• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Hased Ruhun Istırabıdır
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Rana Çeçen / Nisanur Dergisi
 
“Ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!” (Felak / 5)

Hased; Türkçe’deki karşılığıyla kıskançlık ve çekememezlik, başkalarına verilen nimetlerin onlardan gitmesini istemek, o insanların o nimetlerden mahrum kalmasını dilemektir. İslam ahlakında bu çeşidiyle yasaklanan ve kaçınılması gereken bir özellik olarak belirtilmiştir.

Hasedin asıl sebebi insan fıtratıdır. İnsan diğer insanlara karşı üstün olmak, daha çok nimete sahip olmak arzusu ile yaratılmıştır. Ancak insan bu fıtri özelliğini, akıl ve irade ile vasatta tutarsa bu hem kendisi için hem de diğer insanlar için faydalı bir özellik olur. Çünkü hasedin vasatı gıptadır ki; bu da bir başkasında olan güzel bir nimetin ondan gitmesini istemeden, kendisinde de olmasını istemesidir. (İbrahim Canan-Kütübi Sitte) Ve bunun için gayret göstermesidir.

Bu durumu Hz. Peygamber (SAV) şöyle dile getirmiştir; “Şu iki kişi dışında hiç kimseye hased etmek caiz değildir: Biri, Allah’ın kendisine verdiği hikmetle hükmeden ve bunu başkasına da öğreten hikmet sahibi kimse. Diğeri de Allah`ın kendisine verdiği malı hak yolda sarf eden zengin kimse.” (Buhari, Müslim)

Hasette çekememezlik vardır. Öyle ki; kişiye ‘o nimet sahibinde kalsın sana da aynısı verilsin’ denilse, buna dahi razı olmayıp, ‘ondan gitsin de bende olmasa da olur’ diyebilecek kadar bir çekememezliktir.

Hased öncelikle sahibine zarar verir. Hasid olan kimsenin aklı, gönlü hep hased ettiği ile meşgul olduğu için hayatının hiçbir alanından zevk duymaz. Hep huzursuz ve mutsuzdur. Eğer hased ettiği kimseden o nimetin gitmesi için, fiili olarak harekete geçerse bu kendisi için büyük bir yıkımdır. Hem dünyasını hem de ahretini mahvetmiş olur.

Hased kişinin kendisine tuttuğu bir silahtır. Şeytani bir vasıftır. Çünkü şeytan hased ve kibrinden dolayı Hz. Âdem (AS)’e secde etmeyip bulunduğu yüksek makamdan kovulmuştur. Hz. Âdem (AS)’in kendisinden üstün tutulmasını çekemediğinden kaybettiği makama, Âdemoğullarının gitmemesi içindir çabası…

Şeytan, ilk insanlardan beridir bu kötü özelliğini onlara aktarmaya çalışır. Yeryüzünde ilk kanın dökülmesinin sebebi de hasettir. Kabil Habil’i hasedinden öldürmüştür. Hz. Yusuf’un kardeşleri hasetlerinden onu kuyuya atmışlardır. Yahudi ve Hıristiyanlar hasedlerinden dolayı, Hz. Peygamber (SAV)’i evlatlarından daha iyi tanımalarına rağmen O (SAV)’na iman etmemişlerdir.

“Ehl-i kitaptan birçoğu arzu etmektedir ki sizi imanınızdan sonra çevirip kâfir etsinler. Hak kendilerine iyice belirdikten sonra bile sırf nefsaniyetlerinden ve kıskançlıktan dolayı bunu yaparlar. Buna rağmen siz şimdi af ile hoşgörüyle davranın, ta ki Allah emrini verinceye kadar. Şüphe yok ki Allah her şeye kâdirdir.” (Bakara / 109)

Hasid kimse söz ve davranışları ile hased ettiğine zarar verdiğini sanır. Fakat bilmez ki aslında ona iyilik yapmaktadır. Çünkü haset ettiği kişinin gıybetini yaparak, iftiralar atarak, zulüm ederek onun hakkına girmiş olmaktadır. Bu da kul hakkıdır ki; bu hak, kişi affetmediği sürece affedilmez. Böylece kişi haset ettiği kimsenin...
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir