• DOLAR 32.379
  • EURO 34.963
  • ALTIN 2325.667
  • ...
` Başörtüsü Yasağı Devam Ederse...`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DİYARBAKIR - Mustazaflar ile Dayanışma Derneği (Mustazaf Der) Kuruluşunun 7. yıl dönümünü Miryıldız Düğün salonunda katılımın yoğun olduğu bir program ile kutladı.

Program, Kur`anı Kerim tilaveti ile başladı, düzenlenen etkinlik, Mustazaf Der`in yapmış olduğu, sosyal, ekonomik, yoksullukla mücadele, insan hakları, dini ve ilmi eğitim, sağlık ve uluslar arası faaliyetler, kutlu doğum etkinlikleri, Kur`ana Sahip Çıkma mitingi, tesettür seferberliği, fotoğraf sergisi, Şeyh Said ve arkadaşlarının itibarlarının iadesi için imza kampanyası ve Dünya Mustazaflar Günü gibi etkiliklerin gösterildiği sinevizyon gösteriminden sonra Grup Vuslatın okuduğu ilahi ve ezgiler ile devam etti.

"İnancın Önündeki Önünde Ki Engeller Hala Duruyor"
Programda bir konuşma yapan Mustazaf Der Genel Başkanı M. Hüseyin Yılmaz, 28 Şubat sürecinin bıraktığı tahribatları hatırlatarak şöyle konuştu: " İnancı yaşamanın önündeki engeller hala duruyor. Çocuklara Kur`an eğitimi ve öğretimi ve dini eğitim vermek ile ilgili yasal zorbalıklar halen devam etmektedir. Kız çocuklarının okullarda tesettür ile okullarını okumalarını ve diğer bayanların kamusal alanda başörtüsü ile çalışmaları önündeki engeller halen devam etmektedir. Biz sadece üniversitede değil tüm alanlarda tesettürün serbest bırakılmasını istiyoruz"

"Bir Deli Kuyuya Taş Atmış, Kırk Akıllı On Küsur Yıldır Çıkaramamış"
"28 Şubat 1997 de bir deli kuyuya taş atmış kırk akıllı On kusur yıldır hala çıkarmamış" diyen Yılmaz, "Keyfi ve yasal olmayan yasaklar konuldu bu yasaların uygulamasından epey inançlı vatandaşımız mağdur edildi ve edilmeye devam ediliyor. Yıllardır bu sorunları çözeceğiz diye Müslüman halktan oy alıp iktidar olanlar, Müslümanların sorunlarını çözme becerisini göstermediler. Bazı kurumlarda bazı yetkililer göz yumarak başörtüsüne göz yummuyorlar, bu tür toplumsal meseleler ve kemikleşmiş sorunlar < pansuman tedbirler> ile çözülemez," diyerek konuşmasına şöyle devam etti:" başörtüsü için yasal düzenleme yapılmalıdır, başörtüsü serbestliğinin, bununda Anayasal güvence altına alınması ile olacağını söylüyoruz. Aksi takdirde iktidarın değişimsi ile tekrar yasak, zulümler ve keyfi uygulamalar başlar." İfadelerini kullandı.

Geçen yılki kuruluş yıldönümünde de hükümet ve yetkililerin bu sorunu çözmelerini istediklerinin altını çizen Yılmaz, "STK`lar olarak bu sorunları çözmek için zulüm ve zorbalığın bitmesi için çalışmalar yapacağımızı söylemiştik. Maalesef bugüne kadar herhangi bir çözüm sağlanamadı. Bu nedenle tesettür seferberliği başlatmış bulunuyoruz. Bizler bu sorunların biran önce çözülmesini istiyoruz, insanlık ve İslami haklarımızı istiyoruz. Ve bu nedenle Tesettür kampanyası başlatmış bulunuyoruz, ve amaçla bir Ekim ayında bir miting düzenleyeceğiz " dedi.

"Alternatif Eğitim Sistemlerini Devreye Sokacağız"
Yasal olarak okula ve kamu işine gitmenin önünde herhangi yasal engelin olmadığını vurgulayan Yılmaz," bu konuda tek engel kıllık kıyafet yönetmeliğidir. Hiçbir yönetmelik hak ve hürriyetleri kısıtlayamaz. Bu nedenle yönetmeliklerin değişmesi gerekir. STK lar olarak biz bu keyfi yasağın daha fazla devam etmesini tanımıyor ve istemiyoruz ve bunun için çalışmalar yapıyoruz" dedi.

"okullarda başörtüsü yasağı kalkmasa bizde alternatif eğitim sistemlerini devreye sokacağız." diyen Yılmaz, "Bu alternatifler kızlarımızı hafızlık eğitimine vermek, Kur`an kurların göndermek şeklinde olabilir okullarını da hariçten okuyabilirler. Çocuklarımıza Kur`an ve İslami Eğitim vereceğiz binlerce hafız yetiştireceğiz inşallah.


Ulus Devlet Anlayışı Terk Edilmelidir

Kürt sorununa ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Yılmaz," Ulus devlet anlayışı terk edilmelidir, Kürt sorunu inkârcı ve asimilasyoncu zihniyetin sonucudur, Kürtler ve Türkleri bir arada tutan tek şey İslam bağıdır her ikisinin de hürmet ettiği ve etrafında kenetlendiği yegâne tek bağ İslam bağıdır. Başka da bir şey yok. Kürt sorunu için İslam dışındaki arayışlar kaos getirir kargaşa getirir. Bu ülkede bu coğrafyada bir Türk hangi haklara sahip ise bir Kürdün` de aynı haklara sahip olmasını istiyoruz. Hak ve adalet ölçüsünde insani ve İslam bir birliktelik olmalıdır. Ve okullarda okutulan Andımız kaldırılmalıdır. Anadilde Eğitim verilmelidir. Devlet Kürt Dili ve Edebiyatının gelişmesi için pozitif ayrımcılık yapmalıdır." dedi.

Mustazaf Der`in kapatılması ile ilgili davanın devam ettiğini söyleyen Yılmaz," ne yapıyorlarsa yapsınlar kapatsalar da cezaevine astada biz buradayız ve hak bildiğimiz mücadelemize devam edeceğiz" dedi.

"Malatya İstiklal Mahkemesi "
Yasal dernek faaliyetlerinden dolayı şimdiye kadar bin civarında Peygamber Sevdalıları Platformu üyesinin soruşturma geçirdiğini hatırlatan Yılmaz, "yasal çalışma ve etkinliklerden dolayı da 100 STK üyesinin ceza aldığını belirterek Malatya ve Adıyaman`daki STK üyelerine verdiği cezalardan dolayı Malatya`daki Mahkeme için "Malatya İstiklal Mahkemesi" ifadesini kullandı.

Diyarbakır`a kurulması düşünülen "NATO Füze Kalkanını Projesine" değinen Yılmaz "Değil Diyarbakır`da Türkiye`nin hiçbir yerinde kurulmasını istemiyoruz. Emperyalist ülkeler bu kalkanları gidip kendi ülkelerine kursunlar Bu Füze kalkanlarını amacı İran gibi ülkeleri etkisiz hale getirme amacı güdülüyor. Bak Yunanistan ekonomik kriz geçiriyor gidip oraya kurun belki bu kalkanlar orada kurulsa ekonomisi de düzelir" dedi.

Program Muzaffer Karavil Hocanın okuduğu dua ile son buldu.

Osman İçli-İLKHA

 

 

 

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir