• DOLAR 32.515
  • EURO 34.953
  • ALTIN 2431.408
  • ...
Memleketten iki manzara
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mehmet Emin özmen / Doğruhaber / Araştırma

1991 yılının Ramazan Bayramıydı. Bayramlaşmak için birkaç arkadaşla birlikte köyleri dolaşıyoruz. Çevrede, PKK’ye yakınlığı ile bilinen bir köyde bulunan, üç genç arkadaşı ziyarete gitmeye karar verdik. Arkadaşlardan biri Köy İmamı’nın oğlu olduğu için, bu eve vardık. Bayramlaşma faslından sonra ikindi namazı için camiye gitmeye karar verdik. Köydeki üç genç arkadaşımız da bizimle birlikte camiye geldiler. Ezan okunmuş ama cami cemaati daha toplanmamıştı. Bu arada arkadaşlardan birinden Kur’an okuması için ricada bulunduk. Arkadaşımız Kur’an okumaya başlayınca içeriye uzun boylu biri girdi. Meğer köy muhtarıymış.

Çok gergin bir şekilde şöyle dedi:

- Okuduğunuz şeylerin bu köyde geçerliliği yoktur, derhal bu köyü terk edin. Gidin Kur’an’ınızı kendi köyünüzde okuyun.

Tabi bizler yirmili yaşlardayız. Üzerimizde bir heyecan var. Ama ev sahibi gençler kamet getirip, mahcubiyetlerinden dolayı hemen namaza durmamızın zeminini hazırlamış oldular. Namazdan sonra camiden çıkıp, arabamıza yöneldik. PKK’ye yakınlığı ile bilinen köylü gençlerin, etlerimizi parçalamaya hazır bakışları altında köyden ayrıldık. Bu şekilde, köyde bir fitnenin çıkmasına engel olup, bizden sonra köyde kalmaya devam edecek üç gencimizi de onların şerrinden muhafaza ettiğimizi zan ettik.

Zan ettik diyorum. Çünkü bizden sonra köyün PKK’ye yakın bütün gençleri, bu üç gencimizin üzerlerine çullanmışlar. Üçü sırt sırta verip kavgaya tutuşmuşlar. Her üçü için akşam camide bir mahkeme kurulmuş. Üç gencimiz, Köy İmamı, Muhtar ve köylülerin hazır olduğu camide, köylüler bir Kur’an alıp, gençlerin önüne koymuşlar:

- Üzerinde bulunduğunuz bu davayı terk edeceğinize dair, Kur’an’a el basıp, yemin edeceksiniz.

Dehşet bir manzara. Gençlerimiz, Kur’an davasının terki adına, yine Kur’an’a el basıp yemin edeceklerdi. Köy imamı daha fazla dayanamayıp, bir çığlık atmış. Camiyi terk edip, giderken yüksek sesle şöyle bağırıyormuş:

- Bu gençlere yaptıklarınız bana Ashab-ı Kehf’i hatırlatıyor.

Tabi Kur’an, hala gençlerin önünde. Eller Kur’an’a uzanıyor. Artık yemin edecekler. Allah’ın dinini savunmak ve izzetlice bir duruş sergilemek için tüm köylülerin önünde önemli bir fırsat geçmiş ellerine. Yemin etmesine, etmişler ama köylülerin istediği bir yemin değildir bu:

- Kur’an’a and olsun ki bizler, Kur’an davasından asla vazgeçmeyeceğiz.

İzzetli duruş netice veriyor ve köylüler bir netice alamadan dağılıp gidiyorlar.

Yıl… 2014

Yine memleketteyim. Etrafta yoğun sisli bir seçim havası var. Aradan 23 yıl geçmiş. Yukarıda bahsettiğim gençlerden biri

İlçemizde esnaf olmuş. Zikredilen köyde bir akrabaları ölmüş. Taziyeye gitmemiz gerektiğini söyledi. Tabi ben hayretler içerisindeyim. Günlerden Cuma olduğu için, Cuma namazını da bu köyde eda edeceğimizi belirttiler. Yok, daha neler. Kur’an okuduğumuz için kovulduğumuz camiye gidip, Cuma namazı eda edecek oluşum ister istemez bende bir heyecan yarattı.

Bahsettiğim caminin avlusunda taziyede bulunduk. Köylüler, eski toprak cami yerine, betonarme bir cami yapmışlar.

Bahsettiğim imam da köyden ayrılmış. Biz taziyede otururken genç köy imamı, cami hoparlöründen tüm köylüye vaaz ediyor.

Köylüler ile birlikte biz de dinliyoruz. Ezan okunduğunda içeri geçip namazı eda ettik.

Muhtarlığı hala aynı kişi yürütüyor. En ön safta, namaza durmuş. Namazdan sonra beni gördü. Gayet güleç bir yüzle “Hoş geldin” dedi. Öpüştük. “Hayrola muhtar, yaşlanmışsın” dedim. “Sen de o zamanlar çocuktun. Yaşlılık alametleri sadece ben de değil, sende de var” dedi. Gülüştük.

Arkadaşlar camiden ayrıldı. Benim biraz daha işim vardı. Öyle ya… 1991 yılında kovulduğumuz camide, Cuma namazı eda etmenin şükrünü de eda etmeliydim. Şükür namazı kıldım. Köylüler yemeğe kalmamız için ısrar ettiler. Ama kalamayacağımızı mahcubiyetle söyledik. Vedalaştık.

Tabi köyde PKK/BDP zihniyeti hala hâkim. Ama bölgedeki seçim havasının neleri değiştirdiğine dair, örnek olsun diye anlattığım bu olay, bir şükür namazı gerektiriyor diye düşünüyorum.
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir