DİYARBAKIR - Merkezi Diyarbakır`da bulunan Alimler Cemiyeti, Cemaat-ı İslami Genel Sekreter Yardımcısı Abudlkadir Molla`nın edilmesi nedeniyle taziye mesajı yayımladı.

 

"İnna lillah we inna ileyhi raciûn." Biz Allah`tan geldik ve dönüşümüz onadır." ve "Müminlerden öyle adamlar vardır ki Allah ile yaptıkları ahde sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirdi, kimi de beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde sözlerini değiştirmediler." (Ahzab: 23) ayetleriyle başlanan mesajda, Âlimin ölümünün âlemin ölümü olduğu belirtildi.

 

"Bize kulluk et dediler. Ben de, asın dedim"
Cemaat-ı İslami Genel Sekreter Yardımcısı Abudlkadir Molla`nın şehadetinin tebrik edildiği mesajda şu ifadelere yer verildi: "Kendisine Allah`tan rahmet; yakınlarına, mensubu olduğu Cemaat-ı İslamiye ve tüm İslam âlemine sabr-ı cemil niyaz ediyoruz. Hayatı boyunca sürdürdüğü İslami mücadelesini ubudiyetin zirvesi olan şehadetle taçlandırarak Hz. Peygamber aleyhissalatu vesselamın verasetine sadakatini Celal ve İkram sahibi Rabbine arz etmiştir. İdam cezasına çarptırıldıktan sonra devlet başkanından af talep etme hakkına sahipken, bu yöndeki çağrıların tamamını reddetmişti. Böylece hak-batıl mücadelesinde hakkın saffında mücadele imtihanını başarıyla kazanmış, ulemada aranan önderlik ve örneklik vasfının gereğini yerine getirmiştir.
İdamından önce ailesiyle bir araya geldiğinde sarf ettiği sözlerle, adeta ezilen halklara zalim ve müstekbirlere karşı mücadelenin dersini veriyordu. "Bize kulluk et dediler. Ben de, asın dedim" sözü, Peygamberlerin müstekbirlere karşı izzetli duruşlarının günümüzdeki yansımasıdır.

 

"Kendim için endişeli değilim. Ben bu milletin ve İslami hareketin akibeti hakkında endişe duyuyorum… İslami hareket için bütün hayatımı feda ettim." Sözü, Hz. Peygamber aleyhissalatu vesselamın memleketimizdeki varislerinden Şehit Şeyh Said`in 47 arkadaşıyla birlikte idam sehpasına götürülürken izzetli söz ve duruşlarını bizlere hatırlatıyor. Nitekim Üstad Bediüzzaman Said Nursi de, "evladımın imanını kurtarmak için sadece dünyamı değil ahretimi de feda etmeye hazırım" demiştir.

 

"Ben herhangi birinin kararı gereği idam edilmiyorum. Benim şehitlik zamanım Yüce Allahın kararına göre sonuçlandırılacaktır. Her durumda Yüce Allahın kararını kabul ediyorum." Diyerek ilahi aşk ve marifetullahın İslami hareketteki rolünü bizlere gösteriyor."

 

Bangladeşli Müslümanlarla dayanışma çağrısı
İdama sessiz kalan tüm insan hakları örgütlerinin Bangladeş yönetimiyle suç ortağı olduğu vurgulanan mesajda, "Âlimin ölümü âlemin ölümüdür. Âlimin idam edilmesi de âleminin idam edilmesidir. Başta İslam devletleri olmak üzere bu idam zulmüne kör ve sağır kalan dünyadaki tüm insan hakları örgütleri ilme, âlime ve âleme karşı Bangladeş yönetimiyle suç ortağıdır. Ne Şehid Abdulkadir Molla ne Cemaat-ı İslami ne de İslam Âlemi kaybetmiştir. Bilakis hak ve adaleti göremeyenler, satılmışlar ve işbirlikçiler cürümlerine cürüm ekleyerek Müslümanlara karşı bir daha mahkûm olmuşlardır.

 

Bu münasebetle tüm Müslümanları Bangladeş`teki kardeşleri için dua etmeye, onlara karşı kardeşlik vazifelerini yerine getirmeye ve onlarla eşzamanlı tepki vermeye çağırıyoruz.

 

Zalimlere de mazlumların Kahhar olan Rabbinin ayetini hatırlatıyoruz: "Zulmekte olanlar, nasıl bir inkılâpla devrileceklerini pek yakında öğreneceklerdir." (Şuara: 227)" ifadelerine yer verildi. (İLKHA)