• DOLAR 32.49
  • EURO 34.999
  • ALTIN 2434.519
  • ...
Ani ateş ve göğüs ağrısı zatürre belirtisi olabilir
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DİYARBAKIR - Ani yükselen ateş, öksürük, balgam, nefes darlığı, göğüs ağrısı ve bunlara eşlik eden; baş ağrısı, ishal, karın, kas ve eklem ağrıları ile kendini gösterebilen pnömoni yani halk arasında bilinen adıyla zatürrenin, gelişmiş tedavi yöntemlerine rağmen yaşamı tehdit ettiğini belirten uzmanlar, halkın hastalığa karşı dikkatli olması gerektiğini belirtiyorlar.

Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. Güngör Ateş, zatürre adıyla bilinen pnömoninin detaylarını anlattı.

Akciğer dokusu iltihabı olan zatürrenin bakteri, virüs ve mantarlar gibi çeşitli mikroplara bağlı olarak ortaya çıktığını söyleyen Ateş, grip salgınları sırasında hem grip virüsüne bağlı hem de gribe eklenen bakterilerle ağır zatürre tablolarının oluşabileceğini söyledi.

Bazı hastalıklarda ve hasta gruplarında zatürreye neden olan etkenlerin farklılık gösterdiğini ifade eden Ateş, "Örneğin, kortizona benzer vücut direncini düşüren ilaçlar kullananlarda, organ nakli yapılmış, kanser, AIDS hastalarında bağışıklık sistemi ileri derecede baskılanmış olduğu için zatürreye yol açan mikroplar, normal insanlardakinden farklıdır. Bunlarda zatürrenin sebebi normal insanlarda hastalık yapmayan çeşitli bakteri, virüs ve mantarlardır." dedi.

Pnömoni teşhisinin ancak hastanın klinik muayenesi sırasında konulabileceğini ifade eden Ateş, " Şikayetler öncesinde bazen üst solunum yolu enfeksiyonları da görülebilir. Zatürre teşhisi doktorun steteskop adı verilen aletle hastanın akciğerini dinlerken duyduğu tipik seslerin varlığı ile konulur. Bunun yanında, akciğer grafisi ve vücutta enfeksiyonu gösteren kan tetkik sonuçları da kesin tanının konulmasında etkilidir. Hastaya bazı durumlarda uygulanan, balgam ve idrar tetkiki ile tomografi gibi ek tanısal yöntemlerin yanı sıra bronkoskopi denilen havayollarını kamerayla görüntüleyen yöntemlere de ihtiyaç duyulabilir." ifadelerini kullandı.

Zatürrenin, tıptaki tüm gelişmelere rağmen yaşamı olumsuz etkilediğini dile getiren Ateş, "Ayaktan verilecek uygun antibiyotiklerle 48-72 saat içinde ateşi düşen, genel durumu düzelen, şikâyetleri azalan hastaların tedavisine ayaktan devam edilebilir. Ancak ilk 72 saatte antibiyotiklerle ateşi düşmeyen, genel durumu düzelmeyen hastaların gecikmeksizin yeniden doktora başvurması gerekir ve hastaların durumuna göre takiplerinin hastane servislerinde ve ya yoğun bakımda da yapılabilir. Genellikle küçük çocuklar ve yaşlıların, evde bakım ve tedavisi yapılamayan hastaların, kalp hastalığı, kanser, böbrek yetmezliği, şeker hastalığı, KOAH, astım hastalıkları olan kişilerin hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerekir." dedi.

Ateş son olarak, "Antibiyotikler ve yeterli sıvı verilmesi dışında, oksijen, nefesi rahatlatıcı ilaçlar, ağrı kesici ve ateş düşürücüler, balgam sökmeyi kolaylaştıran ilaçlar, nadiren de öksürük kesiciler kullanmak gerekebilir. Ayrıca hastalığın durumuna göre hastanın bazen yoğun bakım şartlarında solunum cihazı desteği ile tedavi edilmesi gerekebilir." ifadelerini kaydetti. (M. Sait Adiyaman - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir