• DOLAR 32.515
  • EURO 34.967
  • ALTIN 2447.354
  • ...
Savcıdan şok liste çıktı! Onlarca işadamı gözaltına alınacaktı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

 Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakaldı tarafından soruşturmadan alınan Savcı Muammer Aktaş hakkındaki soru işaretleri giderek artıyor...

İkinci dalga operasyonunu yapmaya hazırlanırken elinden dosyası alınan savcının gözaltına almak istediği 41 kişilik liste ortaya çıktı.

Savcı Aktaş`ın yürüttüğü soruşturma kapsamında ``2. Dalga`` adıyla yapılacak operasyonlarda gözaltına alınmaları istenenlerin yer aldığı listede yaptıkların yatırımlarla adını sıkça duyuran Türkiye`nin önde gelen onlarca şirketinin sahibi bulunuyor.

Bu kadar kabarık bir listenin yer aldığı soruşturmayı savcının kimseye haber vermeden tek başına gizliden yürütmeye çalışması ve basına el altından bu bilgilerin bir şekilde sızdırılması da kafaları iyice karıştırıyor.

ÇOLAKALDI DA O NOKTAYA İŞARET ETMİŞ, SİTEMİNİ DİLE GETİRMİŞTİ

Söz konusu savcıyı görevden alan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakaldı da dün yaptığı açıklamada bu noktalara dikkat çekmiş ve soruşturmaları başsavcıların ya da yetki verdiği vekiller ile cumhuriyet savcılarının yapabileceğini aktararak savcıların rastgele kendi kendine ne soruşturma başlatabileceğini ne de bitirebileceğini ifade ederek işleyiş mekanizmasını açıklamıştı.



2 YILDIR BİLGİ VERİLMEDİ

Çolakaldı, Cumhuriyet savcılarının önemli olayları derhal başsavcıya veya vekile bildirmesi gerektiğini de ifade ederek son operasyonlarla ilgili yaşananlara şu sözlerle sitem etmişti;  ``Bırakalım telefonla faksla bilgilendirmeyi, iki yıldır hiçbir bilgi verilmeden yürütülen soruşturmalar var. Kayıtlara başka isimler girilmiş, ya da hiç kaydedilmemiş. Bir savcı isterse yırtar yok eder, isterse işleme koyar, bilen gören yok.``

ONLARCA ŞİRKET ZAN ALTINDA BIRAKILDI

Gizlice yürütüldüğü iddia edilen ve her ne ve nasıl olduysa bir anda tüm medya organlarına sızdırılan, soruşturma bilgileri yüzünden şaşkınlığa uğrayan onlarca şirket bir taraftan kamuoyunu bilgilendirmek için üst üste zaruri açıklamalar yapmak zorunda kalırken, öte taraftan da sosyal medya üzerinden yapılan saldırıları bertaraf etmeye çalışıyor. Şirket yöneticileri yaptıkları açıklamalarda kendilerine yöneltilen suçlamaları reddediyor, yaşananlara da isyan ediyor.

İşte Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakaldı tarafından görevden alınan Savcı Muammer Aktaş tarafından yürütülen soruşturmada yer alan listede, gözaltına alınması istenen o isimler;

Mustafa Latif Topbaş: Mustafa Latif Topbaş 1994 yılında binlerce şubesi bulunan BİM`in kurucu ortakları arasında yer aldı ve İdare Meclisi Başkan Vekili olarak görev üstlendi. 2005 yılından itibaren İdare Meclisi Başkanlığı, Ocak 2010`dan itibaren ise İcra Kurulu Başkanlığı görevlerini yürütüyor.





Avni Çelik:  Sinpaş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı olan Avni Çelik`in sahibi ya da ortağı olduğu şirketler ise şöyle: Sinpaş Grubu bünyesindeki şirketler: Sinpaş GYO, Sinpaş Yapı,Servet GYO, Prodek, Seranit, Mikron`s, Dekor`s, SAF Gayrimenkul, Çelik & Çelik, Kök Menkul, KAT Turizm, Ottoman Gayrimenkul, Constrall, Yapımek, Kentsel Hizmetler...





Abdullah Tivnikli:  Kuveyt Türk Katılım Bankası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan Abdullah Tivnikli, katılım bankacılığı alanındaki görevlerinin yanı sıra,  aile şirketi olan Eksim Grubu`nun da yönetimindedir. Eksim Grubu, tahıl ürünleri ticareti, enerji, gıda, madencilik sektörlerinde faaliyet göstermektedir. Tivnikli ayrıca Türk Telekom`un ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi.



Orhan Cemal ve Ömer Faruk Kalyoncu:  Üçüncü havalimanı ihalesini kazanan korsorsiyumda yer alan Kalyon İnşaat`ın sahipleri olan iki kardeş, Taksim yayalaştırma projesi, Metrobüs ulaşım hattı, Mecidiyeköy katılımı Çağlayan Kavşağı Yol Yapımı, Bakırköy Adliyesi Binası, 3. havalimanı projesi ve Ataköy Atık Su Arıtma Tesisi gibi büyük projelerin yanı sıra geçtiğimiz günlerde Sabah-ATV grubunu da alarak adını duyurmuştu.



Mehmet Cengiz: Otoyol, köprü, tünel, enerji, maden, turizm ve baraj alanlarında faaliyet gösteren Cengiz Holding`in patronu olan Mehmet Cengiz, 2004 yılında da Eti Bakır A.Ş.`yi özelleştirme kapsamında bünyesine kattı. 2005`te de Eti Alüminyum`u bünyesine kattı. Ayrıca, Cengiz Havacılık şirketi de bulunuyor.





İbrahim Çeçen: IC Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve IC Vakfı kurucusu İbrahim Çeçen 2007 yılında TBMM tarafından "Devlet Üstün Hizmet Madalyası" ile ödüllendirildi.









Nihat Özdemir: 1976 yılında LİMAK İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş`yi kurmuştur. Türkiye`nin önde gelen resmi ve özel kuruluşlarının Baraj, Sulama Tesisleri, Boru Hatları, Arıtma Tesisleri, Yollar ve Anahtar Teslimi Fabrika işlerini zamanından önce üstün kalite ile tamamlamış ve artan bir yoğunlukla yeni işlerin yapımını üstlenmiştir. LİMAK`ın faaliyet alanını sadece inşaat taahhüdü ile sınırlamamış, yetişmiş insan gücünü, Enerji, Turizm, Çimento ve Gıda sektörlerine de taşımıştır.



Listenin tamamı ise şöyle;



Yasin El Kadı

M. Latif Topbaş

M. Fatih Saraç

Abdullah Tivnikli

Avni Çelik

Usame Kutub

Muaz Kadıoğlu

Cengiz Aktürk

Abdulkerim Çay

SemihDemirci

Orhan Cemal Kalyoncu

Ömer Faruk Kalyoncu

Kenan Avis

Gökhan Özdemir

Selcan Zeliha Özkök

Aynur Uluğtekin

Mehmet Cengiz

Celal Koloğlu

Nihat Özdemir

Sezai Bacaksız

İbrahim Çeçen

Hayrettin Özaltın

Dilek Cengiz

Adnan Çebil

Medet Nebi Yanık

Adnan Şişman

Ahmet Ergun

Kadri Tunç Peker

Murathan Kiraz

Mustafa Bayraktar

Gaffar Yıldırım Er

Şener Ünsal

Oğuzhan Boyacı

Abdullah Kavukçu

Hakan Aslan

İbrahim Erdoğan Gözel

Hasan dağcı

Esat Özkazanç

Orhan Nurduhan

Nurcan Çatalpınar

Şefik Gül 



7 İŞADAMININ MALLARINA TEDBİR!



2`nci dalga soruşturması çerçevesinde, 7 işadamı ile 2 şirketin mallarına tedbir koyma kararınının alındığı da ortaya çıktı.Altında Hakim Süleyman Karaçöl imzasının yer aldığı kararda, Abdullah Tivnikli, Mustafa Latif Topbaş, Cemal Kalyoncu, Ömer Faruk Kalyoncu, Mehmet Cengiz, Üsame Kutub, Cengiz Aktürk adlı işadamları ile Bosphorus 360 ltd Şti ve Zirve Holding A.Ş` adlı iki şirketin tüm mal varlıklarına el konulmasına karar verildiği belirtiliyor.

Ceza Hukuku Profesörü Ersan Şen, soruşturmada adın geçen işadamlarının malvarlıklarına el konulmasını şöyle değerlendirdi;

MALVARLIKLARINA EL KONULMASI BU BAĞLAMDA YAPILMADIR YOKSA...

El koyma bir tedbirdir. Ancak el koymayı mülkiyet hakkını kısıtlamaya yönelik geniş uygulayamaz. Suçtan kaynaklanan suçtan elde edilen veya suçta kullanılan mal varlığına el konulabilmesi mümkündür. El koyma kararını esas olarak hakim verir. Gecikmesinden zarar olduğu düşünülürse hakimin onayına sunmak kaydıyla cumhuriyet savcısı da verebilir. Hakim kararın da tabiki itirazı kabil bir karardır. Bu kararı geniş, o şahsın, şüphelinin bütün malvarlığına da koymamalıdır. Suçla ilgili olmalıdır. Suçta kullanılmalı ve de suçtan elde edilmeli. Buna ilişkin kuvvetli suç şüphelerinin elde edildiğinin veya suçta kullanıldığının gösterildiği şüphe sebeplerini ortaya koyan delil veya emvarter olmalıdır. Genel toptancı anlayışla insanların bütün malvarlıklarına tedbir koyulması yanlıştır. Ancak kara para iddialarında biz mal varlığı tedbirlerinin geniş olarak uygulandığını da görmekteyiz. Suçlama tabi kara para aklamaya yönelik olmak kaydıyla ve yine kara paradan elde edildiği o malvarlığının en azından şüpheli bir şekilde netleştiği durumda olur. Bir hakim kararı verildiğinde o kararın ilişiği kesilmedikçe savcı o kararının tatbikinde vazgeçmedikçe elbette karar geciktirilmeden uygulanmalıdır. Çünkü savcı başvurmuştur bir karar almıştır. Savcının değişmesi önemli değildir. Önemli olan başsavcılıktır. Neticede uygulamayı yapacak olan savcılık makamıdır. Kararda hata varsa düzeltilmeli. Yeni başvuru yapabilir savcı veya uygulamaktan vazgeçebilir savcı. Ancak tekrardan söylüyorum genel toptancı anlayışla insanların genel hayatını tamamen sınırlayacak mülkiyet haklarına ipotek koyacak bir genel tedbirde uygulanmamalıdır. Ancak terörizmin finansmanı hakkında kanun vardır. O ayrı bir yöntemdir. Burada onun tatbik edildiğini düşünmüyorum. Çünkü o komisyon devreye girmemiş. Savcı iddialarda rüşveti, suç örgütü kurmak yönetmek binumum bir çok suç yazıyor. Tabi bunlar doğru mudur bilmiyorum. Şu ana kadar inkar edilmedi. Soruşturmanın gizliği de ihlal edildi. Toptancı bir anlayıştan ayrıştırılmalıdır. Şüpheli olarak görülen insanların korunarak ifadeleri alınmalı. Malvarlığı tedbirlerinin de en azından sınırlandırılması lazım. Çünkü bir dosya açılmışsa o dosyaya dava açılarak veya takipsizlikle kapanmadan kendiliğinden ortadan kaldırılamaz.

Kaynak: Haber7

Bu haberler de ilginizi çekebilir