• DOLAR 32.57
  • EURO 35
  • ALTIN 2427.624
  • ...
ÖYM`lerle birlikte mağduriyetler de kaldırılmalı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ANKARA - Türkiye`de ve dünyada yaşanan gelişmeleri değerlendiren Hür Dava Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Said Şahin, Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasından yargıdaki zihniyet değişiminin gerekliliğine, taşeron işçilerin sorunlarından ücretli öğretmenler sorununa kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

Şahin, ÖYM`lerin kaldırılmasına yönelik çalışmaların olumlu olduğunu ancak bir usulün tümden ortadan kaldırılmasının, bu mahkemelerin doğurduğu mağduriyetlerin giderilmesi ile anlam kazanacağını vurguladı. 

ÖYM`lerle beraber bu mahkemelerin doğurduğu mağduriyetler de kaldırılsın
İstiklal Mahkemelerinin devamı niteliğinden olan Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerin ve yakın geçmişte kurulan TMK 10. madde ile görevli Ağır Ceza Mahkemelerinin kaldırılması yönündeki yasa teklifinin meclis başkanlığına sunulduğunu hatırlatan, partisinin bu konuda görüşlerini şöyle aktardı: "Gerek yargılama usulü, gerekse de verdiği hukuk dışı kararlar ile tartışma konusu olan bu türden mahkemelerin kaldırılmasına yönelik çalışmalar olumludur. Doğal hakim ilkesi ve adil yargılanma hakkı bakımından son derece sakıncalı olan bir usulün tümden ortadan kaldırılması elbette ki bu mahkemelerin doğurduğu mağduriyetlerin giderilmesi ile anlam kazanacaktır. Ancak bu yönde bir çalışmanın olmadığı anlaşılmaktadır. Adil olmadığına konusunda herkesin ortak bir kanaate sahip olduğu ve tam da bu sebeple kaldırılması öngörülen mahkemelerin yaşattığı zulüm ve haksızlıkların göz ardı edilmesi yanlıştır." 

Yargıda zihniyet değişmeden yapılacak değişiklikler gereken etkiyi gösteremez
Yargıda bir zihniyet devrimi gerçekleşmeden yapılacak her tür değişikliğin gereken etkiyi gösteremeyebileceğini ifade eden Şahin, devleti vatandaşa karşı korunmaya muhtaç potansiyel mağdur gibi gören savcı ve hâkimlerin bu anlayışının değiştirilmesi gerektiğini belirtti. 

Şahin, "Kanun teklifinin ceza muhakemesi kanunundaki kimi maddelerde takdir yetkisinin sanık ve şüpheli aleyhine kullanılmasının önüne geçecek tarzda değiştirilmesi öngörüşmüş ise de, yargı mensuplarının devlet memuru refleksli anlayışı sürdükçe sorunun esaslı biçimde çözüme kavuşmayacağı bilinmelidir. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ile birlikte, yalnızca darbe yapmakla suçlanan seçkin bir zümrenin değil, istiklal, sıkıyönetim, DGM ve ardılı tüm mahkemeler eliyle mağdur edilmiş herkesin yeniden fakat bu kez adil bir şekilde yargılanabileceği yasal düzenlemeler yapılmalıdır." dedi. 

Taşeron işçiler kadroya alınmalı
Taşeron işçilerin uğradığı hak kayıplarına son verilerek bu işçilerin kadroya alınması gerektiğini belirten Şahin, şöyle devam etti: "Kamu hizmetlerinin hızlı ve etkin bir biçimde yürütülmesi gerekçesi ve bu arada bu hizmetlerin devlete olan maliyetinin düşük tutulması amacıyla özel sektör eliyle gördürülmesi oldukça yaygınlaşmıştır. Devlete olan maliyeti düşük olsa da, işveren-işçi dengesinin işçi aleyhine olduğu mevcut düzende toplumsal faturası ağır olmaktadır. Devletin kadrolu personeli ile aynı ve belki daha ağır şartlarda çalışmasına rağmen, özel sektör çalışanlarının ücret, özlük hakları, iş güvencesi gibi başlıca konularda dezavantajlı konumda oldukları bilinmektedir. Taşeron işçisi olmaktan kaynaklı bu adaletsiz sistemin düzeltilmesi gerekir. Özel sektör çalışanı bile olsa, eşit işe eşit ücretin, iş güvencesi ve diğer özlük hakların garanti altına alınması gerektiği, devleti gerekli denetim ve gözetimi yapmak zorundadır. Taşeron işçilerin uğradığı hak kayıplarına son verilmeli, devlet özel sektör denetimini gerçekleştiremiyorsa esasında kamu hizmeti gören söz konusu işçiler, yargı kararları da dikkate alınarak kadroya alınmalıdır." 

Ücretli öğretmenler sorunlarına çözüm bekliyor
Eğitim hizmetlerinin ana aktörü olan öğretmenler konusunda da taşeronlaşma benzeri işleyişin ısrarla sürdürüldüğünü ifade eden Şahin, kısmen de olsa ücret ve kadro anlamında avantajlı konumdaki diğer öğretmenlerle eşit şartlarda fakat iş güvencesi olmadan düşük ücretlerle çalıştırılan öğretmenlerin sorunları çözüm beklediğinin altını çizdi. 

Devletin, eğitim gibi ağır bir sorumluluğu geçici ve adeta yama çözümlerle, üzerinden atmaya çalıştığını dile getiren Şahin, "Eğiticiye gereken önem ve saygınlığın verilmediği bir düzlemde gelecek nesillerin sağlıklı bir eğitim alması beklenemez. Eğitim, günü kurtarma politikaları ile geçiştirilecek konulardan değildir. Okullarımızdaki öğretmen kadrosu acilen artırılmalı, düşük ücretlerle, geçici görevlendirmelerle, nesillerin eğitim çağının heba edilmesine son verilmelidir." ifadelerini kullandı. 

Cenevre 2 konferansında bir ilerleme yaşanmadı
Suriye, Mısır ve Orta Afrika`daki son gelişmeleri de değinen Şahin, Suriye’de Esad rejimi ile muhalif güçlerin temsilcileri, ABD, Rusya ve birçok devletin katılımı ile gerçekleştirilen Cenevre 2 konferansında bir ilerleme yaşanmadığını ancak ateşkes ve insani yardım konularında kısmi de olsa bir gelişmenin yaşanmasının olumlu olduğunu söyledi.

Emperyalist güçlerin mücadele alanına dönüşen Suriye’de ancak yüz binlerce kişinin ölümünden sonra müzakerelerin başlamasının üzücü olduğunu ifade eden Şahin, "Suriye harabeye dönmeden ve bunca acı yaşanmadan sorunların müzakere ve diyalog yöntemiyle çözümü konusunda ısrarcı olunmamış olması, kör bir savaşın halka olan maliyetini ağırlaştırmıştır. Müslümanların ortak meselesi olan Suriye’de daha fazla kan akıtılmadan bir an önce barış ve huzurun hâkim olmasını diliyor, halkın, zulüm ve baskıdan kurtulup, özgür iradesi ile iktidarda söz sahibi olabilecek bir seviyeye ulaşmasını temenni ediyoruz." dedi. 

Mursi`nin yargılanması cuntacıların kendilerini aklama girişimleridir
Mısır’ın meşru tek sivil Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi’nin cunta güçleri tarafından darbe sonucu devrilmesinin ardından, ülke genelinde protesto gösterilerinin hız kesmeden devam ettiğini dile getiren Şahin, cuntacı hükümetin göstericilere yönelik acımasız tavrının kendini şiddet yoluyla halka kabul ettirme gayretleri olduğunu ifade etti. Şahin, Muhammed Mursi’nin uydurma gerekçelerle yargılanmasının, darbeci yönetimin, içine düştüğü cürüm bataklığından aklanma girişimi olduğunu ve bunun akim kalmaya mahkûm olduğunu belirtti.

Orta Afrika Müslümanlara yönelik saldırılar artarak sürüyor
Orta Afrika Cumhuriyeti’nde Müslümanlara yönelik saldırılarda artış olduğuna dikkat çeken Şahin, Başkent Bangui’de, yüzlerce radikal Hıristiyan`ın, şehirdeki Müslümanların evlerini ve dükkânlarını yakarak yağmaladığını ifade ederek emperyalist güçlerce sözde barış ve güvenlik amacıyla müdahale hazırlığı yapıldığını söyledi.

Şahin son olarak, artarak devam eden saldırıların sonlanması için Müslüman ülkeleri, uluslararası kamuoyunu harekete geçirmeye ve zulme karşı ortak bir inisiyatif geliştirmeye davet etti.  (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir