AB Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, Kahire temasları çerçevesinde, Mısır`ın darbeci cumhurbaşkanı Adli Mansur ve Dışişleri Bakanı Nabil Fahmi ile görüşmesinin ardından, Mısır darbesinin mimarı Sisi ile görüştü.

Görüşmen sırasında Sisi, Mısır`ın AB ile stratejik ilişkisinin güçlü olduğunu vurgulayarak, AB`nin bu kritik dönemde Mısır`daki durumu anlamasının kendileri için çok önemli olduğunu, Batılı toplumun Mısır`da hukuk ve özgürlükler alanında gelecek dönemde önemli gelişmeler yaşanacağından emin olması gerektiğini belirtti.

Sisi, Mısır halkının isteği üzerine cumhurbaşkanlığına aday olduğunu iddia etti.

AB`nin Mısır`a desteğini sürdüreceğine vurgu yapan Ashton, “(Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmak konusunda) karar almanızın özellikle ülkede yaşanan ciddi şartlarda ne kadar zor olduğunu biliyoruz, fakat çok cesur bir karardı. Bu kararı sadece iktidara ulaşmak için değil, taşıdığınız sorumluluğu yerine getirmek için aldığınızı biliyoruz. Böyle bir davranış da halklara iyi bir örnek gösteriyor ` dedi.

AB`nin Mısır`daki seçim sürecini büyük ilgiyle takip edeceğini söyleyen Ashton, Mısır`ın seçimleri şeffaf bir ortamda başarıyla düzenleyebileceğine inanıyoruz. Terörün seçim sürecini etkileyebileceği konusunda hiç endişemiz yok. Bu yüzden gözlemcilerimizi buraya göndermeye karar verirken tereddüt etmedik` ifadesini kullandı.

Adaylığı için lazım olan şartların çoğunu tamamlamak üzere olan Sisi`nin önümüzdeki günlerde evraklarını Yüksek Seçim Kuruluna sunacağı belirtildi. Sisi’nin, seçim şartları gereğince halktan 25 bin vekalet toplaması gerekirken kendine yüz binlerce vekalet verildiği açıklandı.

Ashton, Anayasa Komisyonu Başkanı Amr Musa ile görüşmesinde de, Mısır`ın siyasi ve ekonomik geleceğini ele alarak, AB`nin Mısır`ın yol haritasını desteklediğini vurguladı.

Mısır`ın yeniden dengeye oturduğunu ifade eden Ashton, Mısır-AB Ortaklık Komitesi’nin en kısa zamanda yeniden çalışmaya başlayacağını söyledi ve Avrupalı yatırımcıların Mısır`a gelmek istediklerini dile getirdi.