Erdoğanın Yerel Seçimlerdeki Başarısının Filistine Yansımaları
İslamî Direniş Hareketi (Hamas) ve mensuplarının Filistin halkının hak ve hukukunu savunanlardan birinin başarı kazanmasına sevinmeleri doğaldır. Hamas artık sadece Gazze’ye sıkışmış bir hareket ve proje değildir. Hamas bir proje, varlık ve dengeleyici bir güçtür.
Türkiye’de yapılan seçimin sonuçlarından sevinç duymamız, umutlu olmamız gayet normaldir. Tayyib Erdoğan’ın içerde büyük bir saldırıya maruz kalması dışarıdakilerin de sürecin tehlikeli boyutunu görmelerini sağladı. Erdoğan’ın bütün düşmanları bu seçimde kozlarını ortaya koydu. Montaj kasetler, ses kayıtları, uydurma diyaloglar ve ortam dinlemeleriyle muhalifleri büyük bir hamle yaptı. Ancak İsrail, Mısır, Körfez ve bunların arkasında duran çevrelerin ürünü olan bu saldırılar, kampanyalar ve entriklar bir bir hezimete uğradı. Bu savaşta sadece Türkiye’deki tecrübe hedef alınmıyordu. Bununla Türkiye dış siyaseti ve Adalet ve Kalkınma Partisinin dış etkisi de hedef alınıyordu.
Bugün Türkiye dünyadaki mazlumlara yapılan yardımın merkez noktasıdır. Son derece zor, girift ve karmaşık bölgesel sorunlar karşısında Türkiye’nin güçlü bir kararı ve ağırlığı vardır. Bölge yeniden şekillendirilmek isteniyor. Amerika ve diğer ülkelerin halklara rağmen bölgeyi istedikleri gibi dizayn etmeleri için de İslamcıların iktidardan uzaklaştırılmaları gerekiyor.
Erdoğan’ın ülkede güçlü bir şekilde iktidarda kalması, oldukça karmaşık olan Filistin davasını da olumlu etkileyecektir. Uluslararası camiaya meydan okuyarak ve işgal rejimine baskı kurarak Gazze kuşatmasının kaldırılmasında ısrar etmesi tavır olarak ona yeter. Mahmut Abbas’a yakın olan ve birçok kararında Abbas’ı destekleyen, aynı şekilde Hamas hareketinin direnişini destekleyip bu konuda yanında tavır alıp bu yönüyle ona da oldukça yakın duran Erdoğan Filistin iç barışı noktasında önemli bir rol üstlenebilir.
Filistinli tarafların daha çok siyasi destek almak, kuşatmayı kaldırmak amacıyla girişimlerde bulunmak ve uzlaşı dosyasını takip etmesini sağlamak için hep birlikte Ankara’ya gitmelerini umuyorum. Arap ülkeleri her iki dosyada da tam bir başarısızlık örneği gösterdiler. Destek ve yardım bir yana kuşatmaya katıldılar ve var olan bölünmeyi daha da derinleştirdiler.
Erdoğan İslamcıları modern dünya ile buluşturmayı başaran, düşüncesi orta ve dengeli olan örnek bir Müslüman şahsiyet ve liderdir. Yönetim ve idarede güzel bir örnek ortaya koydu. Bu konuda Raşid Gannuşi’nin çok eskiden dillendirdiği yönetim anlayışını ortaya koydu. Bir yandan takip ettiği metodunu korurken, diğer yandan topluma özgürlüğü getirdi ve büyük hedefler başardı.
Bazıları Erdoğan’ın yaşadığı tecrübenin islamiliğinden kuşku duyabilir. Ama ben bunun Peygamber`in getirdiğine en yakın yönetim ve siyaset olduğunu düşünüyorum. Onun bu yönetim anlayışı, ilahi mesajın ruhuyla en fazla uyumlu olan bir anlayıştır. Çünkü İslam özgürlük, adalet, insan onurunu yüceltme ve onun insanlığına saygı gösterme esası üzerine kuruludur.
Öyleyse, Erdoğan için duyulacak en iyi sevinç, onun yaşadığı ve uyguladığı tecrübe ve deneyimi araştırmak, Filistin için gereken ders ve ibretleri çıkarmak şeklinde olmalıdır.
İbrahim El-Medhun/filistinhaber