• DOLAR 32.593
  • EURO 34.808
  • ALTIN 2499.91
  • ...
Selam olsun, şanlı mücadelede şehit olan yiğitlere!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Riyad Makaev / Doğruhaber / Analiz

Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla yeniden başlayan Çeçen mücadelesi bugünlere kadar devam etti. Bu zaman içerisinde yüzbinlerce insan hayatını kaybetti. Halkın yetiştirdiği onlarca nadir lider şehit edildi. Dünya kamuoyu önünde gerçekleşen tüm bu olaylar karşısında, herhangi bir devlet veya herhangi bir güç “yeter dur” demedi veya diyemedi. Yeni tarihimizde başlayan Çeçenistan bağımsızlık mücadelesinin liderlerinden son tanınan isimlerden olan Dokko Umarov, Rus FSB özel operasyon birlikleri tarafından Rusya Soçi Kış Olimpiyat Oyunları öncesi zehirlenerek şehit edildi. Rusya Devlet Başkanı Putin Soçi Kış

Olimpiyat Oyunları için her türlü güvenlik garantisini vermişti.

1991’de bu şanlı direnişin bayrağını ele alan Şehit Cevher Dudayev, Rusya’nın güçsüz olduğu dönemde tüm Kafkas halklarını bu mücadeleye davet etmişti. Ancak kimse, bu çağrıya kulak vermedi. Çeçenistan, Kafkasya’nın kalbidir. Çeçenistan olmadan Kafkasya mücadelesi topal kalır. Bunu bilen Rusya, Çeçen liderlerini teker teker şehit etti. Sonra, bağımsızlık mücadelesi verenleri bir örgüt haline sokmayı başardı. Bunu İslam’ı çok profesyonelce kullanarak gerçekleştirdi. Önce Çeçenleri milliyetçilikle suçlayarak mücadelenin tüm Kafkasya’ya yayılması gerektiğini öne sürdüler. Sonra milliyetçiliğin İslam dışı olduğunu öne sürerek Çeçen direniş saflarına yavaş yavaş fitne soktular.

Rusya son asıl darbeyi 2007’de vurdu. Cumhurbaşkanı emir oldu, parlamento şura oldu, cumhuriyet emirliğe çevrildi. Çeçenistan bağımsızlık mücadelesi tamamen bir İmarat Kafkas mücadelesine çevrildi. “İslam’a göre” isimleri bile değiştirdiler. Önceden yapılan her şey tağut ilan edildi. Bu şanlı mücadelede şehit olan liderlerin ve halkın hali bile tartışmalara konu oldu. Çeçen mücadelesi bölündü. Yeni gruplar oluşturuldu. Kafkasya’yı internet sitelerinde vilayetlere böldüler. Her vilayette yeni emirler seçildi. Kimse birbirini tanımıyor. Ormanlarda video mesajları kayıt edip internet üzerinden halka hitap eden, kendilerini vilayetin emiri olarak tanıtan kişileri halk tanımıyor. Kur’an’dan cihat ayetleri ezberleyerek halkı kafir, münafık, mürtet ve gerçek Müslüman olarak sınıflandıran yeni emirler türedi. Rusya bu küçük grupları kolayca kontrol etti. Asıl mesele mücadelenin merkezi halindeki Çeçenistan’ı tamamen ortadan kaldırmak. Yani Çeçenistan bağımsızlık mücadelesi fikri ortadan kaldırılırsa diğer gruplar bölgesel terör örgütleri haline getirilip halletmek Rusya için daha kolay olacaktı.

Gelinen süreçte Kafkasya Emirliği’nin lideri olarak uzun görüşmelerden sonra bir Çeçen değil, Dağıstanlı Aliashab Kebekov’da karar kılındı. Ama ismini değiştirdiler Aliashab Kebekov’un yeni ismi “Şeyh Ali Ebu Muhammed” olarak zikrediliyor. “Ebu-mebu” lakapları takarak bu mücadeleyi El-Kaide ile eşit tutmaya çalışıyorlar. Kafkas halkları kendi kültürlerine çok bağlı bir halktır.Belki Kafkasya’daki gençlerin oynanan oyunlardan haberi bile yoktur. Kafkasya’da Rus zulmüne karşı çıkan herkes, samimi duygularla dağlara çıkmaktadır. Ancak, bir kurtuluş mücadelesinde halk çok önemlidir. Arkanda halk olmadan mücadele başarısız olur. Kafkasya’da şuanda Kafkasya Emirliği oluşumunun yöneticileri tarafından halkın kabul edemeyeceği bir siyaset ve yol izlenmektedir. Yeni lider seçimi dışarıdan temsilcilerin görüşleriyle yapıldı. 1972 doğumlu Aliashab Kebekov bir halk çocuğu ve temiz bir Müslümandır. Rusya Federasyonu’nda aranan ve “terörist” listesinde yer alan Aliashab, İslami ilimlerle ilgilendiği için kadı olarak direnişçiler arasında görev yapmaktaydı. Şimdi Şeyh ve Kafkasya’nın Emiri oldu. İnşaallah başarılı olur. Allah tüm samimi Müslümanların yardımcısı olsun. Emir seçildikten sonra internet üzerinden yaptığı açıklamada tüm Kafkas halklarından “biat” talebinde bulunan Aliashab Kebekov’un bundan sonra ne yapacağı şimdiden merak konusu.

Halk ile buluşmaya veya halk ile teması kurmaya imkanı olmayan dağdaki mücahitlerin İslam Emirliği’ni nasıl kuracakları da ayrı bir sıkıntı olarak Çeçenistan mücadelesinde önümüzde durmaktadır. Çatışmalara girmemiş, cihat meydanında bulunmamış grupların cihattan uzakta, sıcacık evlerde oturarak internet üzerinden siteler kurarak mücadelenin olamayacağını anlamaları gerekir. Şamil Basayev’in Ebu İdris, Dokko Umarov’un Ebu Osman yapılmasıyla iş bitmeyecektir. Bunlar hepsi bu yolda şehit düşerken, bunlar yine yeni lakaplar takarak “Bu daha bereketli olur” diye Müslüman kanlarıyla oynamaya devam ediyorlar. Kafkasya’ya artık daha güçlü bir şekilde yerleşen yerel yönetimler, kalan gruplarla “terörle mücadele” adı altında Kafkas halkların geleceğini temsil eden en cesur ve iman dolu, Allah aşkıyla yanan pırıl pırıl gençleri öldürmeye devam edecekler.

Rusya Kafkasya’yı bu şekilde hallettikten sonra, Kırım’ı bir mermi atmadan ele geçirdi. Rusya’nın sırada tuttuğu mesele Moldovya Transdinyester olabilir. Amerika ile Alaska konusunda tartışmaya girebilir. Suriye meselesine rahatlıkla devam edebilir. Dünya bunu hak ediyor... Çünkü, zalimin en büyük destekçisi, hiçbir şey yapmayan iyilerdir. Çeçenleri katlederken seyreden AB ve ABD bunu hak etmiyorsa, kim hak etsin? Ukrayna bugüne kadar ülkesine sığınan Çeçenleri Rusya’ya geri veriyordu. Bugün Rus yanlısı Çeçen başkan Kırım’da Ukrayna’ya karşı savaşmaya hazır olduğunu söylüyor. Müslümanlar artık AB ve ABD’nin oyuncağı halinden çıkmalılar. “Allah’ın izni olmadan hiç kimse iman edemez. Ve O, akledemeyenlerin üzerine iğrenç bir pislik kılar.”(Yunus/100)
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir