• DOLAR 32.506
  • EURO 34.782
  • ALTIN 2489.11
  • ...
SON DAKİKA
AGD: Fetha Amed 17 Mayıs'ta
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DİYARBAKIR - Diyarbakır'ın Fethi programı öncesi şube başkanları ve basın ile kahvaltıda bir araya gelen Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Genel Başkanı Salih Turhan, programın bu yıl 17 Mayıs'ta Diyarbakır Merkez İlçe Yenişehir Atatürk Stadyumu’nda düzenleyeceğini belirtti.

 

Geçen yıl Türkiye'nin dört bir yanından Diyarbakır'da düzenlenen Fetih programına katılmak için misafirler geldiğini söyleyen Turhan, "Gelen genç kardeşlerimiz Diyarbakırlıların, Müslüman Kürt kardeşlerimizin candan misafirperverliğine şahit olmuşlardır. Diyarbakır ve Diyarbakırlılar, gençlerimizin kalbinde müstesna bir yer edinmiştir. Bu yıl 17 Mayıs Cumartesi günü Fetih programında da Diyarbakırlıların aynı misafirperverliği göstereceğine inancımız tamdır." ifadelerini kullandı.

 

"Diyarbakır İslam coğrafyasının gözbebeği şehirlerinden biridir"

Diyarbakır’ın İslam ümmetinin gözbebeği şehirlerden biri olduğunu söyleyen Turhan,  açıklamasında son yüzyılda özellikle bölgede meydana gelen asimilasyon ve inkâr çalışmalarına da değindi. Turhan, “Tüm bunlara rağmen sarsılmayan bir kardeşliğin yansıması olarak peygamberler, sahabeler ve erdemli insanlar şehri olan Diyarbakır’ımızda bir araya geldik.”dedi.

 

Diyarbakır'ın Mekke’nin Fethi’nin üzerinden on yıl geçmeden İslam toprağı olduğunu hatırlatan Turhan, “Diyarbakır, Hazreti Ömer (ra) döneminde,  İyaz bin Ganem komutasındaki İslam ordusu tarafından fethedilmiştir. Bizans yönetiminde bulunan şehir 5 aylık kuşatmanın ardından 27 Mayıs 639’da İslam toprağı haline gelmiştir. Diyarbakır İslam coğrafyasının gözbebeği şehirlerinden biridir. Çünkü burada Efendimiz (sas)’in müjdesinin izleri vardır. Çünkü burada sahabelerin izleri vardır. Hendek Savaşı esnasında Efendimiz (sas)’in verdiği fetih müjdesi, Halife Hazreti Ömer bin Hattab’ın kutlu emri, Sahabe Halid bin Velid’in kılıcı ve Süleyman bin Halid’in şehadeti surları aşıp Diyarbakır’a ulaşmıştır.” şeklinde konuştu.

 

“Diyarbakır’ın Ulu Cami’sinde 1375 yıldır ezanlar hiç susmamıştır"

Diyarbakır’ın Fethinin Alparslan’ın Anadolu’ya girişinden ve Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul’u fethinden önce gerçekleştiğine vurgu yapan Turhan, Diyarbakır Fethinin üzerinden 1375 yıl geçtiğini söyleyerek, “Diyarbakır’ın Ulu Cami’sinde 1375 yıldır ezanlar hiç susmamıştır. Fetih esnasında 40 kadar sahabe Diyarbakır’da şehit olmuştur. Fetihten sonra birçok sahabe Diyarbakır’da kalmıştır. Onların da burada vefat etmesiyle Diyarbakır 500’den fazla sahabeyi bağrına basmış bir şehir hüviyeti kazanmıştır. Diyarbakır,  İyaz bin Ganem komutasındaki İslam ordusunun fethinden çok daha önce de peygamberlere ev sahipliği yapmış mübarek bir beldedir. Hazreti Zülküf, Hazreti Elyesa, Nebi Zennun(Hazreti Yunus), Nebi Melak, Hazreti Danyal bu bölgede kabirleri olan peygamberlerdir. Hazreti Yunus ve Hazreti Zülküf peygamberlerin makamları da yine bu bölgededir. Fetihle birlikte kendi istekleri ile Müslümanlığı seçen Kürtler, yıllar sonra 1071’de yine Bizans’a karşı Sultan Alparslan’a yardım etmişlerdir. Sultan Alparslan’ın ordusu Bizans’la karşı karşıya geldiğinde Müslüman Kürtlerin lideri ve âlimi Molla Yahya Muzuri Alparslan’a on bin kadar asker vermiştir. Böylelikle Diyarbakır halkı Anadolu’nun İslamlaşmasında etkin bir rol oynamışlardır.” diyerek Diyarbakır'ın bölgedeki ve İslam tarihindeki yerine işaret etti.

 

"Anadolu’da ve Avrupa’da İslam tarihini bu bölgeden başlatmayan her söz eksiktir"

Anadolu’nun İslamlaşması, İstanbul’un alınması ve İslam’ın Avrupa’ya taşınması yolunda Diyarbakır’ın Fethi'nin, çok önemli bir hamle olduğunu söyleyen Turhan, Anadolu’nun İslamlaşmasını Diyarbakır’ın Fethinden başlatmayan resmi tarihin tezlerinin kabul görmeyeceğini sözlerine ekledi.

 

"Anadolu’da ve Avrupa’da İslam tarihini bu bölgeden başlatmayan her söz eksiktir.”diyerek sözlerini sürdüren Turhan, “Diyarbakır’ın Fethi’ni, Mekke’nin Fethi’nden, Kudüs’ün Fethi’nden ayrı gören her söz de eksiktir. Diyarbakır’ın Fethi’ndeki inanç, Eyüp el-Ensari’yi İstanbul surları önüne taşıyan inançtır. Diyarbakır’ın Fethi’ndeki inanç, Sultan Selahaddin el-Kürdi’ye Kudüs’ü Haçlıların elinden geri alma gayretini veren inançtır. Diyarbakır’ın Fethi’ndeki ruh, Fatih Sultan Muhammed’e İstanbul’un Fethi aşkını veren inançtır. Diyarbakır’ın Fethi’ndeki ruh Malazgirt Meydan Savaşı’nda, İstanbul’un Fethi’nde ve de Çanakkale Direnişi’nde her seferinde yeniden vücut bulmuştur." dedi.

 

"Bölgede kalıcı huzur ve barış ancak İslam kardeşliği ile tesis edilebilir"

İslam beldelerini birbirine bağlayan en önemli unsurun İslam kardeşliği olduğuna vurgu yapan Turhan, Renklerin, ırkların ve dillerin bu kardeşliğe bereket kattığını söyledi.

 

Turhan,  "Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan 1991 yılında Kulp ve Lice’de yaşanan dramı ilk defa canlı yayında devlet televizyonunda seslendiren lider olmuştur. Aynı şekilde 1994’te Bingöl’de yaptığı konuşmada da resmi ideolojinin asimilasyon politikalarını ve inkârcı yaklaşımlarını çok net bir şekilde eleştirmiştir.  Bölgede kalıcı huzur ve barışın ancak İslam kardeşliği ile tesis edilebileceğini de belirtmiştir. Elbette İslam kardeşliğinin sadece söz ile olmayacağını, mutlaka adil bir düzenin kurulması gerektiğini de ifade etmiştir."  diyerek 54. Hükümetin Başbakanı Merhum Necmettin Erbakan'ın bölge meselelerine karşı duyarlılığını dile getirdi.

 

"Fatih Erbakan'ın girişimini doğru bulmuyoruz"

Açıklama sonrası soru cevap bölümünde İlke Haber Ajansı Diyarbakır Temsilcisi Fikret Özkan'ın ‘Fatih Erbakan'ın Genel Başkanlık için girişimlerine Anadolu Gençlik Derneğinin bakışı nasıl?’ şeklindeki sorusunu cevaplayan Turhan, bu girişimi tasvip etmediklerin ve onaylamadıklarını söyleyerek tavırlarının bu konuda net olduğunu ifade etti. (Fikret Özkan / Hasan Önalan - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir