desem olmaz diye düşünüyorum. Ancak şunu söylemenin daha doğru olacağı kanaatini taşıyorum. Başladığımız günden bu güne kadar hamd olsun her geçen gün çalışmalarımız sistemli bir şekilde artmaktadır. Yani imkanları göz önüne aldığımızda çok güzel bir şekilde çıtayı yükselttiğimizi söyleyebilirim. 

Sürekli olarak toplum ile birebir muhatap olan ve muhtaç aileler üzerinden çalışmalarını yürüten bir kurum olarak halkın durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Muhtaç insanların sayılarında bir artış olduğu ve insanların geçimlerini temin etmede giderek sıkıntı yaşadıklarını söyleyebilir miyiz?
Doğrusunu söylemek gerekirse bu Ramazan ayına kadar şehrimizde mağduriyet yaşayan ailelerin çok sınırlı sayıda olduğunu düşünüyorduk. Ancak elimizdeki mağdur ailelerin durumlarının güncelleme ve yardımda bulunma çalışmasını yaptıktan sonra gerçekten bizi sarsacak şekilde çok mağdur ailelerin olduğunu müşahede ettik. Özellikle tespite giden yardım komisyonunda görevli kardeşlerimizin bu durumundan ziyadesiyle etkilendiğine şahitlik ettim. Tabi bu durum kardeşlerimizde daha çok hizmet etmemiz gerektiği düşüncesini oluşturdu. 

Yardımlarınızı dağıtırken ya da muhtaç aileleri tespit etmeye giderken hiç unutmadığınız bir anınız var mı?
Çok etkilendiğimiz bir ailenin evini sosyal medyaya attık. Ailenin kaldığı eve ev demek için bin şahit gerekir. Hamd olsun bu durumu gören zengin aileler bizim ile irtibata geçerek o aileye yardımda bulundular. Aslında şunu söylemekte fayda görüyorum. Bu mağduriyetleri medya ile paylaşmamızın bir diğer sebebi ise halinden memnun olmayan, iki günde bir ev eşyasını değişme heves ve gayretinde olup israf edenlerin bu tabloları görüp hallerine şükretmelerini sağlamak ve israf etmelerinin önüne geçmektir. 

Son olarak maddi anlamda imkanları iyi olan insanlara bir çağrınız olacak mı? Özellikle toplumumuz için bir tavsiyeniz var mı?
Sadakanın görünen ve görünmeyen birçok bela ve musibeti def ettiğini tekrar hatırlatmak istiyorum. Zengin ya da hali vakti iyi olanlar gelsinler, mağdur ailelere yardımı beraber teslim edelim. O mağdur ailelerin aile reislerinin sıkıntıdan bir nebze olsun kurtuluşunun memnuniyetinin nasılda yüz hatlarına yansıdığı, ev hanımının peş peşe nasıl dualar sıraladıklarını ve o masum, durumdan habersiz çocukların şaşkın ama sevinçli tavırlarının insana ne kadar farklı bir haz verdiğini müşahede edeceklerdir. Eminim bu tabloları görenler ellerinden ne gelirse yapacaklardır. 

Bunları görenler, bizim bu hayır işleri yaparken nereden doping aldığımızı çok daha iyi bir şekilde anlayacaklardır. Son olarak şunu eklemek isterim. Bu zamanda parasız pulsuz kimse yok demeyelim. Yardımda bulunmak için birilerinin bizleri dürtmelerini beklemeyelim. Yardımda bulunmak için illa da zengin olmak gerekmiyor. Durumumuz ne olursa olsun mağdura mazluma yardımı kendimize bir meleke haline getirelim. Verdikçe azalmaz, bilakis Allah için verdikçe hep çoğalacağını göreceksiniz. Rabbim bizi hep verenlerden eylesin. 

Derneğinizin çalışmalarını bizlerle paylaştığınız için teşekkür eder, çalışmanızın artarak devam etmesini Rabbimden temenni ederim.

Bizlere böyle bir imkanı sağlayarak, derneğimizin çalışmalarını kamuoyuyla paylaştığı için İlke Haber Ajansı’na kendim ve mensubu olduğum kurum adına teşekkür ediyorum.  (Şükrü Tontaş - İLKHA)

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir