DİYARBAKIR - Diyarbakır’da İslami faaliyetlerde bulunan İhvan-Der, “Asrı Saadetten Günümüze İman Şahitliği R4bia Direnişi” adlı bir konferans düzenledi. 

Konferansa; Filistin Âlimler Birliği Genel Sekreteri Dr. Nevvaf Tekruri, Mısır İhvanı Müslimin Cemaati Şer’i Vakıflar Bakanlığı Danışmanı Dr. Selame Abdulkavi, yazar Abdurrahman Dilipak ile Molla Mushap Gündüz konuşmacı olarak katıldı 

Şehadet ve direniş konularının işlendiği etkinliğe Diyarbakırlılar yoğun ilgi gösterirken programa çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile Hür Dava Partisi’nden yetkililer ile belediye başkan adaylarının da katılımı gözlendi. 

Kuranı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını yapan İhvan-Der Başkanı M. Ali Zeybek, Şubat ayının şehadet ayı olduğunu ve kendilerinin de bu aya gerekli olan özeni göstermek amacıyla bu programı düzenlediklerini ifade etti. 

Tekruri: “Şehadet ümmetin ihyasına işarettir”

Programda bir selamlama konuşması gerçekleştiren Filistin Âlimler Birliği Genel Sekreteri Dr. Nevvaf Tekruri, şehadetin önemine dikkat çekti. 

Ümmetin yeniden Selahaddinler beklediğini ifade eden Tekruri, “Ümit ediyorum ki bu Selahaddinler sizlerin içerisinden olacaktır inşallah. Biliyoruz ki Şubat ayı şehitler ayıdır. Yalnız şunu unutmamamız lazım ki on iki ayın hepsini alsak da bütün aylar içerisinde şehitlerimizi ve şehidelerimizi takdim etmişiz ve buna da ümmet şahit oluyor. Allah şehadeti herkese nasip etmez. Ümmetten sadece buna hak olanları seçer. Allah’ın bu şehadeti çok değerlidir. Şehitlerin devamlı kanlarının akması bu ümmetin ihyasına bir işarettir. Allah korusun eğer şehitlerin kanı kurursa bu şu demektir ki bu ümmet ölmüştür. Şehadet izzet yoludur. Şehadet ümmetin ihyasına işarettir.” ifadelerini kullandı.

“Fedakârlık göstermeliyiz”

Kürtçe bir konuşma yapan Molla Mushab Gündüz ise, “Müslümanız diyerek adaleti dünyaya getireceğimizi söylüyorsak bunun bedelini de ödememiz gerekir. Belimizdeki bu dava yükü, bu emanet kolay bir şekilde bize kadar gelmemiştir. Bu din fedakârlıkla günümüze kadar gelmiştir. Dinimizin ayakta kalması için gece gündüz çalışmalıyız ve bu konuda gereken fedakârlığı göstermeliyiz.” şeklinde konuştu.

“Rabia Meydanı bize cesareti öğretmiştir”

Programın konuşmacılarından Mısır İhvanı Müslimin Cemaati Şer’i Vakıflar Bakanlığı Danışmanı Dr. Selame Abdulkavi, Rabia Meydanında darbecilerin Müslümanlara yönelik uyguladıkları zulümleri anlattı. 

Mısır’ın direnişçilerinden Diyarbakır halkına selamlar getirdiğini söyleyen Abdulkavi, “Bizler Rabia Meydanının dağıtılması gününde çok zor günler yaşadık. İnsanlık tarihinde en büyük bir ayıbın göstergesi olan günü yaşadık. Rabia Meydanı’nda gençlerimizi, yaşlılarımızı, bayanlarımızı, çocuklarımızı öldürdüler, şehit ettiler ve ondan sonra da o cesetleri yaktılar. Bu caniler bunlarla da yetinmediler. Yaralı olan kardeşlerimizi de diri diri yaktılar. Bu olaya kendi gözlerimizle şahit olduk ve o şehitlerin kokusunu aldık. Bu olaylar bitmeden oradan ayrılmadık. Rabia Meydanı cesareti, zalim sultana hakkı haykırmayı bizlere öğretmiştir.” şeklinde konuştu. 

Dilipak: “Kendi aramızda vahdeti gerçekleştirmeliyiz”

Mazlumdan yana zalime karşı durmanın Müslümanların görevi olduğunu ifade eden yazar Abdurrahman Dilipak da, “Biz hakka tapan bir milletiz. Müslümanlar kendi aralarında vahdeti gerçekleştirmeden Allah’ın rahmeti onlara ulaşmayacak. Aynı Allah’a, Resule ve kitaba iman edenler tek bir ümmet, tek bir cemaattirler. Biz Müslümanlardanız bunu içimize sindirmemiz gerekir. Müslümanlık bizim için yeter olmalıdır. Dinimize hiçbir şeyi ekletmeyiz ve ondan hiçbir şeyi çıkartmayız. Bu din Allah’ın dinidir ve biz bu dinin müminleriyiz.” diye konuştu. 

Program, Grup Reyyan’ın Mısır direnişi üzerine ithaf edilen ezgileri seslendirmeleriyle sona erdi.

(Emrullah Araz / Zeki Aygur-İLKHA)