İbrahim Toprak / Doğruhaber

Hükümetin yanlış politikalarla başlattığı Kürt açılımı durma noktasına geldi. Sorunun çözümü için ortaya çıkan muhataplık konusu sürecin tıkanmasına neden oldu. Açılım sürecinde dindar Kürtlerin görmezden gelinmesi ve muhatap olarak sadece BDP/PKK’nin görülmesi sorunu çözümden çok çözümsüzlüğe sürükledi. Gelinen bu noktada yazarlar Kürt sorunun çözümünün İslam kardeşliği olduğunu söyledi.. İslam kardeşliği vurgusunun yapılarak yasal bir zemine oturtulması gerektiğini belirten yazarlar, kalıcı çözümün başka alternatifinin olmadığını dile getirdi.

TEK MUHATAP BDP GÖRÜLÜNCE AÇILIM BAŞARILI OLAMADI

Kürt açılımında hataların yapıldığını belirten yazar Ali Bulaç, bir şekilde sürecin devam ederek bu güne geldiğini söyledi. Hükümetin süreci tek başına devam ettiremediğini ifade eden Bulaç, muhatap alınanların da süreci zora soktuğunu kaydetti.

Kürt açılımının başarıya ulaşamadığını dile getiren Bulaç, başarısızlık sebebini şöyle anlattı: “Hükümet Kürt açılımını devam ettirirken asıl Kürtlerin ana gövdesini meydana getiren dindar İslamî kesimleri yeterince kaâle almadı. Onları bu işin içine sokmadı. Bu durumda da tek muhatabı sanki PKK ve BDP kaldı. Onlar da zorluk çıkarınca bu açılım tam başarıya ulaşmadı. Son seçim sonuçlarına baktığımızda Türkiye’de BPD’yi destekleyenlerin oranı yüzde 6’dır. Kürtlerin yüzde altmışı veya yetmişi BDP’ye oy vermiyor. Asıl bunların da muhatap alınması lazımdı. Bu hükümetin bir hatasıydı. Açılımı engelleyen en büyük katkı buradan kaynaklanıyor. Ancak zannedersem hükümet gelinen süreçte bunu anladı. Bundan sonraki süreçte dindar Kürtlerin de muhatap alınması, onlarında sürece dâhil edilmesi, onların da fikrinin kaale alınması gerekir. Aksi halde bu iş PKK’nın yöntemlerinden ibaret olur. Çare bulunamaz, biri diğerini öldürür. Toplumdaki öfkeyi derinleştirir”

İSLAM KARDEŞLİĞİ ÖN PLANA ÇIKARILMALI
Kürt sorununun çözümünde ırkçı söylemlerin bir sonuç getirmeyeceğini söyleyen Bulaç, kalıcı çözümün ancak İslam kardeşliği ile olacağını belirtti. İslam kardeşliğinin hukuk içerisinde ön plana çıkarılması gerektiğini vurgulayan Bulaç, bunun soyut değil somut adımlar olarak anlaşılması gerektiğinin altını çizdi. Bulaç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Benim asıl arzu ettiğim açılım, İslam kardeşliğinin hukuk içerisinde öne çıkarılması noktasında Kürtleri ve diğer ırkları kaynaştıran İslam’dır. Bunun takviye edilmesi gerekir. Hem bölgede hem de batı bölgelerinde maalesef İslam ağır tahribatlar alıyor. Ve geldiğimiz noktada da ırkçı politikalar ön plana çıktı. Yani herkes kendi ırkı etnik kökenine doğru savruldu. Ben çözümün Müslümanlıkta olduğunu düşünüyorum. Ama bu İslam kardeşliği derken bunu da soyut olarak ele almamak lazım. Bir hukuk dâhilinde bu kardeşliği tesis etmek lazım. Nitekim bu hukuksuzluk demek değildir derler bazı Kürt aydınları. Mesela bir baba vefat ettiği zaman geride kalan miras bir hukuk içerisinde dağıtılır. Biz de aynı şekilde Kürtlerle Türkleri ve diğer etkin gruplar arasındaki İslam kardeşliğini bulup çıkarmamız lazım. Ve bu kardeşliği hukukla takviye etmemiz lazım.”

KÜRT AÇILIMI TIKANDI
Kürt açılımında ciddi bir tıkanmanın olduğunu söyleyen yazar Müfit Yüksel de, tıkanmanın ana sebebini, muhatabın kim olacağı konusunda yaşanan belirsizlik olarak yorumladı. Açılımda sadece bir kısım Kürd`ün muhatap olarak görülmesinin yanlış olduğunu dile getiren Yüksel, “Kürt açılımında ciddi bir tıkanma var. Bu tıkanmanın aşılması lazım. Tıkanmadaki temel sebep Kürt açılım

ında kimlerin muhatap alınacağı konusundaki belirsizliktir. Bugün hükümetin BDP’yi muhatap olarak görmesi ve BDP dışındaki Kürtleri muhatap olarak görmemesi bir noktada BDP’yi desteklemeyen Kürtleri BDP’ye mahkûm etme anlamına geliyor. Kürt açılımının tıkanmasının temelinde de bu var. Hükümet sadece bir kısım Kürd`ü muhatap olarak görüyor” dedi.

ORTAK PAYDA DİNDİR, GÖZARDI EDİLMEMELİ
Kürt sorununun çözümü için ırklar arasında kalıcı bir ortak nokta olması gerektiğini ifade eden Yüksel, bu kalıcı noktanın da din olduğunun altını çizdi. Yüksel, şunları söyledi: “Bu sorunun aşılması için bir kere din göz ardı edilmemelidir. Bu konuda Müslümanların da taraf olduğu bilinerek dindar Kürtler de muhatap alınmalıdır. Bu noktada somut bir şekilde İslam kardeşliği gündeme getirilmelidir. Zaten bunun dışında ortak bir nokta bulunamayacağı için bir çözüm de söz konusu olmaz”