• DOLAR 32.565
  • EURO 34.903
  • ALTIN 2427.263
  • ...
Başbakan`dan Büyülelçilere Dış politika Dersi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
1. Dünya Savaşı`nın 100. yılını idrak edeceğiz. 1914`te başlayan savaş 1918`de bitmiştir. Bu savaş sonunda Osmanlı Devleti en ağır toprak ve insan kaybına uğramıştı.
 
100. yıl dönümünde bunu çok önemsiyorum. Bu etkinliklere katılıp Osmanlı`nın bakiyesi olduğunu unutmamanızı ve ona göre bizi temsil etmeniz gerekmektedir.

1915`te Sarıkamış Şehitleri`mizin 100. yılı. Bir de 1915 olayları var. Bu yüzden bunlara karşı hazırlıklı olmalıyız.
 
Diasparo`nun 1915 olaylarını siyasi bir alana çekmek istemesini biz de çok iyi karşılamalıyız.

Tarihi bilmeden bugünü okuyamayız. 1. Dünya Savaşı`nı iyi idrak edemeyen bugünü değerlendiremez.

Bizim dış politikada 1914`ü es geçmemiz mümkün değil. Bizim asırlara sığan bir tarihimiz var. Yakın tarihi unutturmak adeta cinayettir.

Yakın tarihi inkar ederek bugünkü meselelere çıkış yolu bulamazsınız. Falih Rıfkı`nın şu önemli cümlelerine bakın: Bizden Belgrad`ı aldıkları zaman Niş kasabasını da istemişlerdi. Babalarımız için Niş, İstanbul`a o kadar yakındı.Biz eğer Vardar`ı, Trablus`u, Girit`i ve Medine`yi bırakırsak, Türk milleti yaşayamaz sanıyorduk.

Çocuklarımızın Avrupası Marmara ve Meriç`te bitiyor.."

Fiziki sınırlara dış politikayı hapsedemeyiz. Yemen`i düşünmeyen bir dış politika düşünülemez. Mynammar`ı görmezden gelen bir Türkiye olamaz.

Biz ecdad yadigarı olan her yere gideceğiz. O yüzden 1. Dünya savaşını bilmeden bugünü değerlendiremezsiniz.

Gazze`yle, Filistin`le, Suriye`yle, Mısır`la neden bu kadar ilgilisiniz? diyorlar. Bu söylenebilir mi? 100 yıl önce beraber yaşadığımız insanlara sırt çevirebilir miyiz?

Kim ne derse desin. Büyük bir ülkenin büyükelçileri olarak gurur duymalısınız. Gizlimiz saklımız yok. Herkes bunu şöyle bilsin. Dost olana dostuz.

Son dönemde ülke içinde yaşanalara baktığımız zaman 17 Aralık rüşvet kılıfı adı altında hükümete yönelik bir darbe girişimidir.

Yaptırdığımız anketler halkımızın büyük bir çoğunluğu bu işin bir darbe girşimi olduğunu düşünüyor. Hiç kuşkusuz bu bir darbedir.

17 Aralık`tan beri oı malum örgüt ve medya uzantıları ülkenin ekonomisine darbe vurmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Türkiye`nin demokrasi yürüyüşünü engellemek istiyorlar. Bu çabalar hainlikten başka bir şey değil. Burda operasyon milli hükümete, 76 milyona yapılan bir operasyondur. Burda nasıl oyunu bozduysak dışarda da siz bozacakasınız.

Siz bunları anlatacaksınız. Ne gerekiyorsa yapacaksınız. Taktikleri farklı. Örneğin; Bazı AB ülkelerinde HSYK hakkında açıklama yapılmış. Bu kimsenin haddi değil. Biz tüm ülkeleri inceledik çoğu Meclis`in seçtiği kişiler.

Size büyük görev düşüyor. Bunun bir yolsuzluk operasyonu değil. Bir darbe girişimi olduğunu anlatmanız gerekmektedir.

Yolsuzlukların olduğu bir hükümet 230 milyardan 800 milyar dolara gelir çıkarabailir mi? 79 senede 6 bin bölünmüşlük yol yapılmış. Biz 10 yılda 17 bin km yaptık.

Bu operasyon 3. köprüye ve onun kullanıcılarına yapıldı. Diyorlar ki; biz sizin önünüzü keseriz.

Hükümetimizin yargıda yaptığı değişiklik yapılanmış bir örgüte yöneliktir. Başta Emniyet ve Yargı`da örgütlenerek yapılan bu korku imparatorluğunu siz dışarıda anlatacaksınız.

İngilizce yazılan metinlerle yapılan dezanformasyonu sizler bozacaksınız.

17 Aralık komplo sürecinde diğer bir alçakca kampanya teröre yöenliktir. Bu kampanyanın başarıya ulaşması mümkün değildir.

Terörün her türlüsünü redderiz. Bizim için terör terördür. Yok El-Kaideymiş Nusray`mış hepsi bizim karşımızdadır. Burdaki niyetin ne olduğunu çok iyi biliyorsunuz.

Bunlar Mavi Marmara`nın, Suriye`nin, Mısır`ın intikamını almak istiyorlar. Özellikle bazı uluslararası medya kuruluşlarında bunu bilerek yapıyorlar.

17 Aralık öncesinde de bu tür saldırılar oldu. Bu saldırı da Türkiye`nin demokratikleşmesi için bir kapı açacaktır.

11 yılda yaptığımız reformları daha da ileriye götüreceğiz. AB süreci onlardan kaynaklanan sorunlardan dolayı yavaş ilerliyor.

Hariciyemiz de 500. yılını kutlayacağız. 2023`te her yönden güçlü bir Türkiye olacağız. Dış politikada daha güçlü olmak için önemli kuruluşlara yer açtık. TİKA şu an çok büyük işler yapıyor. Yunus Emre Kültür merkezleri her geçen gün sayıları artıyor.

Çalışan, üreten bir Türkiye olma yolunda ilerliyoruz. Sizler de yeni hariciyemizin birikimiyle bu ufku ileriye taşıyacaksınız.
 
Görev yaptığınız ülkelere bizlerden selamlar götürün.
 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir