1972 yılında Şırnak’ın İdil (Hezex) ilçesine bağlı Kozluca (Xanike) Köyü’nde dünyaya gelen Hüseyin Demirel, ilkokulu kendi köyünde tamamlar ve henüz küçük yaşlardayken İslami hizmetlere başlar. Kısa sürede büyük hizmetlerde bulunan Şehid Hüseyin, şer odaklarının hedefi haline gelir. Köyünde, özellikle hain saldırılara karşı sabahlara kadar uyanık kalır. Yılmadan çalışmasıyla kendisine mani olmaya çalışanları yıldıran Şehid Hüseyin, daha sonraları Nusaybin’e taşınır ve İslami hizmetlerine burada devam eder. Ancak yoğun faaliyetlerinden dolayı hainlerin hedefi haline gelen şehid, 30 Temmuz 1992 yılında uğradığı silahlı saldırı sonucu vurularak çok arzuladığı şehadet makamına yükselir.

BİR ARKADAŞININ DİLİNDEN ŞEHİD HÜSEYİN:

Şehid Hüseyin çok atik, cesur bir kişiliğe sahip, korkusuz biriydi. Davasına ve İslam dünyasına sadık bir Müslümandı. Şehid Hüseyin, gençliğini tam bir Müslüman gibi yaşadı. Onunla arkadaşlık kuran, onunla yaşayan herkes onu çok seviyor, sayıyordu. Şehid, herkesle iyi geçinir, doğruluktan asla vazgeçmezdi. Çok temiz, fedakâr, akidesini ve davasını her şeyin üzerinde tutan ve şehadeti arzulayan bir kişiliğe sahipti.

ÖZCAN AYHAN’IN DİLİNDEN ŞEHİT HÜSEYİN:

İslami kitap satılan bir kırtasiyede yevmiyeyle çalışıyordu. Cömert bir insandı. Yevmiyeyle çalıştığı halde arkadaşlarıyla bir yemek yediği zaman hiç kimsenin yemek parası vermesine izin vermezdi. Yardımsever bir insandı. O zaman ben küçük olduğum için dükkânımı açtığımda hemen yardımıma koşar dükkânı açmama yardım ederdi. Yanına biri geldiği zaman hemen onlara çay ve yemek ısmarlamadan göndermezdi. Misafirperver bir şahsiyetti.