Türkiye, yerel yönetimleri belirlemek için dün sandık başındaydı. Resmi olmayan sonuçlara göre; AK Parti yüzde 43.7, CHP yüzde 25.7, MHP yüzde 17.6, BDP yüzde 4.4, HÜDA PAR ise yüzde 0.19 oranında oy aldı. Resmi olmayan sonuçlara göre, 48 ilde AK Parti`nin, 11 ilde CHP`nin,  9 ilde BDP`nin, 7 ilde ise MHP`nin adayları kazandı. 

Aslında bu seçim diğer seçimlerden biraz farklıydı. Dershanelerin kapatılmasıyla patlak veren süreç, Gülen-Hükümet arasındaki bir kavgaya dönüştü. BDP ise var gücüyle HÜDA PAR`a saldırdı, HÜDA PAR ise saldırılara sağduyu çağrısıyla cevap verdi. 

Seçim gününde özelikle Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı illerde BDP`lilerin usulsüzlükleri göze çarptı. HÜDA PAR`ın birçok müşahit ve görevlisi darp edilmek suretiyle solanlardan çıkartıldı. Ellerine "Evet" mührünü alarak seçmenin iradesinin ortaya çıkmasını engelleyen BDP`liler, sandıkların kapanmasına 45 dakika kala zafer çığlıkları atmaya başladı.   

Seçim güvenliğinden sorumlu olan güvenlik güçlerinin usulsüzlere seyirci kalmakla yetinmesi, sandık kurulu başkanlarının kör ve sağır kesilmesi hile ve desiseler sandığa yansımasıyla sonuçlandı. HÜDA PAR yetkilileri, konuyla ilgili tespit ettiği usulsüzleri; il ve ilçe seçim kurumlarına bildirdi, ancak şuana kadar her hangi bir sonuç alınmadı. 

Peki, hemen hemen her seçimde yaşanan bu tür vakalarının yaşanmaması için neler yapılması lazım. Bana göre; ilk önce YGS sınavında olduğu gibi solanlara kamera sisteminin takılması gerekir. Kesin çözüm olmamakla birlikte kamera kayıtlarının caydırıcı bir özelliğinin var olduğunu biliyoruz. 

Bu arada ilk kez seçime katılan Hür Dava Partisi yetkilileri; "Daha yolun başındayız. Uzun ve meşakkatli olan bu yolda halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz." şeklindeki açıklamaları kamuoyunda takdirle karşılandığı görüldü. Bu olumlu havanın korunması dileğiyle.... (M. Salih Keskin - İLKHA)