• DOLAR 32.377
  • EURO 34.964
  • ALTIN 2325.628
  • ...
Esad herkese rest çekti!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, 2 aylık aranın ardından halkın karşısına çıktı. Esad, batıdan gelen `istifa et` çağrıları için "ne söyledikleri beni ilgilendirmiyor" sözleriyle karşılık verdi.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, "Dost ve kardeş ülkelerden nasihat ve dersleri kabul ederiz. Ancak iş karar almaya geldiği zaman ister yakın ister uzak olsun hiç kimsenin Suriye’nin vereceği karara müdahale etmesine izin vermeyiz." dedi.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad çekilmesini isteyen ABD Başkanı Barak Obama`ya sert cevap verdi. Esad, Obama`nın açıklamalarının "cevap verecek bir öneminin olmadığını" ifade ederek, "Açıklamaların hiçbir değeri yok." ifadelerini kullandı

Suriye devlet televizyonunda katıldığı bir programda soruları yanıtlayan Esad, ülke içindeki gelişmelerin yanı sıra birçok konuda değerlendirmede bulundu.

Çekilmesini isteyen Obama`nın açıklamaları ile ilgili bir soru üzerine Esad, bu soruya daha önce de muhatap olduğunu söyledi.

Esad, "Kimileri bana `bazen cevap veriyorsunuz bazen de cevap vermiyorsunuz` diyorlar. Biz her durumu kendi çerçevesinde değerlendiririz. Eğer bir ülke dost ve kardeş ise tutumumuzu ortaya koymak için cevap veririz. Özellikle bu ülkeler dost ise ve kanaatleri ile bağdaşmayan bir tutum aldılarsa uluslararası sebepler dolayısıyla bu anlamda cevap veririz. Ancak dost olmayan ülkeler konusuna gelecek olursak, onlara diyoruz ki eğer siyasetinizle bizden uzaklaşmak istiyorsanız biz daha fazla uzaklaşmaya hazırız." şeklinde konuştu.

Esad, konuşmasının devamında ABD’ye cevap vermemelerinin gerekçesi ile ilgili olarak, "Susmaktaki maksadımız; biz de bu yolu seçtik. Bu da şu manaya geliyor: Sizin söylediklerinizin açıklamalarınızın hiçbir değeri yok. Ben burada Suriye resmi televizyonundan konuşuyorum. Tüm Suriyeliler için ayrı bir yeri olan kurumdan konuşuyorum. Eğer biz bu sözü değerlendirecek olursak, bu söz bir yeri (saygınlık) olan lidere söylenmez. Bu lideri ne ABD ne de batı getirdi. Onu Suriye halkı başa getirdi. Bu söz direnişle birlikte olan halka söylenmez. Direnişe destek vermek bu halkın kendi değeri, devletinin değil. Fark burada. Halkın kendisi bu direniş ve değerlere destek veriyor. Bu söz ABD’de yapılan bir lidere söylenir. Bu söz zelil ve dışarıdan emir almayı kabul eden bir halka söylenir." diyerek Obama’nın açıklamalarına tepki gösterdi.

ABD Başkanı`nın açıklamalarının dayanak noktasını sorgulayan Esad, "Obama’nın yaptığı açıklamalarının dayanak noktası insan hakları mı? Eğer bunu değerlendirecek olursak batı ne zaman bir hedefe ulaşmak istiyorsa o bu argümanı kullanır. Bu konuda açıklama yapan ülkelerin kötü tarihine bakacak olursak, daha önceki işgal ve sömürüden bahsetmiyorum. Afganistan’dan Irak’a son olarak Libya’da tüm bu soykırımların sebebi kim? Milyonlarca ölü, yaralı, yetim ve dul kalan kadınlar... Biz sadece bu yönü değerlendirecek olursak ve İsrail’in Filistinlilere yönelik tüm katliamlarını dahi unutarsak dahi. Tüm bunlara cevap veriyor. Cevap oldukça açık." ifadelerini kullandı.

MÜDAHALENİN DÖNÜŞÜ TAHMİNLERİN ÖTESİNDE OLUR

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, "Suriye`ye yönelik asker operasyon zayıf bir ihtimal. Olası bir müdahalenin dönüşü tahmin ettiklerinden büyük olur" dedi.

Esad, ülkesindeki son gelişmelerin yanı sıra süreçle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Yapılan reform kararlarını değerlendiren Esad, seçim ve siyasi partiler ile ilgili çalışmanın bir hafta içinde tamamlanacağını, anayasa değişikliği konusunda da oluşturulan komisyonun 3 - 6 ay içinde çalışmalarını sonlandıracağını belirtti. Esed ayrıca, Halk Meclisi seçimlerinin 2012 yılının Şubat ayında yapılacağını söyledi.

Ülkesindeki son gelişmeleri değerlendiren Suriye lideri Esad, Suriye`nin bir geçiş dönemini yaşadığını, sorunların çözümünün siyasi olduğunu vurguladı.

Suriye’ye yönelik NATO tarafından olası bir saldırıdan endişe edip etmediği konusunda konuşan Esad, ”Ben 2003 yılından bahsetmek istiyorum. Bağdat’ın düşmesinden haftalar sonra, orada ne bir direniş ne ABD’nin saplantısı ne de Afganistan’daki başarısızlık söz konusuydu. ABD’nin uluslararası korkunç bir baskısı vardı. Ben ABD’li yetkililerle askeri operasyonu yüz yüze görüştüm. Irak’tan sonra Suriye’ye dönmüştü. Bizden birçok talebi yerine getirmemiz istendi. Ancak hepsini reddettik. Daha sonra tehditler gelmeye başladı. Bununla birlikte vurulması planlanan hedeflerin askeri haritalar bize gönderildi“ diyerek o zamanki baskılara boyun eğmediklerini anlattı.

“SURİYE’YE YÖNELİK BİR GİRİŞİMİN DÖNÜŞÜ TAHMİN ETTİKLERİNDEN BÜYÜK OLUR”

Suriye’ye yönelik bir operasyonun olmamasının sebeplerini açıklayan Esad, ”Suriye’ye askeri tehdit ve Birleşmiş Milletler tarafından yapılan tehditlere gelirsek. Suriye’ye yönelik bir girişimin dönüşü tahminlerinin ötesinde olur. Bunun çeşitli nedenleri var. İlk olarak Suriye’nin stratejik coğrafi konumu, ikincisi ise Suriye’nin imkanları. Bunların bir kısmını biliyorlar, bilmedikleri yönleri de var. Onları sonradan öğrenecekler. Bunların sonuçlarına da katlanamazlar. Bizim psikolojik savaş ve gerçekleri birbirinden ayırmamız lazım” ifadelerini kullandı.

Esad, askeri müdahaleden korkmadıklarını, ancak her türlü ihtimali de göz önünde tuttuklarını sözlerine ekledi.

"TÜRKİYE’NİN NİYETİNİ BİLMİYORUZ"

Esad, Türkiye ile ilgili durumu birçok açıdan değerlendirebileceklerini vurgulayarak, "Türkiye ile özellikle son 10 yılda karşılıklı yaptığımız, iki halk arasında son 100 yıl içinde halkın hafızasındaki olumsuz fikirleri silmekti. Özellikle 20. yüzyılda. Tabi bunu da başardık." diyerek, iki ülke arasında son dönem ilişkilerini değerlendirdi.

Suriye’deki son gelişmeler konusunda Türkiye’den gelen açıklamalara da değinen Suriye lideri, şöyle konuştu:

"Türkiye’nin yetkililerinin yaptığı açıklamaların gerçek niyetini bilemeyiz. Allah insanların niyetini daha iyi bilir. Bununla ilgili birçok ihtimal var. Belki de önem vermelerinden kaynaklanıyor olabilir. Eğer önem veriyorlarsa biz bu tutumu takdir ederiz. Ya da Suriye’de olacak herhangi bir durumun Türkiye’ye yönelik olumsuz etkisinden endişe etmiş olabilirler. Tabi bu endişe de normaldir.

Üçüncü bir ihtimal de; bir mürşit, ya da öğretici veyahut meseleyi kendi hesabı için rol almak ya da rol üstlenmek olabilir. Bu son saydığım durumu Türkiye’nin de aralarında bulunduğu hiçbir ülkeden kesinlikle kabul etmiyoruz. Tabi biz Türkiye’nin niyetini bilmiyoruz. Onlar da (Türkiye) her niyetin kendine göre üslubu olduğunu bilirler."

Bu haberler de ilginizi çekebilir