• DOLAR 32.535
  • EURO 34.795
  • ALTIN 2425.171
  • ...
Belediyecilikte Avrupa’nın 75 Yıl Gerisindeyiz
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

 

“Maalesef Avrupa’nın 1940’lı yıllarda terk ettiği teknoloji şuan hala Türkiye’de uygulanıyor. Şuan Avrupa’da kolektif kanal tipi var. Bizim ülkemiz bu teknolojiye bir türlü geçemedi” diyen Usta, “Kolektif kanal, yeraltından tek bir kanal yapılıyor ve bütün su kanalları ve doğalgaz, elektrik ve diğer gereksinimler bu kanalda yer alıyor ve tek merkezden yönetiliyor. Bizim ülkemizde bu yok. En büyük nedeni de alt yapı sorunu, alt yapının tek bir merkezden yönetilmiyor olması. Hizmetlerin ayrı şirketlerden yapılmasından dolayı kolektif kanal sistemi uygulanmıyor” diye konuştu.

ASFALT YERİNE HALI DÖŞESEK MALİYETİ DAHA AZ OLUR

Mahalli İdareler Derneği Genel Başkanı Osman Usta, asfalt yollarla ilgili ise “Ülkemizde yapılan asfaltı hesaplasak ve asfalt yerine yollara halı döşesek maliyeti daha az olur. Her ihtiyacı olan kurum asfaltı kırıyor ve yılda en az 4-5 kere bir belediye asfalt dökmek zorunda kalıyor. Onun için alt yapıların tek merkezden yönetilmesi lazım, Avrupa’da durum böyle” dedi.

Habervaktim gazetesinden Uğur Öğüt’ün Mahalli İdareler Derneği Genel Başkanı Osman Usta ile yaptığı röportaj şöyle:

-Derneğiniz kamu kuruluşları dışında fazla tanınmıyor. Derneğinizin nasıl kuruldu?

Derneğimizin kuruluş amacı kamu kurum ve kuruluşlarına mevzuat yönünden destek vermek ve karşılaştıkları sıkıntılara çözüm getirmek. Ben 1989 yılına kadar Nevşehir Karapınar’da Belediye başkanlığı yaptım ve mevzuatla tanıştım. Mevzuatla tanışınca böyle bir ihtiyacın olduğu ortaya çıktı. Ankara’ya gelip gördüğümüzde baktık ki bu alanda bir tekelleşme oluşmuş. Bu konuda belli kişilerin dışında kimse yok ve başkalarının dahil etmiyorlar. Bunun bir ihtiyaç olduğunu gördüm ve derneğimizi kurduk. Kurucularımız arasında şuanda Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, eski Kocaeli Bekirpaşa Belediye Başkanı Abdullah Çakmak, Ulaşlı Belediyesi eski Başkanı Burhan Abiş, Saadet Partisi eski Genel Başkanı Recai Kutan beyefendi gibi çok değerli arkadaşlarımız bulunuyor.

90 ADET MEVZUAT KİTABI ÇIKARDIK

-Derneğiniz mahalli idareler konusunda ne tür çalışmalar gerçekleştiriyor?

Mevzuat konusunda çok tecrübeli arkadaşlarımız vardı ama bunların deneyiminden kimse istifade edemiyordu. Biz derneğimizi kurar kurmaz gittik bu arkadaşlara sen alanında uzmansın ve kitap yaz dedik. Böyle arkadaşlarımızın önünü açtık ve şuan bütün alana hitap eden 90 tane mevzuat kitabımız var. Bu kitapların tahminen 30 tanesi üniversitelerde ders kitabı olarak okutuluyor. Tüm kamu kuruluşlarına ve belediyelere 24 yıldır mevzuattaki en son değişiklikler, mevzuat alanında yaşanan aksaklıklar konusunda yardımcı oluyoruz.

-Derginiz var bir de galiba?

Evet. Dergimiz var, mevzuat alanında hakemli olan tek dergidir. Biz bu alanda büyük bir boşluğu doldurduğumuza inanıyoruz. Mesela şöyle örneklerimizde var devlet kadrolarında uzun süre çalışmış kişiler emekli olduğunda büyük birikimi olan kişilerin bu birikimini kitaplaştırıyoruz. Türkiye’de en çok Yüksek Seçim Kurulu Başkan Vekilliği yapmış kişi Fahri Coşkun’dur. 11 yıl aralıksız başkan vekilliği yapmış. Fahri Coşkun emekli olduğunda onunla görüştük ve birikimlerinden yararlandık. 5 bin sayfa not tutmuş biz bunu bin 500 sayfalık kitap haline getirdik. Herkesin faydalanmasını sağladık, bizim en dikkat ettiğimiz konu basılmış kitapları ikinci defa basmıyoruz. Derneğimizde çıkan kitapların hepsi ilk defa bizde basılmış kitaplardır. Yönetim kararımız var bu konuda, bastığımız kitapların ilk defa çıkmasına dikkat ediyoruz. Yardımcı olduğumuz belediyelerin hiç birinden herhangi bir konuda hakkında şu zamana kadar en ufak bir şikayet almadık. Geniş bir ekibimiz var herhangi bir konuda onlara danışıyoruz. Şuana kadar kitap yazdırdığımız arkadaş sayısı aşağı yukarı 300 ve dergiyi de buna kattığımızda bu zamana kadar ulaştığımız yazar sayısı 700 – 800’ü geçer. Kitapların yarısını kamu kuruluşlarına bedava dağıtıyoruz diğer yarısını ise satıyoruz.

BELEDİYELERE HİZMET HALKA DESTEK

-Tüm bu çalışmalar para gerektiriyor. Kaynağınız nedir?

Kamu yararına çalışan derneklerin asıl amacı kamu kuruluş ve kurumlarına yardımcı olmak, onlara destek sağlamaktır. Bizde sattığımız kitapların parasıyla kaynak sağlıyoruz ve kamu kuruluşlarına destek oluyoruz. Bu doğrultuda hareket ettiğimizden dolayı belediyeler yararına çalışan tek derneğiz. Şu anda 6 büyükşehirde 6 şubemiz ver. Bu şubelerimiz toplantı halindeler. Mesela Diyarbakır şubemiz şuanda çok faal durumda. Antalya’da şubemiz var, İzmir’de iki tane şubemiz var, bir İzmir şubesi birde Ege bölgesi şubesi. Türkiye genelinde kamu kuruluşlarında bu kitaplar sayesinde derneğimizi herkes biliyor. Belediyelere ve belediye başkanlarına hizmet veriyoruz. Belediye başkanları kendi bölgelerindeki insanlara doğumundan ölümüne kadar bütün hizmetleri vermek zorunda. Bizde belediye başkanlarına hizmet etmek kendi insanlarımıza hizmet etmek diyerek yaptığımız desteklerden zevk duyuyoruz. İnsanların evine kadar ulaşamıyoruz ama onlara hizmet edenlere hizmet ederek bizde bir yerde dolaylıda olsa o insanlara yardımcı olmuş sayılıyoruz. Belediyelerin ve kamu kuruluşların uygulamak zorunda kaldığı mevzuat üst üste koysan 7 bin 8 bin sayfayı geçer. Bu kadar mevzuatın çok olduğu yerlerde bizim gibi kuruluşlar kamuya destek vermezse bir takım hatalar ortaya çıkar. Bazı belediyeler mevzuata uygun hareket etmiyor ve kötü durumlara düşüyor. Mesela Çubuk Belediyesi eski başkanı mevzuatta yaptığı hatalar nedeniyle içeri girdi bu durumda olan birçok arkadaşımız var. Bu duruma düşen belediyeler ilk aşamada bizimle temas halinde olsalardı o hataları yapmazlardı.

HİÇBİR BELEDİYEYE PARTİSİNDEN DOLAYI AYRIM YAPMADIK

-Anladığımız kadarıyla tüm belediyelerle temas halindesiniz, partilerinden dolayı sıkıntı yaşadığınız belediye oluyor mu?

A partisi veya B partisi olsun biz herkesle aynı şekilde ilgileniyoruz. Herhangi bir partiden bizimle ilgilenmediler diye gelen bir şikayet yok. Bizden en çok memnun olan en çok teşekkür eden belediyelerin başında CHP’li eski Tunceli Belediye Başkanı Mazlum Aslan geliyor. Mazlum Aslan görevi bırakalı 2-3 dönem oldu ama hala bizi arayıp teşekkür eder. Biz kamu yararına çalışan bir derneğiz, kesinlikle hiçbir zaman ayrım yapmak gibi bir durum söz konusu olmadı. Bir kişi yoktur biz Mahalli İdareler Derneğine başvurduk bize yardım etmedi diyecek, bu konuda iddialıyız.

MELİH BEY HER İŞİNİ SAĞLAM YAPAR

-Ankara’daki belediye başkanları arasında en beğendiniz kişi kimdir? Beğenmenizdeki en büyük etken nedir?

Ankara’da en çok beğendiğim belediye başkanı yıllardır Melih Bey. Şuanda ve geçmişte bizimle en çok istişare eden ve görüşen belediye başkanı da Melih Gökçek’tir. Melih bey her işini sağlam yapar ve herkesle istişare eder ve görüşür, işini iyi yapmak için uğraşır. Şuanda bakıyoruz Melih Beyin çok çok altında yer alan bazı belediye başkanları burnundan kıl aldırmıyor. Ankara’da Melih Bey’e rahat ulaştığımız kadar diğer belediye başkanlarına rahat ulaşamıyoruz. İlçeler arasında en iyi temasta olduğumuz devamlı istişare ettiğimiz belediyeler Pursaklar ve Akyurt. Bu iki belediye başkanı devamlı desteğimizi alır. Çankaya önceden bizimle çok iyi çalışıyordu son seçimden sonra iletişimi kestiler. Şuanda bir kopukluk var ama nedenini anlamıyoruz onlara da her zaman kapımız açık.

AVRUPA’YA GÖRE TÜRKİYE 1940’LI YILLARDA

-Avrupa’daki ülkelere geziler düzenleyerek, belediyelerde incelemeler yapıyorsunuz. Bunda ana amacınız nedir?

Biz yurt dışında birçok belediyeye geziler düzenledik. Avrupa’daki belediyelerle temasa geçip bizde olmayan ve olması gereken bir proje olduğunda o bölgeye program düzenliyoruz, yani rastgele program düzenlemiyoruz.

-Gidip gördünüz, görüyorsunuz; Avrupa’ya göre ülkemizdeki mahalli idarelerin durumu nedir?

Maalesef Avrupa’nın 1940’lı yıllarda terk ettiği teknoloji şuan hala Türkiye’de uygulanıyor. Şuan Avrupa’da kolektif kanal tipi var bizim ülkemiz bu teknolojiye bir türlü geçemedi.

-Kolektif kanal sistemi nedir?

Kolektif kanal, yeraltından tek bir kanal yapılıyor ve bütün su kanalları ve doğalgaz, elektrik ve diğer gereksinimler bu kanalda yer alıyor ve tek merkezden yönetiliyor.

-Türkiye’de nasıl?

Bizim ülkemizde bu yok. En büyük nedeni de alt yapı sorunu, alt yapının tek bir merkezden yönetilmiyor olması. Hizmetlerin ayrı şirketlerden yapılmasından dolayı kolektif kanal sistemi uygulanmıyor. Ülkemizde yapılan asfaltı hesaplasak ve asfalt yerine yollara halı döşesek maliyeti daha az olur. Her ihtiyacı olan kurum asfaltı kırıyor ve yılda en az 4-5 kere bir belediye asfalt dökmek zorunda kalıyor. Asfalt kıran şirketlere herhangi bir yaptırım yapılmadığından parasını öderiz kırarız mantığı var. Belediyeler asfalt dökmeden önce alt yapı kurumlarına 1 yıl önceden haber verir ancak kurumlar gerekenleri yapmıyor. Kurumlara hesap sorulması lazım ancak herhangi bir yetki yok, onun için alt yapıların tek merkezden yönetilmesi lazım, Avrupa’da durum böyle.

-AB ile proje işleriniz var bir de sanırım. Bu konuda da bilgi verebilir misiniz?

Evet, biz yurt dışı çalışmalarında Avrupa Birliği’ne proje sunuyoruz ve hibe paralar alıyoruz bu hibe paralarla belediye başkanlarını ücretsiz olarak gezdiriyoruz.

-Üye belediye sayınız nedir?

Belediye sayısı her an değişiklik gösteriyor ve birçok belediyenin kapatılmasının ardından şuanda 380 belediye üyemiz var.

ÖZEL İDARELERİN KAPATILMASI YANLIŞ OLDU

-Büyükşehir yasasıyla birlikte belediyecilikte birçok şey değişti ve belediye sayısı 2 bin 950’den bin 396’ya düşürüldü siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Mahalli idareleri nasıl etkiledi bu yasa?

Büyükşehir Belediyelerinin il sınırlarının büyümesi iyi bir şey, planlamada bir bütünlük oluyor. İki ilçe belediyesi yol yaptığında bu yolların birbirleriyle bağlantıları olmuyordu, bunun nedeni planlamanın tek elden yapılmaması. İnsanlar gereksiz yere daha fazla yol gitmek zorunda kalıyordu. Planda bütünlük olunca olumsuzluklar ortadan kalkıyor ve hizmetler tek elden yürütülüyor.

VALİLER PROTOKOL VALİSİ HALİNE GELDİ

-Aynı düzenleme kapsamında Özel İdareler’in kapatılması peki? Bunu da destekliyor musunuz?

Hayır. Bu yasada tek itiraz ettiğimiz, halada iyi olmadığını savunduğum konu özel idarelerin kapatılması. Özel idareler ülke gelinde yüzde 70 tasarruf sağladı, birçok yerin gelişmesinde yardımcı oldu. Özel idarelerin kapatılmasıyla valiler protokol valisi haline geldi. Valiler artık yola ve suya karışamıyor sadece devletin resmi işlerini yapabiliyor.

BELEDİYELER KENDİ KADROLARINI OLUŞTUMALI

-Belediyelerde çalışan taşeron işçilerin hakları konusunda ne düşünüyorsunuz? Taşeronlaşmayla alakalı düzenlemeler yapılmalı mı?

Taşeronlaşmanın hem iyi hem kötü yanları var. Bence belediyeler kendi kadrolarını oluşturmalı. KPPS’yi kazanıp belediyeye yerleşenler kurumun fazla işine yaramıyor, özellikle taşra belediyeler bu konuda çok sıkıntı çekiyor. Belediyeler kalifiye elaman bulma konusunda çok büyük sıkıntı çekiyor. Avrupa ülkelerinde olduğu gibi belediyeler kendi kadrolarını oluşturmalı. Taşeron çalışanlar için yaptığı işe göre haklar ve ücret verilmeli. Ülkemizde her hükümet iş başına gelirken bu adaletsizliği ortadan kaldıracağız diyor maalesef bu konuda bir türlü başarı sağlanamadı.

Habervaktim


 

Bu haberler de ilginizi çekebilir