• DOLAR 32.552
  • EURO 34.775
  • ALTIN 2497.523
  • ...
Sahne mi Değişti, Roller mi?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hüseyin Kaya / Doğruhaber / Yorum

Son on yılda çok şey değişmiş Türkiye’de.

Kamuda başörtüsüne kimse destek veremezken, bugün kamuda başörtüsüne itiraz eden neredeyse yok gibi.
10 yıl önce Seyyid Kutub ismi gayri resmi yasaklılar listesindeyken şimdilerde yazdığı bir şiir devletin televizyonunda okunabiliyor, Başbakan, Seyyid Kutub’un kardeşi Muhammed Kutub için meclis kürsüsünde taziye dileklerini sunabiliyor.

Sol ve Kemalizm’de de değişim var. Gürsel Tekin muhafazakâr halkın değerlerine sahip çıkılmadığı için yanlış yapıldığını söylerken, beyaz Türklerin içine karışan Ahmet Hakan, Muharrem İnce’ye neden daha fazla “Cuma Namazı”na gitmediklerini söylüyor.

CHP ve BDP’liler yolsuzluklar üzerinden hükümeti “harama bulaşmakla” suçlarken, Ak Partili Metin Külünk, 17 Aralık operasyonuyla “insanların günah işleme özgürlüğüne müdahale edildiğini” savunabiliyor. Külünk, yolsuzlukları kabul etmiyor; ama özel hayat alanında yapılan “işlerin” kaydedilmesini eleştiriyor.

Özel hayatta “Günah işleme özgürlüğü” diye bir şey varsa “Erdoğan, neden Deniz Baykal’ın görüntüleri üzerinden bir kampanya yürüttü?” diye sorabilirsiniz.

Anlamak zor diyoruz sadece.

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Egemen Bağış’ı şikâyet etmişti. Tanal, Bağış’ın, gazeteci Metehan Demir ile telefon görüşmesinde “İslam dinini açıkça aşağıladığı” iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu. Savcılık, AK Parti İstanbul

Milletvekili Egemen Bağış hakkında “kovuşturmaya yer olmadığına” karar vermiş.

Ankara Cumhuriyet Savcılığının verdiği kararda, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçuna ilişkin TCK’nın

216. maddesinde “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerlerin alenen aşağılanması” fiilinin müeyyideye bağlandığı belirtilmiş.

Fiilin cezalandırılması için “Kamu barışını bozmaya elverişli olması gerektiği” kaydedilen kararda, bu olayda kovuşturmaya gerek olmadığı kararına varılmış.

Ak Parti milletvekilinin “İslam dinini açıkça aşağılayan” fiiline kimse tepki göstermediği için “Kamu barışını bozma” gibi bir şeye sebep olmamış. O yüzden de suç sayılmıyor.

Egemen Bağış, “şantaj, montaj” gibi laflar ediyor; ama Metehan Demir, diyalogdan dolayı halktan özür dilemişti.

Ama ilginç olan bu değil.

CHP milletvekili “İslam’a hakaret ediyor” diye biri hakkında suç duyurusunda bulunuyor, “İslam’a hakaret ediyor diye suçlanan kişi ise Ak Parti milletvekili…

Son on yılda çok şey değişmiş Türkiye’de öyle değil mi?

Değişen sahne mi, roller mi, siz karar verin!
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir