Hamza Yılmaz / Doğruhaber/ Yorum

Her yıl bahar aylarında üniversitelerde ahlaki sınırları zorlayan ve adına şenlik denilen çirkin programlar düzenleniyor. Bu programlarda her türlü günah işlenirken, yetkililerde bu çirkin manzaralara karşı üç maymunları oynuyor. Bahar şenlikleri konusunu yeri geldikçe eleştiriyoruz ancak bu yazımızda başka bir konuyu değerlendireceğiz.

Geçtiğimiz günlerde Düzce Üniversitesi’nde bahar şenlikleri yapıldı. Her şenlikte olduğu gibi bu bahar şenliğinde de yine çirkin görüntüler vardı. Ancak bir Müslüman olarak içimizi acıtan bir manzara objektiflere takıldı. Başörtülü bir kız erkeklerin sırtında kendini çalan müziğin ritmine kaptırmış gidiyordu. Bazı İslam düşmanı gazeteler de bu fotoğraf karesini dalga malzemesi yapıyordu.

Bu kareleri gören bir Milletvekili twitter hesabında gördüğü manzaralarla ilgili şunları paylaştı: “Dün­kü Düz­ce Üni­ver­si­te­si­’nin ba­har şen­lik­le­rin­de ba­şör­tü­lü kız­la­rın er­kek­le­rin omuz­la­rın­da otur­ma­la­rı­nı uta­na­rak iz­le­dim. Ahh de­ğer­ler ne­re­de… İn­san ba­şı­nın ol­du­ğu yer­de de­ğil ak­lı­nın ol­du­ğu yer­de­dir, ak­lı­nı o nur­dan ör­tüy­le ör­ten­le­re ih­ti­ya­cı­mız var. Ni­ce ör­tün­müş var açıl­ma­ya aday, ni­ce açık var ka­pan­ma­ya nam­zet. İn­san ba­şı­nın ol­du­ğu yerde de­ğil ak­lı­nın ol­du­ğu yer­de­dir.”

Tarihi biraz geriye saralım. 15-20 yıl önce başörtüsüyle üniversitelere girilemediğinden dolayı büyük mazlumiyetler yaşanıyordu. Başörtülülerin okullara girebilmesi için hemen her gün eylemler vardı. Yaşanan bu zulüm dolu günlerde birçok kişi ağır bedeller ödedi. Buna rağmen direniş devam etti. Bugün başörtüsü üniversitelerde serbest. Direniş kazanıldı ve inancımız önündeki bir engel kalkmış oldu.

Ancak bu kez Müslüman olarak zihin erozyonuna uğradık. Değerlerimize yabancılaştık. İslami kimliğimizden uzaklaştık. İnsanları kendine benzeten değil, insanlara benzeyen olduk. Ahlak ve maneviyat dediğimiz kavramların içi boşaldı. Başörtüsü de bu bozulmadan nasibini aldı.

Örtünmek, Allah’ın emrini yerine getirmekti. Örtünmek, günahlardan uzak durmaktı. Örtünmek, iffet sahibi olmaktı. Fakat Düzce Üniversitesi’nde karşılaştığımız manzara bunlardan çok uzak.