• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Mısır İntifadası Safları Belirginleştirdi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mısır intifadası safları belirginleştirdi ya Hizbullahsınız ya hizbuşşeytan.
Hz. Âdemin çocukları Habil ve kabil ile başlayan hak ile batılın mücadelesinde kimi zaman saflar netleşmiş, kimi zaman da kendi çıkarlarını, dünya düzenindeki menfaatlerini, koltuk sevdasını kaybetmek istemeyen diktaların, belamların, İslam kisvesinin altına sığınan münafıkların artık mısır intifadasıyla saflarını netleştirdiler.
 

Hak ile batıl Hz. Âdemin çocukları olan Habil ile Kabil’in mücadelesiyle başladı. Allah’a inandığı için insan kanını akıtmak istemeyen ve bunun için masum fakat onurlu bir direniş sergileyen Habil’in karşısında duran şeytanın hesabına çalışan, içindeki kin, öfke, nefret ve kıskançlık duygularını Habil’i katlederek ortaya koyan zalim Kabil, böylece dünya düzeninde Hak ile Batıl’ın mücadelesini başlatmış oldu.
 

Her ne kadar bu mücadele dünya menfaati üzerine başlatılmış olduğu görünse de ideoloji olarak mücadele sahnesinde iki farklı düşüncedeki insanların mücadelesidir. Katledilerek şehit edilen Habil Allah’ın kendisine koymuş olduğu kırmızı çizgeleri aşmadan hareket eden, Allahın hesabına çalışan onurlu bir Hizbullah direnişçiydi. Karşısında mücadele eden Kabil ise, Allah’a isyan ederek, insanoğluna düşmanlık eden İblisin hesabına çalışan bir hizbuşeytan taraftarıydı.
O günden bu yana başlayan bu mücadelede haktan yana olanlar Habil’in saflarında yer alırken, batıldan yana tutum sergileyenler ise Kabil’in safında yer aldılar. Bu saflar belirginken, Hak ile Batıl ortadayken kendi saflarını belirginleştirmeyen, dünya düzenine göre kâh Batıldan yana kâh Haktan yana tutum sergileyenlerde yok değildir. Ortada kalarak saflarını belirginleştirmeyen bu ikiyüzlü dalkavuklar, tarihin belirli zamanlarında cereyan eden olaylarla safları kendiliğinde belirginleşmiştir.
 

Düne kadar Müslümanların temsiliyetini yaptığını belirten başta Suudi kralı, Arap emirlikleri ve bunlarla birlikte kendilerini İslam’ın öncüleri olarak gören âlim ve şeyhler, Mısır’da yapılan askeri cuntaya karşı onurlu bir direniş sergileyerek, Allah’ın kanunlarının hâkim olması için şiddetten uzak bir şekilde mücadele eden halka karşı, Allah’ın kanunlarına savaş açan zalim ve gaddar olan emperyalist batıl güçler tarafına geçerek saflarını netleştirdiler.
 

Evet, Mısır intifadasıyla saflar belirginleşti. Biz Müslümanlar acaba hangi saflarda yer alacağız, kime karşı ne gibi bir tavır sergileyeceğiz, bizler İbrahim’i ateşe atan nemrut’ta karşı, İbrahim’in safında olduğunu göstermek için su taşıyan karınca misali gibi, haktan yana yer alarak dünya üzerinde Müslümanlara yönelik yapılan katliamları kınayarak sokaklara mı döküleceğiz. Yoksa yapılan zulümlere karşı bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek zalimden yana olup evimizde mi oturacağız.
 

Dünyanın her tarafından katliamların yapıldığı, Müslüman kanlarının akıtıldığı, namuslarının kirletildiği, yaşama haklarının ellerinden alındığı, inançlarına saldırıldığı, kutsal kitaplarının yakıldığı, yurtlarının talan edildiği, maneviyatlarının yok edildiği bu gün artık Müslüman’a iki seçenek kalmıştır. Ya firavundan yana Musa’dan, ya Hüseyin’den yana yezitten, ya Habil’den yana ya kabilden, ya İbrahim’den yana ya nemruttan, ya zalimden yana ya mazlumdan, ya haktan yana ya batıldan, ya Mustazaflardan yana ya müstekbirlerden, ya Hizbullah’tan yana ya da hizbuşeytandan yana yer almalıdırlar.
 

İnanan tüm Müslümanların yekvücut olan küfre karşı, kurtuluşa ve zafere ulaşacak olan Hizbullah’ın saflarında birleşerek yeniden küfre karşı mücadele edeceklerini umut ediyorum. Selam ve dua ile…
 

Şükrü Tontaş / Bitlis
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir