• DOLAR 32.33
  • EURO 35.089
  • ALTIN 2301.135
  • ...
Hasret Vadisi…
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Yusuf Akyüz / İnzar Dergisi
 
“Rahmetimizi dilediğimiz kimseye nasip ederiz ve iyilik edenlerin mükâfatını zayi etmeyiz. Ahiret ecri iman edip takva sahibi olanlar için elbette daha hayırlıdır.(12/5657)

“Allahu Teâlâ hakkında hayır murad ettiği bir kimseyi musibete uğratır.”(Buhari, Merda 1)

“Her kul öldüğü hal üzere diriltilir.” (Müslim, Cennet, 83)

Zindan nedir; diye sorulacak olsa, tek kelimelik cevabı: “Hasret vadisi” olabilir. Zira zindanda her şeyin hasreti çekilir ve zindan hasret kelimesine eştir. Zindan yılları; yıllarca yaşanan hüzün, hasret ve hicranın ifadesidir. Zindan, dünyadan tecrid, uzlet ve gurbet içinde hasret demektir. Musibet mektebinde sabır tahsilidir. Zindan, tefekkür dershanesidir. Hayatı, mematı, kâinatı ve insanı yeniden ve daha derinden okumak ve anlamak için müstesna bir zemindir. Çile ikliminde ve hasret ateşinde nice zamana kadar yanma, pişme ve olma yeridir. Zindan, şu fani dünyada henüz can ten kafesinde yaşarken uyanma, kaybın farkına varma, arama, bilme ve bulma vaktidir. Her biliş ve fark edişin ardından hasret çekilir. Hasret bir çiledir, çekmeyen bilmez. Zindanda ise hasretsiz gün geçmez; zindan, hasret vadisidir. Zindan, hasretin ta kendisidir.

Hasret, vuslatın hal duasıdır. Hasret çoğalınca, Hakk’ın inayetiyle vuslat yaklaşır. Hasret, vuslatın doğum sancısıdır. Hasret, vuslata âşıktır. Hasret, vuslat çağrısıdır. Hasret, kor gibi için için yanmak, pişmek ve olmaktır. Hasret, arayış ıstırabıyla yanıp tutuşmak ve vuslat diyarına doğru yola çıkmaktır. Hasret ciğeri dağlar, gözler yaş döküp ağlar ve insan kaybettiklerini arar. Her arayışın başında muhakkak bir hasret sancısı vardır.

Hasret, gönül toprağına umut tohumları ekmek ve çile ikliminde sabırla beklemektir.

Zindanda bazen hasret barajı dolup taşar ve ehl-i zindan tarifi imkânsız hasretlikler yaşar. Dış dünyada kimsenin aklına ve hayaline gelmeyen şeyler, ehl-i zindanın hayallerini süsler. Zindan, hasret vadisi, çile ve mahrumiyet yeridir. Bu garip ve müstesna mekânlarda, dışardaki insanların hiç farkında olmadığı nice şeylerin, üzerine basıp geçtiği bir kuru yaprağın bile hasreti çekilir. Bazen mahpuslar, rüzgârın uzaklardan getirdiği beton bahçeye düşen yaprakları alıp saklarlar. Bazen de gökten düşen kar tanelerine bakarak hayal kurarlar.

Sılada kalanlar hatıra gelir.
Uzun kış günleri hasret çekilir.
Sanki uzaklardan bir dost haberi,
Getirirler bize kar taneleri…

Zindan, dünyaya kapalı, Mevla’ya açık, aynı dünyada ama dünyadan çok ayrı ve uzak, garipliğin ve çaresizliğin timsali olmuş müstesna bir mekândır. Birkaç adım atınca, hemen duvarla kesişen beton avluda atılan her voltada yıllanmış acıların izleri ve...
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir