• DOLAR 32.505
  • EURO 34.963
  • ALTIN 2434.011
  • ...
AÇILIM OLDU KAPALIM
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Medya top yekûn savaş naraları atarken alttan altta nasılda sevindiklerini hisseder gibiydim…
Amaç çalım atmak değilmiydi ki…
İşte çalım üstüne çalım…
Al sana nur topu gibi bir kapalım…

Katledersen İslam evladını varacağın menzil belli olur…

Evet! Kürt sorunu Saldırılarla gündeme gelmekte…
Gündeme geldi gelmesine de yürekler yakarak girdi…
Bu yürekleri yakanların yürekleri yansın…
Tabiî ki yanan yürekleri Kürt sorunu yakmadı…
Birbirleriyle alttan ve derinden kadeh tokuşturanlar yaktı…
O yürekleri vesayetçi sistem ve sisteme alkış tutanlar yaktı…
Yâda her saldırı sonrası Kürt meselesini tartışmak zorunda mıyız?
Kürt sorunu saldırılarla mı gündeme gelmeli?
Yıllarca kanayan bir yara olan Kürt sorunu, nice belde ve bedenleri yakarak bu günlere gelindi…
Çözülmedi, çözülemedi ve çözülmek istenmedi…
Çözülmekte istenmiyor…
Birileri ciddi anlamda rahatsız…
Açıklamalar sert, beyanatlar ve söylemler şok etkisi yaratırken, siyaset kurumunun rotasının terazisi çözümün kangren ve kansere dönüşme ihtimali ağır basmaktadır…
Oyuna gelip, insanlıktan, hak ve hukuktan vazgeçmek akıl karı değildir…
Bu sorunu çözmek lazım…
Çözmeyen çözülür…
Çözmeyen akan kanların hesabını ödeyemez.
Mahşerde eller yakalarına yapışır kurtulamazlar…
Siz çözmeseniz de birileri farklı çözer…
Yâda ilahi adalet yerimize hak, hukuk ve adaleti gözeten başkalarını getirir onlar Allahtan, Allah ta olardan razı olarak bütün sorunların ötesinden samimiyetleri gereği gelerek kardeşçe yaşamaya devam ederler…
Kürt sorununun tarihi arka planına baktığımızda sorunlar büyük ölçüde benzerlik arz etmektedir…
İnkâr, imha, hakların gaspı ve kale olarak kullanılmayla karşı karşıya kaldıklarına şahit olursunuz…
Gelen vurmuş giden vurmuş, alavere dalavere Kürd Mehmet nöbete misali kardeş olarak gördükleri halklar kürdü kullanmış ve bütün haklarından da mahrum bırakmışlardır…
Buna tarihi kaynaklar şahitlik etmektedir…
Kürtler hiçbir zamana kimseye ihanet etmemişlerdir…
Hep kendileri ihanete uğramış ve kolaylıkla kandırılmışlardır…
Ne zaman ki dinden uzaklaşma meyli baş göstermiş işte o zaman küçük çapta kıpırdamalar meydana gelmiş ve sürtüşmeler başlamıştır…
Uzaklaşma karşı tarafın dinden uzaklaşmasıyla başlamış ve zamanla farklı boyutlara ulaşarak bugünlere gelinmiştir…
Yani sorunun ana merkezi birilerinin kardeşlikten uzaklaşmasıyla başlamıştır…
Rabbena hep bana felsefesi ayrıştıran en önemli unsur olmuştur…
Zaman zaman isyanlar baş göstermiş ve bir türlü akıllı birileri çıkıp ta akıllı adımları atamamıştır…
Her ne kadar derin güçler birbirleri ile irtibat halinde ise Kürt sorununu ve bölgedeki İslami camiayı Ergenekonla ilişkilendirmek ve ilişkili göstermeye çalışmak zulümdür…
Bu da başka bir asimilasyon çeşidi ve inkâr politikasıdır…
Kürt sorunu Ergenekonla var olmadı…
Bu sorun belli bir kesimin zulümleri sonucu oluşmuş bir sorundur…
Kürtleri asit kuyularında ve sorgusuz sualsiz katledenlerle ilişkilendirmek, sorunu hasır altına süpürerek sorumluluktan kaçınmaktır…
Soruna Kur’an perspektifinden yaklaşılmalı…
Çözümün reçetesini Kur’an’da aramalıyız…
Yoksa çözüm denen şey kangrene dönüşür ve elimizde kalır…
Yaşanan son acı hadiselerin şiddet tesiri ise siyasi ve askeri anlamda atom tesiri yaptı…
Şiddetin dili uzadıkça uzamaya başladı…
Açılım doksan derece dönüş yaparak kapalım haline geldi...

Son acı olaylarda sinsice bilinçlere yerleşen bir başka noktayı izah etmeden geçmeyeceğim…
Hayatını kaybeden askerler resmi törenlerle uğurlandı…
Uğurlanmaları ebetteki normaldir…
Fakat aynı çatışmada hayatını kaybeden korucu ise resmi törenle uğurlanmadı…
Evet! Hayatını kaybeden askerler resmi törenlerle uğurlanırken aynı çatışmada Hayatını kaybeden korucunun cenaze merasiminde resmi zevattan kimsenin bulunmaması ise kafalarda soru işaretleri bıraktı…
İşte bu ve benzeri tavır ve davranışlar tehlikeli bir bilincin oluşmasına neden olmaktadır.
Böyle bir mantık lanetlidir…
Ve lanetlenmelidir…
Gelinen süreç itibariyle silahları susturmak kolay değildir…
Tehlikeli ve çok sancılıdır…
Cesaret gerektiren bir davranıştır…
Silahları susturacak olanlar kefenlerini başlarında taşıyanlardır…
Selam olsun Akan kanların durması ümidiyle kefenlerini sarık yapanlara…
 

Mahmut Olgun / Doğruhaber

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir