• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Ümmü Süleym (R. Anha) - 2
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Ruveyda Önen / Nisanur Dergisi
 
Allah’ın adıyla!

Selam hak yol üzere sebat eden ve başına gelen her musibete rıza gösterip, sabrıyla örnek olan tüm Müslümanlara olsun… Müslümanın bir manası da teslim olandır. Geçen ay teslimiyeti ve sabrıyla bize örnek olan Ümmü Süleym (R. Anha)’den bahsettik. Bu ay da onun sabır ve selametini anlatmaya devam edeceğiz inşallah. Zira böyle hanımların yaşamlarını, sabır ve teslimiyetlerini anlatmakla bitiremeyiz. Naçizane anlatmaya çalışacağız.

Ümmü Süleym – bir diğer adı Rümeysa- Ebu Talha’nın Müslüman olmasına vesile olmuş ve sabrının neticesini görmüştü. Ebu Talha bu sayede büyük sahabilerin arasına girmişti. Canını Resulullah (SAV)’a her an feda etmeye hazır iman/İslam fedaisi olmuştu. Rümeysa, inanmayan ve inancını yaşamayan bir erkekle -hangi özelliğe sahip olursa olsun- evlenilmemesi gerektiğini genç kızlara göstermiş oldu. Nitekim kişinin evlilikte ilk bakacağı şeyin din/inanç olduğunu Efendimiz (SAV) de haber vermiştir.

Ebu Talha ile birlikte huzurlu ve mutlu bir yuva kurmuşlardı. Evliliklerinin üzerinden bir yıl geçtikten sonra bir erkek evladına sahip olmuşlardı. Adı Üveymir olan bu çocuk evlerine neşe getirmişti. Resulullah (SAV) bu çocuğu sevmek için sık sık evlerine gelirdi. Ancak bir zaman sonra Üveymir hastalanmıştı ve hastalığına da çare bulamıyorlardı. Ebu Talha’nın evde olmadığı bir gün Üveymir vefat etti. Acılı anne, sabır ve metanet gösterip oğlunu yıkadı ve kefenledi. Eşine bu durumu kendisi haber verecekti. Ancak o gün Ebu Talha oruç tutmuştu. Bu yüzden ona hemen oğlunun vefat haberini veremezdi. Evdekilere de; “Babasına oğlunun öldüğünü ben söylemedikçe hiçbiriniz söylemeyin” diye tembih etti.

Ebu Talha eve ilk girdiğinde Üveymir’i sorardı. Ümmü Süleym bunu biliyordu. Telaşlanmadı çünkü sakin ve mütevekkil hali telaşa kapılmasına engel oluyordu. Kadere teslimiyeti tamdı. Çocuğunun anne-babaya Allah’tan gelen bir emanet olduğunu biliyor ve emanet sahibi dilediği zaman emanetini geri alırdı, bunun şuurundaydı. Ölünün ardından feryad-u figan etmeyeceğine dair Resulullah (SAV)’a söz vermişti ve bu sözünü ölene dek yerine getirmeye çalışmıştır.

Ebu Talha eve gelmiş ve oğlunu sormuştu. Ümmü Süleym; “Biraz rahatlamış olacak, ıstırabı dindi, uyudu” diye cevap verdi. Oruçlu eşine bu haberi hemen verse eşi hiçbir şey yemez ve bitap düşer diye düşündü. Ebu Talha Ümmü Süleym’in sakin halini görünce gerçekten oğlunun iyileştiğine inanmıştı. Birlikte yemek yediler, sohbet ettiler. Artık ona haberi verme zamanıydı. Ümmü Süleym şöyle bir yol takip ederek olayı eşine anlatmaya başladı.

“Ey Ebu Talha! Falanca aileyi gördün mü? Kullanmaları için verdiğim ema¬neti geri almaya gittiğimde ağırlarına gitti, vermek istemediler” dedi. Hz. Ebu Talha, “Öyle şey olur mu? Hiç de iyi yapmamışlar!” cevabını verdi. Ümmü Sü¬leym (R. Anha) söylemek istediği şey için kocasını böylece hazırladıktan sonra, asıl meseleye geçti.

“Ey Ebu Talha, işte o...

Bu haberler de ilginizi çekebilir