• DOLAR 32.586
  • EURO 34.823
  • ALTIN 2512.717
  • ...
Vahşi Saldırılara Onurlu Direniş…
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

MEHMET ÖZCAN / DOĞRUHABER

Siyonist israil’in 8 yıldır kuşatma altında tuttuğu Gazze’de devam eden vahşi saldırılarda bilanço her geçen saat artıyor. Gazze’deki hastane kaynaklarına göre saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 4. günde 80’ni aştı ve 1000’e yakın kişide yaralandı. Vahşi saldırılarda hayatını kaybedenler arasında çok sayıda çocuk ve kadın bulunuyor.

Üçüncü gün füze saldırılarında İslami Cihad komutanlarından Hafız Hamad ve beş aile üyesi de şehid edildi. israil savaş uçakları Gazze’deki İçişleri Bakanlığı’na ait binalara da saldırdı.

israil kaynakları, Gazze’ye yönelik saldırıda üç günde 400 ton bomba atıldığını açıkladı. Siyonist rejim, saldırıları savaş uçakları, deniz ve karadan karaya fırlatılan füzelerle gerçekleştiriyor.

Siyonist Netanyahu saldırıları daha da yoğunlaştıracaklarını söylüyor. Hamas’ın silahlı kanadı İzzettin Kassam Tugayları ve İslami Cihad Hareketi’nin silahlı kanadı Kudüs Tugayları da onurlu bir direniş sergileyerek israil kentlerine yönelik savunma amaçlı el yapımı füze ile karşılık veriyor.

Bu arada Kassam, ilk defa Gazze sınırına 70 kilometre uzaklıkta bulunan Niyfatim askeri havaalanını füzelerle vurdu, demir kubbeyi aşan iki füze de 80 km uzaklıktaki Dimona nükleer reaktörünün yakınlarına düştü.

ABD, İSRAİL YERİNE HAMAS’I KINADI
Siyonist işgalcinin Gazze’ye yönelik saldırılarına bölge ülkelerinden de ilk tepkiler gelmeye devam ediyor.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, İran ve Ürdün hükümeti, Gazze’ye yapılan saldırıların ‘derhal’ durdurulmasını istedi.

Bu kabul edilemez insanlık dışı cinayetlere Müslüman ülkelerin tepki göstermesi gerektiğine dikkat çekildi.

Ancak ABD, Almanya ve Fransa israil yerine Hamas’ı kınadı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, israil’in füzelerle katlettiği çocuklar görmezden gelinerek şöyle denildi: “Israil’e yönelik devam eden roket atışlarını ve Gazze’deki terör örgütlerinin sivilleri kasten hedef almasını kınıyoruz.

Hiçbir ülke sivillere yönelik roket saldırılarını kabul edemez. Israil’in kendisini savunma hakkını tanıyoruz.”

MEŞAL: FİLİSTİN HALKININ MEŞRU MÜDAFAA HAKKI VARDIR

Hamas’ın Siyasi Büro Şefi Halit Meşal, İsrail’in Gazze’yi bombardımanında İsrail’i değil Gazze’deki silahlı grupları kınayan Batı’ya tepki gösterdi. Meşal: "ABD ve uluslararası toplumu bizim halkımıza karşı Gazzelilere karşı bir suç bir cinayet işliyor şu an. Saldırıyı başlatan siyonist işgalidir. Direniş ve Filistin halkının da nefsi müdafaa hakkı vardır." dedi.

Filistin’de gerilim, Haziran ayında kaçırılan üç Yahudi yerleşimcinin cesedinin bulunması ve ardından 16 yaşındaki bir Filistinli gencin canlı canlı yakılarak vahşice öldürülmesi sonrasında yeniden tırmanmaya başlamıştı.

Gazze’nin son durumunu, Gazze İslam Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Muin Naim ve Ürdün Stratejik Araştırmalar Müdürü Cevad el Hamad ile görüştük. Israil rejiminin Gazze’ye yönelik saldırılarını anlatan akademisyenler, devam eden savaşın geleceğini değerlendirdi ve İslam dünyasına harekete geçme çağrısında bulundu. İşte Dr. Muin Naim ve Cevad el Hamad’ın sorularımıza verdiği cevaplar…

SALDIRILAR İSRAİL İŞGAL REJİMİNİN İFLASIDIR

siyonist rejimin Gazze’ye yönelik geniş kapsamlı saldırıları sürüyor. Şu ana kadar çocukların da aralarında bulunduğu onlarca kişi şehid oldu. Gazze’nin şu anki durumu nedir, neler oluyor?

DR. MUİN NAİM: Arapçada bir atasözü var: Gözün iğne ile karşı karşıya geldiği bir an var ya ‘göz iğneyi yenmeye çalışıyor.’ İlk başta şunu söyleyeyim: İnşallah zaferden o kadar eminiz ki bu saldırılar israil işgal rejiminin iflasıdır.

Gazze şu anda ümmetin ve tüm özgür insanların yüz akıdır. Şu anki saldırılar dünyanın gözü önünde cereyan etmesine rağmen uluslararası kamuoyu saldırıları görmemeye çalışıyor yine üç maymunu oynuyor. Ama israil işgal rejimi, sivillerin evlerini bombalayarak çocukları, bebekleri, kadınları öldürüyor. Ama karşı tarafta ümmetin yüz akı olan Filistin direnişi, çok ilkel imkânlarla el yapımı imkânlarla uluslararası terör rejimine karşı yılmadan direnmeye çalışıyor.

İşgal rejimi şu anda direk sivilleri bombalıyor. Bu da direnişi yıldırmak içindir. Yani, ‘Siz cephedeyseniz biz sizin ailenizi yok edeceğiz.’ Bu siyonistler mücahitlerin canlarını da, ailelerini de, evlerini de Allah’ın yolunda ve Filistin davası uğrunda vermeye hazır olduklarını bilmiyorlar. Şu anda Filistin’deki bu savaş Furkan Savaşı’ndan sonraki üçüncü savaştır.

Her seferinde mücahit direnişçiler işgal rejimine karşı daha kendilerinden emin bir şekilde ileri bir adıma doğru gidiyor. İşgal rejimi şu anda Filistin’deki direnişiyle birlikte Gazze halkını öldürmeye, yok etmeye çalışıyor. Ama söylediğim gibi Filistin halkı Allah izniyle hem bu direnişi kucaklaması hem de direnişin ihlasıyla birlikte sağlam iradeleriyle bu darbeye, bu vahşete dur diyebiliyor elhamdülillah.

GERGİNLİĞİ TIRMANDIRAN Israil OLMUŞTUR

Özellikle yerleşimci üç israillinin ölümünden sonra siyonist rejimin Gazze’ye yönelik geniş kapsamlı saldırıları sürüyor. Bölgeyi çok yakından takip eden biri olarak gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

CEVAD EL HAMAD : Gerginliği tırmandıran israil olmuştur. Yalnız israil’in kendi içinde, muhalefet ile ilgili çok ciddi sorunları vardır ve bu konuda bir kararsızlık hali yaşıyor.

Şu anda gerçekten gerginliği tırmandırmak istemekle birlikte gerginliği tırmandırmaktan da korkuyor, tereddüt yaşıyor. O bakımdan israil aciz bir konumdadır ve Gazze’yi yenmeye gücü yetmez.

Bazı konularda geri adım atmaya bile hazırdır ama Hamas buna yanaşmıyor ve çıtayı yükseltmiş durumda.

Çünkü Hamas Filistinli esirlerin serbest bırakılmasını ve ambargonun kaldırılmasını istiyor. Bu yüzden israil bu yönüyle aslında gerginliğin artmasından endişe duyuyor.

Israil’in saldırıları ise bir hazırlığın aşamasıdır. Israil, ‘acaba bunu sindirecek miyim ya da bunun etkileri ne olur’ diye şu anda belirsiz bir politika izleniyor. Ama israil’in içinde ciddi bir muhalefet var ve toplumda atmosfer hiç de iyi değil. O bakımdan biz bu olanları israil’in ciddi bir direnişe karşılık hazırlık aşaması olarak görüyoruz ama bu hazırlık aşamasının da başarılı olduğunu söyleyemeyiz.

GAZZE HALKININ KAYBEDECEK HİÇ BİRŞEYİ YOK

Saldırılara karşı Hamas ve diğer direniş grupları füzelerle karşılık veriyor. Hamas’ın Gazze’yi savunma gücü nedir, israil’e geri adım attıracak ya da zayiat verecek potansiyele sahip mi?

DR. MUİN NAİM: İki şık var. Birincisi Filistin’deki konjonktürlere bakmak lazım. İkincisi; siyonist işgal rejimi içindeki konjonktürlere bakmak lazım. Gazze’de insanlar zaten yıllardır ambargo altında.

Aylardır ciddi bir ekonomik baskı altında. Halk yiyeceğini bile zor bulurken bu savaş başlamıştır. Bu nedenle Gazze’deki insanların kaybedecekleri hiçbir şeyleri yoktur artık. Kedi köşeye sıkıştı mı aslan kesilir. Şu anda Filistin ve Gazze halkı bu noktaya gelmiştir. Mesela biz dışarıdayız,

Gazze’yi arıyoruz açıkçası cesaret alıyoruz. Biz onlardan teselli almak için değil onlardan teselli bulmak için arıyoruz. Onlar o kadar umutludurlar ve bundandır ki direniyorlar. Bu birincisi…

İkincisi; karşı tarafta işgal rejimi suçlu olduğunu biliyor. Halkı, toplama bir halktır. Dünyanın her yerinden toplanıp getirilmiş ve orada güven bulmak için gelmiş bir halktır. Buna karşı herhangi bir tehdit ve tehlike onların efsanelerini bitirmeye yetiyor. Ve şu anda işgal rejimi 4,5 milyon siyonisti Filistin’den atılan, ilkel imkânlarla yapılan füzelerden korumak için sığınaklarda tutuyor. Ama diğer taraftan Gazze’ye giderseniz, bu kadar saldırıya rağmen insanlar hayat normalmiş gibi yollarda yürüyor, dükkânlarını bile açıyor ve hayatlarına devam ediyorlar.

Onun için bu direnişin cesareti ile siyonistlerin korkaklığı birleştiği anda israil işgal rejimi geri adım atacaktır. Hele hele israil kara harekâtı başlatmadan, direniş kara harekâtını başlatmış durumda. Nitekim dün ilk defa Gazze’den 15-20 km. denizden geçerek israil’e askeri operasyon düzenlendi. Çatışmada direnişçiler şehid oldu ama siyonistlere de epey zayiat verdi. Diğer yandan israil’in en önemli kontrol noktası Kerem Ebu Salim, yine direnişin kara hareketi ile havaya uçuruldu. Direniş, isral’in kara hareketi yapmadan bin kere düşünmesi gerektiği mesajını vermiştir.

DİRENİŞİN ELİNDE israil’İN PSİKOLOJİSİNİ BOZACAK ÇOK CİDDİ KARTLARI VAR

Şu anda Hamas’ın izlediği politikayı nasıl buluyorsunuz ve Hamas’ın elinde israil’i caydıracak bir güç var mı?

CEVAD EL HAMAD: Evet, şu anda Filistin direniş hareketi üzerine düşenin en iyisini yapıyor. Her açıdan isabetli kararlar veriyor. Çok sağlıklı kriz yönetimi sergiliyor. Ayrıca ellerinde israil’i caydıracak ve israil’in psikolojisini bozacak çok ciddi kartları var. Israil de bunun hesabını yapmak zorunda. Kısacası şu anda atmosfer Filistin’in lehinde…

UZLAŞI HÜKÜMETİ ÖLMÜŞTÜR

Kurulan Filistin uzlaşı hükümeti Gazze’yi yönetecek kabiliyete sahip görünmüyor galiba. Çünkü bir süredir Gazze’deki memurlar maaşlarını alamadıklarından dolayı eylemde. Diğer yandan hizmette de aksamalar var. Bu durumda Hamas tekrar yönetimi devralır mı?

CEVAD EL HAMAD: Şu an itibariyle uzlaşı hükümeti ölmüştür. Ve bu maaşların ödenmemesinin tek sorumlusu Mahmut Abbas’tır. Ayrıca Abbas’ın bu son olaylarda ortaya koyduğu tavır son derece onur kırıcıdır. Abbas, Filistin halkının duygularına, düşüncelerine tercüman olmamakla birlikte kötü bir duruş sergilemiştir. Gazze’deki memurların maaşlarını da bilerek ödememiştir. Bu haliyle Abbas Filistin halkını kandırmış gözüküyor. Bu yüzden de bu uzlaşı hükümeti ölmüştür.
Abbas’ın başında bulunduğu Fetih yönetiminin israil’e karşı, Filistinlilerin haklarını savunmadığı aşikar. Bu durumda Hamas’ın Batı Yaka ve Ramallah kentlerini de kontrolü altına alma gibi bir gücü potansiyeli var mı?

CEVAD EL HAMAD: Bugün itibariyle bu görünmüyor ama gelecekte bunu kesinlikle beklemeliyiz.

ULUSLARARASI KAMUOYUNA ÇAĞRI

Gazze’ye yönelik saldırıların durması ve ambargonun sona ermesi için İslam dünyası ve uluslararası kamuoyuna çağrınız var mı?

DR. MUİN NAİM: Birincisi Gazze’de şu an insani bir soykırım yaşanıyor. Siyonistlerin, terörist dedikleri bizim mücahid dediğimiz gençlerin, işgal edilmiş topraklarını savunmaları uluslararası normlara göre de suç değil, bir haktır. Velev ki suçlu olsalar bile siyonist rejimin, mücahidlerin hanımlarını, annelerini, babalarını çocuklarını öldürmesi uluslararası savaş suçudur. Israil işgal rejimi dünyanın gözü önünde bu vahşeti işliyor ve bunu açık açık belirtiyor. Siyonist sözcüler çıktıkları ekranlarda ‘Şu teröristin(onlara göre) evini bombaladık, ailesi öldürüldü’ diyerek bu kadar net bir şekilde ifade ediyor.

Öte yandan Gazze’ye uygulanan ambargo hiçbir kanuna uymayan toplu bir cezalandırmadır. Tüm insani hak ve uluslararası kurallara aykırıdır. İnsan haklarını savunan kurum ve kuruluşların Gazze’ye yapılan bu saldırının durdurulması ve ambargonun kaldırılması için harekete geçmesi gerektiğine inanıyorum. Dünyadaki Yahudi yandaşı medya, direnişe saldırıyor, iftiralar atıyorlar, yazıp çiziyorlar. Ancak şu gerçek bilinmeli ki bu savaşı Filistinliler başlatmadı, sadece kendilerini ve topraklarını savunmaya çalışıyorlar. Bu direnişi devam ettirenler de yine sivil halktır.

+


Bu haberler de ilginizi çekebilir