• DOLAR 32.386
  • EURO 35.096
  • ALTIN 2326.584
  • ...
İnönü Üniversitesi Niyazi Mısri'yi andı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

MALATYA - İnönü Üniversitesi Rektörlüğü tarafından düzenlenen ve 1976-1978 yılları arasında Diyanet İşleri Başkanlığı yapan Prof. Dr. Süleyman Ateş'in konuşmacı olarak katıldığı "Tasavvuf ve Niyazi-i Mısri" konulu konferansa dinleyicilerden büyük ilgi gördü.

Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirilen konferansa Rektör Prof. Dr. Cemil Çelik, Malatya Belediye Başkan Yardımcısı Ertan Mumcu, Battalgazi Kaymakamı Asalet Karabulut, İl Müftüsü Hacı Yusuf Gül, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mahmut Berk, kamu kurumlarının ve sivil toplum teşekküllerinin temsilcileri, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Halka açık olarak gerçekleştirilen konferans etkinliğine Malatya Niyazi-i Mısri Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerinin de okul yöneticileri ile beraber katıldıkları görüldü.

Konferansını vermek üzere kürsüye davet edilen Diyanet İşleri Başkanlarından Prof. Dr. Süleyman Ateş, Tasavvuf ve Niyazî- i Mısrî konusunda şunları söyledi: "Tasavvuf, insanın kalbindeki kötü vasıflardan kurtulma çarelerini gösteren, kalpteki iyi vasıfları ve onları kazanma yollarını öğreten bir mekteptir. Sâliklerin, manevi mertebeleri kat ederek en yüksek mertebe olan 'insan-ı kâmil' mertebesine ulaşmasının kurallarından ve nihayet tevhidin sırlarından bahseden bir ilimdir, diye tarif edebiliriz. Tasavvufta gaye, insanı yükseltmek, iyi bir Müslüman yapmak, onu Allah'a yaklaştırmak ve hatta her zaman ve her mekânda kulu, Allah'la beraber olabileceği mertebeye ulaştırmaktır."


"Anadolu'nun manevi ikliminde doğup büyüyen bir mutasavvıfımız da, Malatyalı Niyazî-i Mısrî'dir. Asıl adı Muhammed olan Niyazî-i Mısrî, 9 Mart 1618'de Malatya'nın Soğanlı köyünde doğmuştur. Babası Ali Çelebi, bir seyyah Nakşibendîdir. Mutasavvıfımız dünyayı en çok gezip, ayrıca irşat görevi yapan sofilerden olup, Diyarbakır, Bağdat, Kerbelâ yoluyla Mısır'a da gitmiş, Kahire'de bir Kadirî şeyhine bağlanmıştır. Bir yandan Câmiü'l-Ezher'de ilim tahsil ederken, öbür yandan da bir Kadirî şeyhine hizmet etmiştir. Ezher'de gördüğü bir rüya, hayatının istikametini değiştirecektir. Rüyasında Şeyh Abdülkadir Geylanî'yi görür. Geylanî kendisine, aradığı şeyhin bu şehirde olmadığını söyler. Eliyle Anadolu'yu işaret eder. Mesajı almıştır bir kere. İntisap ettiği şeyhin Kahire'de kalması konusundaki ısrarlarını dinlemeyerek uzun sürecek seferîliğine başlar. Limni'de sürgünde iken 78 yaşında vefat eder." (Enis Ağırbaş-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir