• DOLAR 32.604
  • EURO 34.762
  • ALTIN 2499.047
  • ...
Yeni Asya′dan Kamuoyuna açıklama
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
 “İman hizmetine hiçbir siyasî tarafgirlik gölgesinin düşmemesi için azamî itina göstermek” gereğinin, iktidar lehine bir tarafgirliğe de müsaade etmediği kanaatindeyiz. Hele iktidarın hukuk ve demokrasi prensiplerini zorlayan müdahaleleri ortadayken...

Yeni Asya′nın, Bediüzzaman Hazretleri tarafından “Hakkın hatırı âlîdir, hiçbir hatıra feda edilmez” şeklinde dile getirdiği prensibe dayanan duruşu, çekişme halindeki iki taraftan birini seçmek değil, hak, hakikat ve doğrudan yana olma gayretinin ifadesidir.

Yeni Asya, pusudaki fitne odaklarının işine yarayacak bir çatışma içindeki tarafları, her iki cenahın tabanını ortak değerleri paylaşan insanların oluşturduğu gerçeğini de dikkate alarak, hak, adalet, vicdan ve şefkat ekseninde itidal ve sağduyuya çağırmaktadır.

Yeni Asya’nın tavrı

Siyaset tarihimizde derin izler bırakacak hadiselerin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. “Asya’nın bahtının miftahı meşveret ve şûrâdır” ilkesiyle yola çıkan, sosyal ve siyasî olayları, gündemi sarsan gelişmeleri Risale-i Nur penceresinden değerlendirmeyi şiar edinen Yeni Asya, her konuyu olduğu gibi, son tartışmaları da Risale-i Nur ölçüleriyle yorumlama çabasındadır.

Bu açıklama, iktidar partisi ile bir “cemaat” arasında yaşanan tartışmada ortaya çıkan tablo ve bu konuda özellikle “Nurcu” kimliğini öne çıkararak, dahası risalelerden referanslar vererek yapılan fikir beyanlarının, “çekişen taraflardan birine destek” şeklinde sunulması üzerine zihinlerde oluşan soru işaretlerine cevap verme ihtiyacından doğmuştur.

Yeni Asya’nın tavrı için kimi çevrelerde “Cemaatin yanında saf tuttu” yorumları yapılırken, Nur cemaatinin temayüz etmiş bazı şahsiyetleri tarafından önce münferit olarak, sonra “Bediüzzaman’ın hayattaki talebeleri” imzasıyla yapılan ortak açıklamaların da “hükümete destek” yorumlarına konu edilmesi, daha önce de defaatle deklare ettiğimiz hususların bir kez daha dile getirilmesi gereğini ortaya çıkarmıştır.
 
Herşeyden önce, Üstadın hayattaki talebeleri olan muhterem ağabeylerimiz adına yapılan açıklamada Risale-i Nur’dan aktarılan pasajlarda vurgulandığı gibi,

Risale-i Nur hiçbir şeye âlet ve rıza-yı İlâhiyeden başka hiçbir maksada vesile olamaz ve “doğrudan doğruya herşeyden evvel iman hakikatlerini ders verme”yi esas alır.

“Risale-i Nur hizmetinin gaye ve mahiyeti münhasıran iman hizmetinden ibaret olduğundan, onun dışındaki faaliyetlerden ve tarafgirlik mânâsına gelebilecek her türlü davranıştan şiddetle kaçınmak gerekir.”
 
Yeni Asya olarak biz de duruşumuzu bu esaslar çerçevesinde kurullarımızın istişareleriyle tayin ve tesbit gayretindeyiz.
Bu meyanda “siyasî tarafgirliklerden uzak durup bu iman ve Kur’ân hizmetine hiçbir siyasî tarafgirlik gölgesinin düşmemesi için azamî itina göstermek” gereğinin, “seçilmiş meşru hükümeti muhafaza etme” gerekçesiyle dahi olsa, iktidar lehine bir tarafgirliğe de müsaade etmediği kanaatindeyiz.

Hele işbaşındaki iktidarın hukuk devleti ve demokrasi prensiplerini zorlayan tasarruf ve müdahaleleri ortadayken...
Keza, ağabeylerimiz adına yapılan açıklamada “Cemaat adına siyasî faaliyette bulunmak, siyasî partilerle pazarlıklar içine girmek, devlet içinde kadrolaşmak, iktidara ortak olmaya çalışmak gibi faaliyetlerin tamamı Risale-i Nur’un iman ve Kur’an hizmetiyle tam bir tezat teşkil etmektedir” cümlesiyle vurgulanan hususu bizim de öteden beri seslendirdiğimiz bir kanaatin ifadesi ve teyidi olarak yürekten paylaşırken, aynı hassasiyetin, Risale-i Nur’da reddedilen “din adına siyaset” iddiasından vazgeçtiklerini iddia ettikleri halde halen aynı çizgide yürüdüklerini gördüğümüz iktidar kadrolarının yanlışlarına karşı da gösterilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
 
Sonuç olarak, Yeni Asya’nın, Üstad Bediüzzaman Hazretleri tarafından “Hakkın hatırı âlîdir, hiçbir hatıra feda edilmez” şeklinde dile getirdiği prensibe dayanan duruşu, çekişme halindeki iki taraftan birini seçmek değil, hak, hakikat ve doğrudan yana olmak gayretinin ifadesidir.

Yeni Asya, Risale-i Nur’dan aldığı dersle adalet terazisinde hakkın tarafında olmayı varlık gayesi olarak bilmekte; en çok pusuda bekleyen fitne odaklarının işine yarayacak kıyasıya bir çatışma içindeki tarafları, her iki cenahın tabanını ortak inanç ve değerleri paylaşan insanların oluşturduğu gerçeğini de dikkate alarak, hak, adalet, vicdan ve şefkat prensipleri ekseninde itidal, sükûnet ve sağduyuya çağırmaktadır.
 
Bu çağrıların işaret ettiği genel yaklaşımımız ve talebimiz hak, adalet, vicdan ve fazilete yaslanan demokratik hukuk devletinin gereklerinin âcilen yerine getirilmesidir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Bu haberler de ilginizi çekebilir