• DOLAR 32.579
  • EURO 35.03
  • ALTIN 2428.678
  • ...
MGV`nin Hakları da Verilecek mi?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Son günlerde balkanlardaki soydaşlarımıza ve onların mukaddes değerlerine karşı çirkin saldırılara değinen Tongüç, "Camileri kapatılan, ezan okunmasına müsaade edilmeyen ve namaza gidenlerin çeşitli saldırılara maruz kaldığı Bulgaristan`da ve Yunanistan`da Müslümanlara yönelik baskıların boyutları giderek büyümektedir. Balkanlardaki Müslümanlar en temel haklardan mahrum yaşamaktadırlar.

Bugün Türkiye sınırları içinde kiliseler azınlık haklarından yararlanarak Hristiyanların ibadetine açık konumda iken İslam`a ve İslami imgelere karşı olan hoşgörüsüzlükle Batı Trakya`da camilere haksız cezalar verilmektedir. Yunan makamları, Batı Trakya bölgesindeki İskeçe iline bağlı Dolaphan köyündeki Hasanlar Camii`nin avlusuna kaçak inşaat yapıldığı gerekçesiyle 700 bin euro (1 milyon 509 bin TL) ağır para cezası kesmiştir. Minare ustasını da tutuklamıştır. Yunanistan`da müftü seçimi hala, Müslümanların tercihi göz önüne alınmaksızın resmî makamlarca gerçekleşmekte böylece açıkça bir insan hakları ihlali yapılmaktadır. Yunanistan`da Lozan Anlaşmasına aykırı olarak atanmış müftülerin görev süreleri Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı`nın karşı çıkmasına rağmen 2021 yılına kadar uzatılmıştır.

Bununla beraber Türkiye`deki azınlık vakıfları türlü haklardan yararlanabilirken buradaki Müslümanlara ait vakıflar hala sıkı bir devlet baskısı altında bulunmaktadır. Bu açıdan "mütekabiliyet esası", sadece hukuki bir terim olmaktan öteye geçememektedir. Nitekim Türkiye`deki azınlıkların faydalandığı haklar, Batı Trakya`daki Müslüman kardeşlerimize sağlanmamaktadır. Bu kabul edilemez bir çelişkidir" diye konuştu.

MGV`ye öz yurdunda parya muamelesi yapılıyor

Azınlıkların hak ve hürriyetlerini koruma altına alınması en doğal insan hakkı olduğunu belirten Tongüç, "Ancak Avrupa Birliği yönlendirmeleriyle, azınlıklara ait cemaatlere bu kolaylıklar sağlanırken her zaman için bu milletin özüne sıkı sıkıya bağlı kalmış, milletin teveccühüne mazhar olmuş ve sadece hizmeti şiar edinmiş olan Millli Gençlik Vakfı`nın mallarının iadesinin önüne türlü türlü engeller çıkarılmasını anlamak mümkün değildir. Bu gerçek kamu vicdanını yaralamakta ve akıllara haklı olarak şu soruyu getirmektedir: Azınlıklara sağlanan bu haklar, neden bu ülkenin asli unsurlarına çok görülmektedir? Azınlıklara karşı adeta seferber olan hükümet üyelerinin, faydaları herkesçe malum olan MGV konusunda bugüne kadar duyarsız kalmaları bizleri üzmektedir.

Hiç kimsenin bu ülkenin kahir ekseriyetinin değerlerini temsil eden kurumları öz yurdunda parya durumuna düşürmeye hakkı yoktur. Azınlıkların hakları elbette korunmalıdır ancak milletimizin değerlerine de sahip çıkılmalıdır. Bizler şimdi aynı duyarlılığı 28 Şubat sürecinin olağanüstü şartlarını kurbanı olan MGV için de bekliyor ve el konulan gayrimenkullerin yasal yollarla gerçek sahiplerine iade edilmesini talep ediyoruz." şeklinde konuştu.

AB çifte standart uyguluyor

Balkanlarda yaşanan olaylar karşısında sessiz kalan Avrupa Birliği`ni de eleştiren İlyas Tongüç, "Her ikisi de Avrupa Birliği ülkesi olan bu iki ülke bütün uluslararası anlaşmaları hiçe sayarak insan haklarını ayaklar altına almaktadır. Olaylar karşısında seyirci konumunda bulunan Avrupa Birliği, Müslüman Türklerin asimile veya yok edilmesine göz yummaktadır. Bu olaylar senelerdir kapısını aşındırdığımız AB`nin çifte standardının açık bir göstergesidir. 60 yıldır girmeye çalıştığımız ve bu uğurda birçok şeyimizi feda ettiğimiz Avrupa Birliği, her ne kadar hak, hürriyet ve hoşgörü havariliği yapsa da köklerine kadar sinmiş bulunan İslam`a karşı hoşgörüsüzlüğünü bir kez daha göstermektedir." şeklinde konuştu.

"Hemen yanı başımızda olan ve bizim bir parçamız durumundaki bu insanların sorunlarının çözümü konusunda en çok bizlere sorumluluk düşmektedir. Balkanlardaki soydaşlarımız yalnız değildir. Bizler Saadet Partisi olarak Balkanlarda Müslüman soydaşlarımıza karşı girişilen fiziksel ve psikolojik saldırıları kınıyor, Hükümeti bu konuda duyarlı olmaya ve dindaşlarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz." dedi. Tongüç, "Toprakları dışındaki bırakın kendi dindaşlarına yapılan haksızlıkları, diğer dinlerin mensuplarına karşı yapılan haksızlıkların önüne geçen bir medeniyetin temsilcisi olması gereken Türkiye maalesef hemen yanı başındaki ülkelerde yaşayan dindaşlarımıza yapılan haksızlıklara sessiz kalmaktadır.

Dindaşlarımıza sahip çıkması gereken mevcut AKP hükümeti bu olaylara sessiz kaldığı yetmiyormuş gibi geçtiğimiz günlerde azınlıkların bütün gayri menkullerini iade eden bir kararın altına imza atmıştır. Ancak ne hikmetse 28 Şubat sürecinin olağanüstü şartlarında kapatılan ve 166 parça gayrimenkulüne el konulan MGV`yi gündeme bile getirmemiştir." dedi

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir