DİYARBAKIR – Ergani’de araç kundaklama olayları gündemdeki yerini koruyor. Yetkililer failleri bulmayadursun, halk olaylara büyük tepki gösteriyor.

 

İLKHA olarak araç yakma olaylarıyla ilgili bazı vatandaşların görüşlerini sorduk.

 

Mustafa Öz (STK Yöneticisi): Bence  bu olaylar maneviyat eksikliğinden oluyor. İlçemizde son 1 ay içerisinde 50’ye yakın araç, kundaklama ya da yakma yoluyla tahrip edildi. Kimilerinin lastikleri patlatıldı, kimilerinin de son günlerdeki gibi yakılıp kül oldu. Bu konuda toplumumuzda manevi bir boşluk olsa gerek. Hiçbir maksadı, hiçbir amacı olmadan, durup dururken araç yakmak, halkın malına zarar vermek akıl kârı değildir. Ne bir Müslüman’a, ne de bir insana yakışır bir haldir. Toplumu bir kaosa mı sürüklemek istiyorlar. Toplumun huzurunu, barışını kaçırmak mı istiyorlar. İnsanları tedirgin etmek, rahatsız etmek, gece rahat uyutmamak malına canına kastetmek ne amaçla olabilir? Olsa olsa ancak tamamıyla maneviyattan yoksun bir insan bunu yapabilir. Çünkü bizim nezdimizde, bizim inancımızda insanların malı canı mukaddestir. Bizim Peygamberimiz (sav) ‘Kendi nefsi için istediğini komşusu için de istemeyen kâmil imana sahip olamaz’ demiştir. Bu işi yapanlar, bu eylemleri yapanlar, imandan,  inançtan daha doğrusu insaniyetten mahrum olanlar bunu yapabilir. Bir canavar karnını doyurmak için başka bir canlıyı öldürür. Netice itibariyle bu işi yapan, canavardan da beter bir hale düşmüş. Bununla birlikte Allah-u Teala; ‘Biz insanı en güzel şekilde yarattık.’ Fakat bu insanlığı yitiren insanlar esfel-i safilin olmuşlardır. Esfelis safilin sadece cehennem çukuru değildir. Belki son merhale orasıdır. İnsanlığından, İslamlığından çıkan insanlar yırtıcı bir hayvandan da aşağı bir duruma düşüyorlar. Allah-u Teâlâ onlara akıl, izan versin inşallah. Kendilerine gelsinler. Kendileri için bizler de duacı oluyoruz. Hakikaten insanların canına, malına zarar vermek büyük bir ızdırapdır. Bizleri derinden üzüyor. Artık insanlar arabalarını dışarı bırakmaktan endişelidirler. Huzurları kaçmış, güvenleri kalmamış. Son olarak arabaları yakılan mağdurlara geçmiş olsun dileklerinde bulunuyorum.

 

M. Emin Buran (Parti yöneticisi): Yaklaşık bir aydır güzel Ergani’mizde, özellikle gece vakitlerinde vatandaşın arabaları kundaklanıyor. Daha önce cam kırmalar ile başlayan, birçok vatandaşı tedirgin eden olaylar araba yakmalara kadar gitti. Hatta bir gecede 4 araba yakıldı. Bu konuda vatandaş tedirgindir. Amaçları nedir, hedefleri nedir? Vatandaşlar da  şaşırıyorlar. Arabaları yakılan vatandaşlara bakıldığında, bir düşmanlarının olmadığı söyleniyor. Burada ne yapılmak isteniyor. Acaba bölgeye oranla toplumsal barışın hüküm sürdüğü Ergani’de bir kaos mu çıkarılmak isteniyor. Toplumsal barış baltalanmak mı isteniyor. Ergani’de bölgeye nazaran gerçektende güzel bir ortam vardır. Güzel bir kardeşlik ortamı vardır. Birincisi, bu ortam baltalanmış olabilir? İkincisi, malum seçimlere bir buçuk aylık bir süre kaldı. Yerel seçimler dönemine girdik. Birileri bir korku imparatorluğu kurarak halkın hür iradesine ipotek mi koymak istiyor? Bu da manidardır. Özellikle bu olayların seçim öncesine denk gelmesi bizi ister istemez düşündürüyor. Biz kimseyi suçlamıyoruz. Kim yaptı, kimler yaptı? O konuda bir iddiamız yoktur. Acaba halk sindirilmeye mi çalışılıyor? Bu gözden kaçırılmaması gereken bir noktadır. Bizler Hür Dava Partisi olarak bölgenin hassasiyetlerini de göz önünde bulundurarak bu konuya ayrı bir önem verdik. Bizim parti programımızı okuyanlar, haberdar olanlar mal emniyetine, can emniyetine ne kadar önem verdiklerimizi biliyorlar. Bizler parti programımızı 5 temel esasa oturttuk. Mal güvenliği, can güvenliği, akıl güvenliği, nesil güvenliği ve nesil güvenliği. Bu beş esas aynı zamanda toplumsal barışın garantisi hükmündedir. İnsanlar arasındaki sosyal ilişkilerin düzenli bir şekilde yürüyebilmesi için de bu 5 temel esasa ihtiyaç vardır. Mal emniyeti olmayan yerde can güvenliği de yoktur. Diyelim ki bir kişi arabasını yakanları görse gidip müdahale edecek. Mal canın yongasıdır. Kendisi müdahale ettiği zaman canından bile olabilir. Dolayısıyla bu aynı zamanda cana da kasıttır. Bu olayları yapanların yaşı hakkında bilgimiz yoktur. Eğer küçük yaştaki çocuklar yapıyorlarsa bunda da bir nesil emniyetinin de bozulduğunun göstergesidir. Bunun için bile olsa bu neslin ıslahı noktasında çalışmalarımız olacaktır. Eğer bu nesil ıslah edilmezse hem malımız hem de canımız için ileride büyük tehlike arz edecektir.

 

Bülent Yıldız (Çiğköfteci Esnaf) : Bizler Ergani’de son günlerde yaşanan araba yakmalarından şikâyetçiyiz. Bunun önleminin alınmasını istiyoruz. Bunu mülki amirler mi, sivil toplum kuruluşları mı, başka bir toplum örgütleri mi? Bunlar yardım etsinler. Bu halkın alın teriyle alınmış arabaları yakmalarına bir önlem alınmasını istiyoruz. Çünkü burada huzurlu yaşamak istiyoruz. Bazı kötü insanlar bu huzuru istemiyorlar. Huzurun gelmesi onların zararına gelmiyor. Yıllarca bu kötü durumdan sıkıldık. Bizim tek istediğimiz barışın, huzurun olması, bu gibi nahoş olayların olmamasıdır. Bu günlerde çok sayıda provoke olaylar, araba yakmalar var. Bunların yetkililere iletilmesini istiyoruz.

 

Hanifi Tarhan (Kuyumcu): Son günlerde 50’yi aşkın araba kundaklandı. Bir vatandaş olarak bu durumdan rahatsızım. Yetkililerin bu olaya bir el atmasını bekliyorum. Yazıktır, günahtır. Bu millet bu arabaları nasıl alıyor? Yakılması için mi alıyor? Ben buna karşıyım, buna tepki veriyorum. Bizim de burada arabamız var. O korku ile yaşıyoruz.  Yetkililerin artık bu işe dur demesi lazım. Bir vatandaş olarak rahatsızım ve yetkililerden bunu bekliyorum.

 

İsa Zeybek (Telefoncu): Ergani’de yanan arabaları hakkında soruyorsunuz. Herkes onu konuşuyor,’Benim arabam ne zaman yanar?’ diye. İnsanlar bundan rahatsız. Adam biriktiriyor, varıyla yoğuyla bir araya getiriyor. Kimliği belirsiz insanlar tarafından yanmasından endişe duyuyor. 50’ye yakın araba yandı. Hala da bulunamadı, bilmiyoruz bulunup bulunmadığını. Bu konuda halk olarak, esnaf olarak şikâyetçiyiz. Bizim de arabamız yanabilir endişesiyle eve gidip geliyoruz. Bu konuda güvenlik güçlerinin duyarlı olmasını istiyoruz.  Elbette ki arabası yanan adamın, canı da yanmış gibidir. Etiyle, tırnağıyla araba alıyor. Hatta bir adam arabasının yandığını görünce ağladı. ‘Ne yapayım, intihar mı edeyim?’ dedi.  Bu işi yapanlara vatandaş olarak sesleniyoruz, bu tür olaylar kimseye bir şey kazandırmaz, kaybettirir. (M. Veysi Tosun - İLKHA)