• DOLAR 32.573
  • EURO 35.009
  • ALTIN 2432.524
  • ...
Somali Tarihi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

“Somali’de gıdadan çok silah var. Bu silahlar Somalililer tarafından üretilmedi. Onlara dış güçler tarafından dış güçlerin çıkarlarına hizmet etmeleri için verildi. Bu silahları tedarik edenler bugün işlenen suçların da ortaklarıdırlar.” (BM eski Genel Sekreteri Boutros Ghali/1993)

Somali, Etiyopya, Eritre ve Cibuti’den oluşan Afrika boynuzu son 60 yılın en büyük kuraklık ve kıtlığıyla karşı karşıya kalmış durumda. Kıtlığın en çok yaşandığı ülke ise Somali oldu. Afrika boynuzunda yaşayan 12,5 milyon insan kıtlıkla boğuşurken Somali’de 3,7 milyon insan açlıkla karşı karşıya kaldı.

Özellikle Somali’nin güneyini vuran kıtlıktan kaçan insanlar Somali-Kenya sınırındaki Dadaab Kampına göç ediyor. Bu kamp dünyanın en büyük mülteci kampı haline dönüşmüş durumda. Her gün yüzlerce insan buraya akın ediyor. Mülteciler genellikle göç yolunda canlarını veriyor. Diğer bir göç merkezi başkent Mogadişu’dur. Buraya da her gün yüzlerce insan göç ediyor.

Somali stratejik bir ülke

Somali stratejik olarak dünya çapında çok önemli bir ülkedir. Afrika’nın en uzun ikinci sahillerine sahip olması, Afrika ve Ortadoğu’yu birleştiren petrol hatlarının üzerinden geçmesi, zengin demir, bakır ve uranyum yataklarına sahip olması Somali’yi emperyalist ülkeler için ilgi çekici kılmıştır.

Geçmişin Habeşistan’ı

Halkının yüzde 85’i Müslüman olan Somali, diğer Afrika ülkelerinden ayrı olarak aynı etnik kökenli, aynı dili ve dini paylaşan bir halkın ülkesidir. Sömürgeci devletlerin istilasından önce Somali halkı kardeşçe yaşayan İslami kuralların hâkim olduğu bir ülkeydi. Peygamber Efendimiz (sav) döneminde hicret eden Müslümanlar Somali’ye yani eski adıyla Habeşistan’a gitmiş ve orada barınmışlardı. Habeşistan, bugünkü Somali, Etiyopya gibi ülkeleri kapsayan büyük bir ülkeydi.   

Afrika’daki açlığın nedeni Batıdır

Afrika`daki açlığın temel nedeni her ne kadar kuraklıkla tarif edilse de işin aslında nice oyunlar vardır. Ve olayın tarihi sadece son 60 yıl ile sınırlı değildir. Balta girmemiş ormanlar nerede? Bağlar, bahçeler nerede? Madenler nerede? Deniz ve deniz ürünleri nerede? Bütün bunlara ne oldu ki Afrika aç?

Afrika, 19. Yüzyılla beraber Batılı emperyalistler tarafından sömürülmektedir. Avrupa’da sanayi devrimi döneminde yer altı madenlerinin çıkartılıp işletilmesinde insan gücüne ihtiyaç duyuldu. Bunun üzerine 200 milyon mazlum Afrika halkı elleri kolları bağlanarak Avrupa’ya köle olarak götürüldü. Afrika’da eli iş tutan insan sayısı azaldı böylece toprakları ekilmez oldu, emperyalist insanlar rahat bir şekilde cirit oynadı, yer altı kaynakları talan edildi.

Afrika toprakları Batılıların isteği ve ihtiyacına göre bölüştürüldü. Bu toprakların bir kısmında pamuk, bir kısmında kahve, bir kısmanda buğday üretildi ve ürünler Avrupa’ya ihraç edildi. Yerli halk ağır vergilere bağlandı. Üretilen ürünler Avrupalılar tarafından ucuza alındı. Halk bu ürünlerden başka ürün ekemez oldu. İnsanlar çok çalışmak zorunda bırakıldı ve çalıştığının karşılığını alamaz oldu. Afrika aç kalınca, gıda yardımı yapıldı. Dışarıdan gelen gıdalar içteki tarım sektörünü vurudu. Çiftçiler ürettikleri malları pazarlayamadı. Zamanla tarımla uğraşmayı bırakmak zorunda kaldı.

Hayvancılık

Hayvancılık Somalilerin en önemli gelir kaynaklarından ve ihraç maddelerinden biridir. Tarım yapılmadığı için zamanla hayvan yemleri bulmada zorlanan halk, ithalata yöneldi. Hayvanlarının sağlığını korumak için Avrupa’nın ürettiği ilaçlar kullanmak zorunda kalan halka bir darbe de 1983 yılında Suudi Arabistan’dan geldi. Hayvan ithalatını Somali’den değil Avustralya’dan yaptı. Böylece hayvancılık da tarihe karıştı.

Parçala, böl ve yut politikaları

Batılı sömürgeci devletler kendi aralarında Somali’yi beş parçaya böldü ve o günden bu yana yer üstü ve yer altı zenginliklerini sömürmektedirler. Başta İtalya ve İngiltere olmak üzere Fransa, Kenya ve Etiyopya kendi emelleri uğruna Somali’yi parçalamışlardır. Bağımsızlık mücadelesi veren Somali halkı zamanla yenilmiş ve nihayetinde İtalya Somalisi ve İngiltere Somalisi diye iki ayrı bölge oluşturulmuştur. İki ayrı devlet gibi olan bu bölgeler 1960 yılında birleşmiş ve bağımsızlığını ilan ederek Somali devletini kurmuşlardır.

Somali’nin devletleşmesi

İlk devlet başkanı Aden Abdullah Osman Daar olmuştur. Ülkede birlik oluşturmak için çok çaba sarf eden Osman Daar, on yıl sonra bir askeri darbe ile devrilerek Siad Barre ülkenin başına geçmiştir. Askeri yönetimle idare edilen ülke zamanla günümüzde olduğu gibi kıtlık ve açlıklarla karşılaşmış, 500 bin insan can vermiştir. 1977 yılında Etiyopya, Rusya ve Küba’nın desteğiyle Somali’yi işgal etmeye başlamış, ülkenin bir bölümünü topraklarına katmıştır.

1991 yılında Siad Barre, hükümeti bırakmak zorunda kalmış ve o günden sonra düzenli bir hükümet kurulamamıştır. Somali’nin en kanlı zamanı olan bu dönemde tam bir kaos yaşanmıştır. Binlerce insan, çıkan iç çatışmalarda hayatını kaybetmiştir.

Sahillerin talan edilmesi

Yönetim boşluğu doldurulmayınca gerek ülke içinde gerekse de sahillerde güvenlik sorunları baş göstermiştir. Bunu fırsat bilen Batılı ülkeler zengin Somon balığı kaynaklarının olduğu Somali sahillerine dadanmışlardır. Modern avlama teknikleriyle ve dev gemileriyle Somali halkının belli başlı geçim kaynaklarından olan Somon balığı avlamışlardır. Somali halkı ve özellikle balıkçılar kendilerine ait zenginliklerin başka ülkeler tarafından talan edilmesine rıza göstermeyip bu gemilere baskınlar yapmaya başlamışlardır. Böylece korsancılar olarak anılmaya başlayan bu insanlar doğal haklarını savunduklarını bütün dünyaya ilan etmişlerdir. BM 2005 yılında Somali sahillerinde kaçak balıkçılığın boyutunun yıllık 300 milyon dolara ulaştığını açıklamıştır.

Somali’nin kimyasal atık çöplüğü haline getirilmesi

Gelişmiş ülkeler kimyasal ve nükleer artıklarını yıllardır Somali sahillerine boşaltıyor. Bu iddiadan öte bir gerçek olup 1992 yılında BM Çevre Programı tarafından da doğrulanmıştır. 2005 yılında Somali’yi vuran Tsunami ile denizden tonlarca atık kıyıya vurmuştur. BM Çevre Programı Yetkilisi Nick Nuttell bu atıkların tıbbi ve radyoaktif atıklar olduğunu açıklamıştır.

BM’nin Somali’yi sömürmesi

Olaya müdahil olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Somali’ye silah satışlarını yasaklamış ardından güvenlik gerekçesiyle Somali’ye asker sevkiyatı yapılmıştır. Ne yazık ki BM askeri gücü kısa bir zaman barış ortamı sağlayabilmiştir. Asker sayısının azlığı bahanesiyle bu operasyonu durdurmuş ve ülke yine iç karışıklığa mahkûm edilmiştir. 1992 yılında BM askeri gücü özellikle ABD askerleri Somali’ye girmiş barış yapacağına olayları kışkırtmış, içinden çıkılmaz bir hale getirmiştir. Kısa bir zaman sonra da bazı bahaneler ile Somali’yi terk etmek zorunda kalmıştır.

BM’nin Somali’yi karıştırarak çekilmesi

1993 yılında 37 bin BM askeri Somali’ye konuşlandırılmıştır. Bazı Pakistan askerlerinin öldürülmesi ve özellikle 18 Amerikan askerinin öldürülmesinin ardından BM Somali’yi terk etmek zorunda kalmıştır. Batılı güçler girdikleri yerlere kalıcı tahribatlar yapmış ve çok uzun yıllar sürecek fitne tohumları ekmişlerdir. Batılı güçler girdikleri her yerde olduğu gibi Somali’de de tabiatlarına uygun olanı yapmış ve iç çatışmaları körüklemişlerdir.  

2006 yılında Etiyopya, ABD’nin teröre karşı savaş müttefiki olarak onun desteğiyle Somali’yi işgal etmiştir. Ülkede bugün görülen iç çatışmaların temelinde 2007 yılında ABD’nin desteğiyle kurulan yeni geçici hükümet ve karşıtları arasında olmuştur. Batılı güçlerle anlaşan hükümet güçlerine karşı duran Eş-Şebab ve Hizbul İslami grupları, Batılıların ülkeden çekilmesi ve onlarla yapılan anlaşmaların iptal edilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Batı yanlısı olarak nitelendirdikleri devlet başkanı Şerif Ahmed’e, Batılı güçlere ve ülkedeki Afrika güçlerine karşı mücadele veren bu gruplar, işgal güçlerinin ülkeden çıkmasını istemektedirler.

Batılıların gıda yerine silah göndermesi

Günümüzdeki kıtlık ve açlık döneminden önce başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler Somali halkına insani yardım yapacaklarına silah ve asker göndermişlerdir. Şerif Ahmed’in yardım çağrılarına duyarsız kalmayan ABD, bir gemi dolusu silah ile çağrısına cevap vermiştir. Aynı zamanda Afrika Birliği ve BM aracılığıyla Fransa, askeri anlamda eğitim ve destek vereceklerini belirtmişlerdir. Açlık ve kıtlıkla kavrulan insanlara gıda yerine silah vermek hangi insafa sığar. Bu ne biçim yardım demeden edemiyoruz. İşte bu yüzdendir ki bitmek bilmeyen kargaşa, kaos ve kıtlık devam etmektedir.

BM’nin Somali’de vurdumduymaz davranması

BM, ulaşan yardımları düzenli dağıtamıyor. İnsanlar açlıktan ölürken BM depolarında bekletilen gıdalar çürüyor. Üç ay boyunca bekletilen gıdalar BM’lerden emir gelmedi diye dağıtılmıyor. Tabi bu sırada insanlar açlıktan ölüyor. Kamplara yetişemeyenler açlıktan öldüğü gibi kamplara yetişebilenler dahi aç kalıyor, açlıktan ölüyor. BM, Somali’de şimdiye kadar inisiyatif alamadığı gibi, bundan sonra da inisiyatif alamayacağına benziyor. Yetersiz beslenmeden dolayı meydana gelen hastalıklar can almaya devam ediyor. Salgın hastalıklar had safhaya gelmiş durumda. BM ihtiyacı karşılamada yetersiz olduğunu itiraf ediyor.

Sonuç olarak; açlık ve kıtlığın çözümü ancak dış güçlerin Somali’yi terk etmesindedir. İşgal edilmiş ve halkı birbirine düşürülmüş bir ülkenin kalkınması ve insanlarının açlıktan ölmemesi için başta ABD ve BM olmak üzere tüm dış güçlerin bir an evvel Somali üzerindeki emellerinden vaz geçip bu ülkeyi terk etmeleri lazımdır.

Feyzullah Zerey / İnzar Dergisi Eylül 2011

Bu haberler de ilginizi çekebilir