• DOLAR 32.569
  • EURO 34.881
  • ALTIN 2434.873
  • ...

DİYARBAKIR  - TÜİK rakamlarının tutarsızlığına dikkat çeken Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Sayar, özellikle hassasiyet gerektiren işsizlik ve istihdam rakamlarının belirlenmesinde kurumların daha dikkatli davranmasını gerektiğini söyledi. 

Sayar, “2012 ve 2013 yıllarında ekonomik açıdan çok önemli değişmeler yaşanmamışken, işsizlik rakamlarının 3 misli değişebilmesini izah etmek mümkün değildir. İstatistiklerin özellikle de işsizlik ve istihdam gibi çok hassas konularda bir manipülasyon aracına dönüşmemesi gerekir. Yıllar itibarıyla birbiriyle çelişen ve taban tabana zıt işgücü rakamlara üzerine, doğru istihdam politikaları inşa etmek mümkün olmaz” uyarısında bulundu. 

İki devlet kurumunun 2012 rakamları arasında üç misli fark var

Gerek TÜİK’in 2012 yılı istihdam verileri ve gerekse de 6 Mart 2014’te TÜİK tarafından kamuoyuna açıklanan 2013 yılı istihdam verilerinde çok ciddi tutarsızlıklar olduğunu söyleyen Sayar, TÜİK’in hane halkı işgücü istatistikleri esas alınarak yaptığı değerlendirmelere göre verdiği 2012 rakamlarında, TRC2 bölgesinde(Urfa ve Diyarbakır) işsiz sayısı 42 bin, işsizlik oranı yüzde 6,9 ve Diyarbakır’daki işsizlik oranı %7,3 olarak verildiğini söyledi. 

Sayar, “Bu oran hesaplandığında TÜİK’e göre Diyarbakır’da 22 bin 711 işsiz bulunmaktadır.
Oysa ki, aynı dönem için, Diyarbakır İŞKUR, kendilerine yapılan iş başvuruları üzerinden işsizlik rakamını 58 bin 029 kişi olarak veriyor. Bu durumda, iki kurum arasındaki tutarsızlık yaklaşık olarak 3 kat seviyelerindedir; TÜİK ‘e göre yüzde 7,3 oranı ile 22 bin 771 iken İŞKUR rakamlarına göre yüzde 18,65 oranında, 58 bin 029 işsiz vardır.” açıklamasında bulundu. 

Devletin istihdam politikasını belirlerken sahadan alınan rakamlara itibar etmesi gerektiğini söyleyen Sayar, Ankara’da masa başı ankete göre ortaya çıkarılan rakamların gerçeği yansıtmayacağını söyledi. 

Bu rakamlara itirazımız var

Bölge açısından bakıldığında, 2013 yılında en yüksek işsizlik oranının yüzde  14,5 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesinde gerçekleştiğini hatırlatan Sayar, buna rağmen en yüksek istihdam artışının 206 bin kişilik ek istihdam ile yine bölgede gerçekleştiği ifade etti. Sayar, “İşgücü rakamlarında bir yıl arayla bu ölçüde bir tutarsızlık olması için 2008 yılındakine benzer küresel bir ekonomik krizin yaşanması gerekir. 2012 ve 2013 yıllarında ekonomik açıdan çok önemli değişmeler yaşanmamışken, işsizlik rakamlarının 3 misli değişebilmesini izah etmek mümkün değildir.” İfadelerine yer verdi. 

“Nerden baksan tutarsız”

İstatistiklerin özellikle de işsizlik ve istihdam gibi çok hassas konularda bir manipülasyon aracına dönüştürülmemesi gerektiği uyarısında bulunan Sayar, Yıllar itibarıyla birbiriyle çelişen ve taban tabana zıt işgücü rakamları üzerinde, doğru istihdam politikaları inşa etmenin mümkün olmayacağını söyledi. 

Sayar, “İşsizliği hem bir mağduriyet, hem de bir insan hakkı ihlali olarak kabul ediyoruz. Anayasa’da dayanağı olan çalışma hakkının doğru politikalarla desteklenmesi ve doğru teşhislerin geliştirilebilmesi için, sorunun, politik kaygılara düşmeden ve rakamları manipüle etmeden doğru bir şekilde tespit edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. “Nerden baksan tutarsız” olan bu rakamlara itirazımız olduğunu bir kez daha ifade ediyor, TÜİK’in özellikle istihdam ve işsizlik gibi hassasiyet gerektiren konularda daha sorumlu ve dikkatli davranmasını bekliyoruz.  ( Davut Ergin – İLKHA)