Yıldönümünde 11 Eylül...
Adeta bir dönüm noktası olan 11 Eylül saldırılarının üzerinden 10 yıl geçti ama Amerika ile avenelerinin yaptığı tahribat ve işgaller hâlâ son bulmadı. İslam dünyasına ağır faturalar ödettirildi Ancak mazlumların ahı ve gösterilen direniş karşısında haçlı zihniyetli Batılı ülkeler de giderek güç kaybetmeye, bir çöküşe doğru sürükleniyor.
Kayıplar ve Kazanımlarla; Yıldönümünde 11 Eylül...
Üzerinden 10 yıl geçti ama 2001`deki 11 Eylül saldırıları ile ilgili ne yapılan tartışmalar bitti, ne de Amerika ile avenelerinin yaptığı tahribat ve işgaller son buldu. ABD hava yollarına ait kaçırılan dört yolcu uçağı ile New York ve Washington`daki Dünya Ticaret Merkezine saldırılar düzenlendi. İkiz kuleler yerle bir oldu. 3 Binden fazla insanın öldüğü olayın iç yüzü hiçbir zaman net bir şekilde açıklanmadı.
Ama Avrupalı ülkelerin katılımıyla Amerikan önderlikli Batılı haçlı orduları açık bir şekilde İslam dünyasını hedef tahtasına oturtmuştu bir kere. İşgalleri gerçekleştirip katliamlar yapmadan, ülkelerin varlıklarını sömürmeden durmak olmazdı. Fırsatlar her zaman ele geçmezdi!..
Aynen de öyle oldu. 2001`de önce Afganistan sonra Irak 2003`te işgal edildi. ABD yönetimi 11 Eylül saldırılarından sorumlu tuttuğu Üsame bin Laden`i o dönem Afganistan`da yönetimi elinde bulunduran Taliban`dan talep etti ancak Taliban, bin Laden`i teslim etmeyeceğini açıkladı. Taliban`ın ABD`ye verdiği red yanıtı, beklenen saldırının da başlangıcını teşkil ediyordu.
Afganistan işgali öncesi televizyonda açıklama yapan o zamanın ABD başkanı George Bush, "Haçlı Seferi`ne başlıyoruz" diye sesleniyordu. Ve ABD 7 Ekim 2001 tarihinde Afganistan`a Sınırsız Özgürlük adını verdiği hava taarruzunu başlattı. Ancak aradan 10 yıl geçmesine rağmen Amerikan önderlikli Batılı Ülkeler ne Afganistan`ı özgürleştirebildi(!) ne de zafer kazanmış olarak ülkeden çıkabilmiş değil. Zaten onlardan da öyle bir şey de beklenmiyordu.
Sovyetler Birliği işgali sonrası yavaş yavaş toparlanma aşamasına giren Afganistan yeni bir işgalle yıkıldı, yakıldı, talan edildi. On binlerce insan, kimi keyfi olmak üzere katledildi. Binlercesi kaçırılarak Guantanamo ve benzer işkencehanelere hapsedildi. Son olarak geçtiğimiz aylarda Pakistan`ın başkenti İslamabad`ın kuzeyindeki Abbotabad kentinin Bilal bölgesinde Üsame bin Laden Amerikan askerlerince şehid edildi.
Ama direniş Afganistan`da haçlı zihniyetli işgal ordularını adeta bozguna uğrattı. 2001`den bu yana binlerce işgal askerlerini taşıyan tabutlar ülkelerine gönderildi. İşgalci ülkelerce harcanan paralar milyarlarca doları buldu. Bu işgallerin verdiği maliyetlerden olsa gerek Amerika ve Avrupa ekonomisi tepetaklak olmuş bir vaziyette ve düzelmesi için çareler düşünülüyor. Kısacası yaptıkları işgal onlara da yaramadı.
Bir diğer işgal bölgesi ise Irak… Buraya da nükleer silah var bahanesiyle giren Amerika çarçabuk Saddam`ı devirip petrollerine konmak maksadındaydı ancak öyle kolay değildi. Saddam`ı devirmek belki çok kolay oldu ama ülkeden çıkabilmek sekiz yıl sürdü. Gerçi tam da çıkmış değiller ya. Amerika, halen Irak`ta elli bine yakın kalan koruma-destek mahiyetindeki askerini çıkarmamanın hesaplarını yapıyor. İşgalci Amerika`nın bu süre zarfında ülkede yaptığı tahribatın ise haddi hesabı yok!.. İki milyona yakın insanın hayatını kaybettiği ülkede bir milyon kadın dul kalırken, beş milyon çocuk yetim bırakıldı. En önemlisi de ülkede Şii-Sünni karşıtlığı alevlendirilerek halen bitmeyen fitnenin ateşi yakıldı.
Sonuç olarak 11 Eylül saldırıları aslında bir dönüm noktası oldu. Ülkeleri harabeye çeviren, yakıp-yıkan, katleden işgalci güçler, İslam dünyasına ağır faturalar ödetti. Ancak Haçlı zihniyetli Batı`nın on yıl önce yükselen ve en üst düzeye çıkan gücünün geldiğimiz bugünlerde ekonomik, siyasi ve askeri anlamda giderek etkisini kaybetmeye başladığı artık daha açık-seçik anlaşılıyor. Özellikle İslam dünyasında baş gösteren halk ayaklanmalarına Batı`nın, bu ülkelerdeki işbirlikçi yöneticilerine rağmen müdahale edememesi haçlı zihniyetiyle hareket eden Batılı ülkelerin içinde bulunduğu vahameti ve giderek çöküşe doğru gittiğini gösteriyor.
Mehmet Özcan - İLKHA