• DOLAR 32.599
  • EURO 34.818
  • ALTIN 2496.244
  • ...
Kandil geceleri bidat midir? Allah bu geceleri neden faziletli kılmıştır?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İbrahim Koçyiğit/doğruhaber/röportaj

Hocam, her şeyden önce bize vakit ayırdığınız için teşekkür ediyoruz. Malumunuz olduğu gibi mübarek üç aylara girmiş bulunuyoruz. Bizlere biraz üç ayların öneminden bahsedebilir misiniz?

Tabi, aslında bütün, günler, geceler, aylar, haftalar Allah`ındır (cc). Bu açıdan baktığımız zaman aynı gibi gözüküyorlar. Ancak dikkat edilirse İslam bazı hikmetlerden dolayı bazı yer ve zamanları mübarek kılmıştır ki bunların mübarekliği ayet ve hadislerle sabit olmuştur. Örneğin; yüce Allah`ın beldeler içinde Mekke ve Medine`yi, aylar içinde Ramazan`ı, günler içinde Cumâ`yı, geceler içinde Kadir gecesi`ni, aylar içinde haram ayları üstün kıldığı ayet ve hadislerle sabittir. Öyleyse şöyle diyebiliriz; Zaman ve mekanlar, aynen insanlar gibi, Allah`ın onları yaratmaları bakımından eşittirler, ancak faziletleri bakımından birbirlerinden farklıdırlar.

Tevbe suresi 36. ayeti kerimede rabbimiz; “Allah`ın gökleri ve yeri yarattığı günden beri, ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü, haram [hürmetli] olan aylardır”, diyerek bu dört ayın farklı olduğunu bildirmiştir. Haram aylar, Receb, Zilkade, Zilhicce ve Muharremdir. Ramazana gelince onun faziletiyle ilgili yüzlerce ayet ve hadis vardır. İşte bu aylardan ard arda gelen Receb, Şaban ve Ramazan`a eskiden beri Müslümanlar kısaca Üç aylar demişler ve örf`te ayrı bir değer vermişlerdir. Resulullah efendimiz`in şu hadis-i Şerifi de bu fazilete işaret eder; "Ya Rabbi, Receb ve Şabanı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazana eriştir."

Bu aylar, imanımızdan gelen ayrı bir heyecanla ibadet hayatımızın daha da canlandığı, rahmeti bol, bereketli bir mevsimdir. Recep ayında, Regaip ve Mi`râc; Şaban ayında Berat; Ramazan ayında ise Kadir Gecesi gibi dört ayrı gece bulunmaktadır. Bu geceler, üç ayların manevî atmosferinin bereketli ve hikmetli yıldızları gibidir. Bu gecelere halkımızın örfünde kandil geceleri denilmiştir.

Hocam bazı İslami kesimler bu kandil gecelerini Asr-ı saadette olmamasından dolayı bidat kabul ederek karşı çıkıyorlar. Bu konuda ne dersiniz?

Kandil anlayışı her ne kadar Peygamber Efendimizin döneminde yoksa bile, İslam`a göre halkın zararsız veya faydalı örfleri kabul edildiğine göre, hatta Şeriat`ta ana kaynaklardan sonra feri bir kaynak olarak kabul edildiğine göre, biz halkın bu gecelerde ne yaptığına bakmalıyız. Eğer İslam da yasaklanan bir iş yapıyorlarsa karşı çıkmalı ve red etmeliyiz, yok eğer İslam`a göre faydalı bir amel yapıyorlarsa, karşı çıkmayı bırak teşvik etmemiz gerekiyor. Halk bu gecelerde ne yapıyor. Camilerde, mescitlerde toplanıp Namaz kılıyor, Kur`an-ı kerim okuyor ve dini sohbetler yapıyorlar. Şimdi biz buna karşı çıkıp neden bu gece namaz kılıyorsunuz, Kur`an okuyorsunuz mu diyeceğiz. Bu nasıl bir anlayıştır. Keşke halk her gün her gece mescitlerde toplanıp kandil geceleri gibi Allah`a ibadet etselerdi. Namaz, Kur`an, Sohbet… Bunların hepsi zaten dinimizin emirleri olduğuna göre bu gecelerde bu ibadetleri yapmanın ne gibi bir sakıncası olabilir. Tam tersine bu gecelerde ve diğer gecelerde bu ibadetleri yapmak insanın ahretine güzel bir yatırım olur.

Hocam, Allah-u Teala`nın bu şekilde bazı gün, gece, hafta ve ayları diğerlerinden faziletli kılmasının hikmetleri neler olabilir acaba?

İnsanlar, dünyevi işlere kendilerini bazen çok fazla kaptırıyorlar ve uhrevi görevlerini ikinci, hata bazen yüzüncü sıraya atıyorlar. Yani gaflete düşüyorlar. Zamanın normal seyri sırasında günlük işleriyle meşgul olurken dünyaya dalıp gidiyorlar ve ahreti unutuyorlar. Allah-u Teala bazı gün ve gecelere bir farklılık vererek o gün ve gecelerde insanın daha çok uyanık olmasını murad etmiş zan edersem. Bu da Allah`ın biz gafil kullarına sonsuz bir merhametidir aslında.

Öyleyse tahminimize göre, Allah Teâlâ hem manevi hayattan uzaklaşmamızı önlemek hem de sıradanlaşan zamana ve hayata manevi bir canlılık katmak için bazı ay, hafta ve günlere özel bir değer atfetmiştir, diyebiliriz.

Bunlar, bayram günleri ve geceleri, Cuma geceleri, üç aylar diye adlandırdığımız Recep, Şaban ve Ramazan ayı ve Kandil geceleridir. Üç aylar mevsimi aynı zamanda kandiller mevsimidir.

Biz de buradan yüce rabbimize sonsuz şükürler ediyoruz ki, bizi yeni bir rahmet iklimi olan mübarek üç aylara kavuşturmuş bulunuyor.

Peki hocam, bu mübarek aylarda Müslümanlara ne gibi şeyler tavsiye edersiniz.?

Bizler bu ayları, dua ve yakarışlarımızı Allah`a (cc) arz etmek için yeni fırsatlar olarak görmeliyiz. Pişmanlık gözyaşlarıyla günahlarımızın yıkanmasına, ibadet ve taatlerimizi artırmak suretiyle sevaplarımızı kat kat artırmaya çalışmalıyız. Bu bakımından üç aylar önümüze kaçırılmayacak fırsatlar sunuyor aslında.
Bu günlerde nefislerimizi yeniden hesaba çekilmeli, ana sermayemiz olan ömrümüzü nerede ve nasıl tükettiğimizi yeniden gözden geçirilmeli, amel defterimize neleri yazdırdığımızı düşünmeli ve varsa yanlışlarımızdan tövbe ederek temizlenmeliyiz.
Bu mübarek gün ve geceler dua ve tövbelerimizin kabul edilme ümidinin daha fazla olduğu aylardır.

Yüce Rabbimiz de Kur`an-ı Kerim`de:

“Ey Müminler! Hepiniz Allah`a (cc) tövbe ediniz ki felah bulasınız” buyurmaktadır.

Biz insanlar hatasız değiliz. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.): “İnsanların hepsi günahkârdırlar. Günah işleyenlerin en hayırlısı ise, hatasını fark edip tövbe edenlerdir” buyurmuşlardır. Yine efendimiz;

Receb ayında Allahü teâlâya çok istiğfar edin; çünkü Allahü teâlânın, Receb ayının her vaktinde Cehennemden azat ettiği kulları vardır. Ayrıca Cennette öyle köşkler vardır ki, ancak Receb ayında oruç tutanlar oraya girebilirler. [Deylemi]

Haram aylarda Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri oruç tutana iki yıllık ibadet sevabı yazılır. [Taberani]

“Haram aylarda bir gün oruç tutup bir gün yemek çok faziletlidir,” şeklinde buyrmuştur.[Ebu Davud]

Öyleyse bizler de bu aylarda bol bol tevbe ve istiğfar ederek hayatımıza yeni temiz bir sayfa açmalıyız. Ramazan ayına bir hazırlık olmak üzere Recep ve Şaban aylarını daha verimli olarak değerlendirmeli, mümkün olabildiğince nafile oruçlar tutmalı ve en önemlisi kendimizi günahlardan korumaya çalışmalıyız. Sanki Rabbimiz Recep ve Şaban vesilesiyle bizleri ibadet ve taat olarak çok yoğun geçecek olan Ramazan ayına önceden biraz hazırlamak istiyor. Çünkü Ramazan sonsuz bir rahmet ve bereket ayıdır ki ondan mahrum olan bütün hayırlardan mahrum olmuş gibidir.

Allah-u Teala bizleri bu hayırlı ve mübarek geceleri, Ramazanı şerif ile Kadir gecesini en iyi değerlendiren kullarından eylesin, inşallah. Sözlerimizi Resullulah`ın üç aylar duasıyla bitirelim.

“Allahümme barik lena fi Recebe ve Şaban ve belliğna Ramazan”

“Allah`ım bize Recep ve Şabanı mübarek kıl ve bizi Ramazana ulaştır.” Âmin.

Bizi kırmayıp, bizlere zaman ayırdığınız için teşekkürler hocam.

Ben teşekkür ederim.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir