• DOLAR 32.515
  • EURO 34.61
  • ALTIN 2492.235
  • ...
Maliki, IŞİD, Sıcak ve Susuzluk...
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Irak Kürdistanı`nın büyük şehirlerinden Duhok`un 30 kilometre güneybatısında, bomboş bir arazinin ortasına bir kamp daha kuruluyor.

Önce birkaç çadırla başlayan çalışma, Musul`dan kaçanların sayısı arttıkça giderek büyüdü. Şimdi gerek Bölgesel Kürt Yönetimi gerekse çeşitli uluslararası kurumlar Garmava kampında yoğun bir faaliyet içinde. Altyapı işlemleri tamamlanan alanlara yeni çadırlar kuruluyor. Zira her gün Musul`daki çatışmaların ortasında kalan çok sayıda Iraklı can havliyle bu bölgeye geliyor.

Gelenler içerisinde kadınlar, çocuklar ve yaşlılar var.

Engelli mülteciler için hayat çok zor

En büyük zorluğu yatalak hastalar çekiyor. Çadırının içindeki bir şiltenin üzerinde, elindeki kartonu sallayarak serinlemeye çalışan 70 yaşındaki Naciha Abdülkerim İslam, 60 kilometreyi çocuklarının taşıdığı sedyenin üzerinde geldi. Yatalak olmasının yanı sıra bir gözü de görmüyor.

Eşi cep telefonuyla Musul`da kalan akrabalarıyla konuşan Eymen Salim Abdullah, felçli annesini getirirken çok zorlandıklarını anlatıyor. Bir de şu anda kampta pek çok eksik olduğunu. Bu mevsimde hava sıcaklığı 50 dereceyi buluyor. Duş ve tuvalet imkanları sınırlı. Kampta şimdilik elektrik de yok. Abdullah`a eşinin elindeki telefonu gösterip nasıl şarj ettiklerini sorduğumda ise yaklaşık bir kilometre mesafedeki köyü gösteriyor. Bir Hıristiyan köyü olan Garmava, kampa da adını veriyor. Zira kamp, köy muhtarının ahaliye danışarak gösterdiği arazi üzerinde kuruluyor.

Acil ihtiyaçlar: Su, elektrik, soğutma

Kampın tozlu yollarından yürürken bir su tankının başında abdest almak için yıkanan çocukların işini bitirmesini bekleyen Ömer Devaş Dosiki yanımıza geliyor. Çocukları gösterip, "Hava çok sıcak" diyor: "O kadar sıcak ki çocuklar da, yetişkinler de isilik oldu. Bir an önce suya ulaşım imkanlarının artırılması gerekiyor. Bir de acilen elektrik gelmesi lazım." 

Dosiki, Irak hükümetinin emriyle uçakların bulundukları bölgeyi bombaladığını, Musul`dan kaçış nedenlerinin IŞİD`den ziyade bu bombardıman olduğunu söylüyor.

O sırada 7 yaşındaki Yasin ve 5 yaşındaki Nadi adlı kardeşler su tankından doldurdukları suyla yıkanıyor. Yerlerini diğer çocuklara bırakınca bizimle sohbetini yarıda bırakan Dosiki küçük bir bidona su doldurup abdestini öyle alıyor, sonra da çadırının içinde ikindi namazına duruyor.

Hem IŞİD hem Maliki`den şikayetçiler

Hemen yakındaki bir çadırın içinde iki genç kadın çocuklarıyla beraber oturuyor. İsimleri Hiyam Naver ve Saba Yunus. Naver, "Bir yandan Maliki`nin uçakları bombalıyor, diğer yandan IŞİD öldürüyor. Ne yapacağımızı şaşırdık, arada kalıp kaçtık" diyor. Naver`in altı çocuğu var. Hepsini yanına alıp kaçtığını, yarını düşünemediğini anlatıyor: "Bilmiyorum ki, döner miyiz, burada mı kalırız? Bir yandan Şiiler vuruyor, öte yandan Sünniler. Burası daha güvenli."

Saba Yunus ise beş çocuğu ile daha uzaktan, Sincar`dan geldiğini anlatıyor. Ama o, yaşadığı bölgede durum sakinleşince dönmeyi düşünüyor: "Burada kalsak ne olacak? Ne ekmek var, ne su. Çocuklar sıcaktan hastalanıyor. İki çocuğum buradaki su yüzünden ishal oldu. Erbil`in girişindeki kontrol noktasına kadar yürüyerek geldik. Oradan buraya arabalarla getirdiler. Şimdi işlerin düzelmesini bekleyeceğiz" diyor.

AFAD ve Kızılay`dan kampa destek

Yan çadırdan bizi gören Cenan Halil Bilgiş, giysisinin yenini dirseğine kadar çekip kolundaki kabartıları gösteriyor ve ekliyor: "Öleceksek sıcaktan öleceğiz. Bak vücudumun tamamı kolum gibi, isilik çıkardık, ben de çocuklar da". Bilgiş suyun yanı sıra çadırlara birer vantilatör koymaları gerektiğini ama bunun için önce elektrik gelmesi gerektiğini anlatıyor: "Yemek de var, içecek su da. Yeter ki serinlememize yarayacak pervaneleri getirsinler."

Kampın bir diğer bölümünde yeni bir çalışma var. Kürt yönetimi Mülteci Dairesi`nin yanı sıra BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), Action Against Hunger (ACF), UNİCEF gibi kurumların temsilcileri de kampta çalışıyor. Biraz ileride de üzerinde Türkiye Kızılayı`nın logosu olan, içinde battaniye ve yardım malzemelerinin bulunduğu koliler, yine Kızılay logolarının bulunduğu çok sayıda şilte görüyoruz.

Kamp müdürü Ismail Abdülgani bu malzemelerin AFAD tarafından birkaç gün önce tırlar ile kampa getirildiğini anlatıyor.

Abdülgani şu anda kampta 95 ailenin bulunduğunu, 500`den fazla insanın barındığını söylüyor: Üç öğün yemek verildiğini, elektrikle ilgili çalışmaların sürdüğünü, var olan portatif tuvaletlere ek olarak her bir çadır için bir tuvalet ve aynı zamanda portatif duş kabini arayışında olduklarını, acilen buzdolabına ihtiyaç olduğunu ekliyor.

Kampa akın var

Müdür Abdülgani her gün Musul`daki duruma bağlı olarak 10 ila 20 yeni ailenin kampa geldiğini belirtiyor. Fakat büyük eksikliklerden biri kampta hiçbir sağlık hizmetinin verilmemesi. Çocuklara sudan geçen ishali durdurmak için bile henüz bir çalışma yapılamıyor.

Musul`dan gelenler için oluşturulan kamplarda haziran sıcağı hayatı zorlaştırıyor. Eğer soğutucular, vantilatörler gelmezse temmuz ayının daha da zor geçmesi kimse için sürpriz olmayacak. Nüfusu giderek artan Garmava kampı, uluslarası yardım kuruluşlarının da desteğiyle şu anda yetersiz de olsa Musul`daki şiddetten kaçanlar için çöl ortasında geçici bir sığınak. 

Al-Jazeera

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir