Mısır Devrimi’nden çeşitli kareleri ele alan ve geçtiğimiz Mart ayında Kan Film Festivali’nde sahnelenen ‘18 Gün’ Fransa sinemalarından bazılarında da gösterime girecek. 10 kısa hikayeden oluşan film, devrim boyunca halkın yaşadıklarını konu ediniyor. Filmin yapımcıları ise bir bildiri yayınlayarak bu hikayelerin Mısır Devrimi’ni ya da Mısır’ı temsilen sergilenmediğini aksine her birinin yapımcısını temsil ettiğini vurguladı.

25 Ocak’ta patlak vermesinden 11 Şubat’ta başkan Hüsnü Mübarek’in devrilmesine kadar ki 18 günlük dönemi detaylı bir şekilde anlatan ‘18 gün’ adlı sinema filmi Fransız sinemalarında gösterime sunulacak.

Kan Festivalinde gösterime sunulmuştu

18 gün adlı film Mısır Devrimi hakkındaki ilk sinema filmi idi. Geçtiğimiz Mart ayında Kan Festivali’nde sergilenen film, 2005 yılında Hüsnü Mübarek’in menfaatine gerçekleştirilen seçim kampanyasına katıldıkları gerekçesiyle yönetmen Şerif Arefe ve Mervan Hamid’in hazır bulunmasını reddeden bildiri nedeniyle tartışma sebebi olmuştu.

18 Gün adlı bu sinema filmi 10 kısa filmden oluşuyor. Devrim esnasında kendilerini aniden olağandışı olayların karşısında bulan sıradan Mısırlı vatandaşların duygularını ve hikayelerini canlandırıyor. Aynı şekilde Tahrir Meydanı’ndan Arap ve yabancı uydu kanalları tarafından gösterilen protesto görüntülerine de yer veriliyor.

Filmin yönetmenleri arasında Yusra Nasrallah, Ahmet Abdullah, Mervan Hamid, Şerif El-Bendari, Ahmet Ala, Halid Mera, Şerif Arefe, Meryem Ebu Araf, Muhammed Ali ve Kamile Ebu Zikra yer alıyor.

Oyuncular ise İyad Nasar, Basim Semra, Muna Zeki, Ahmet Hilmi, Tarık Hafni, Ömer Zehiri, Aser Yasin ve Victor Keridi.

Çaycı kız, berber…

10 hikayenin arasında protestolara katılmadığı halde güvenlik güçleri tarafından dayağa maruz kalan çaycı bir genç kızın hikayesi yanı sıra nörolojik hastalıklar hastanesinde yatan hastaların bir yandan dışarıda devrim gerçekleşirken hastane duvarları arasında yaşadıklarının hikayesi yer alıyor.

Bir diğer filmde üzerinde Hüsnü Mübarek’in resimleri bulunan bayrakları satarak para kazanmaya çalışan kabadayı kılıklı kişilerin hikayesi konu ediliyor. Bu kabadayı kılıklı şahıslar Mübarek yanlılarına bayrakları satmayı başaramayınca resimlerin altına ‘Mübarek düşsün’ ibaresi ekleyerek bu sefer bayrakları Mübarek karşıtlarına satmaya çalışırlar. Bir başka kısa filmde de dükkanını yaralılara açtıktan sonra bir berberden kahramana dönüşen şahıs konu edilmektedir.

Filme katılanlar bir bildiri yayınlayarak şöyle dedi: ‘Sinemacılar olarak Şubat ayında benimsediğimiz bu film, dünyayı etkileyen devrimimizde her birimizin yaşadıklarını yansıtma girişimidir. Devrimin reklamı ya da tanıtım girişimi değildir. Film, Kan Festivali’ne Mısır’ı ya da devrimi temsilen katılmamıştır. 10 filmin her biri sahibini ve yapımcısını temsil etmektedir ve filmler çeşitli fikirlerin karışımıdır.

  Timetürk