• DOLAR 32.455
  • EURO 34.85
  • ALTIN 2478.182
  • ...

BİTLİS- Tatvan'da evinin bodrum katında küçük çaplı marangoz atölyesinde ailesinin geçimini sağlayan Mehmet Arif Gürgen, 1995 yılında Küçük Sanayi Sitesi'nde açtığı yeni işyerinde üretimine devam etti.

15 yıl sanayi sitesinde çalışmaya devam eden Gürgen, hayalini kurduğu mobilya ve Lake boyalı seri kapı üretimini 2010 yılında DAKA'ya sunduğu proje ile gerçekleştirdi.
Mehmet Arif Gürgen, 1980 yılında işçilikle başladığı marangozluk serüveninin DAKA ile fabrikada seri üretimdeki başarı öyküsünü anlattı.

Marangoz mesleğine 1980'lerde başladığını ve Tatvan'da sanayi sitesi olmadığı için ilk işyerini evinin altındaki bodrumda yapmaya başladığını ifade eden Gürgen, daha sonra sanayi oluşumu oluşturulduğunu ifade ederek, "1995 yılında devletin teşvikiyle de esnaflar sanayi sitesine gelmek zorunda kaldık. Sanayi sitesindeki süre zarfında çok iyi işler yaptık. 2010 yılına kadar fiilen üretimimize sanayide devam ettik. Hayalimde üretim yapacak bir projem vardı. Çok şükür Cenab-ı Allah'ta bunu bana nasip etti. Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı'nın (DAKA) desteğiyle 'bismillah' diyerek üretime başladık." dedi.

Şuanda fabrikada mobilya seri üretimi ve aynı zamanda kapı üretimi yaptığını anlatan, Gürgen, "DAKA'ya hibe desteğinde bulunmadan önce 1980'li yıllardan 1995'e kadar bu meslekte farklı işyerlerinde işçi olarak çalışarak kendimi yetiştirdim. Daha sonra sanayiye geldiğimizde normal bir atölye açtık. 1-2 makineden oluşan basit ve küçük makineler. Bazen tek başıma, bazen de 1-2 çırakla çalıştım. İşlerimiz her geçen gün daha da iyiye gitti. O zamanlar sadece Tatvan'dan gelen siparişleri üretiyordum. Daha sonra siparişler çoğalınca 5-6 usta ile çalışmaya başladım. İşlerimizin iyi gitmesinden dolayı öğrendik ki artık biz sanayideki dükkânlara sığmayacağız. Dolayısıyla işi büyütmek gibi bir durum meydana çıktı. Biz sanayi sitesinde, planya, yatarla, hızarla bu işe başladık. Zamanla teknolojik malzemelere ihtiyaç duyulduğundan artık işlerin seri imalatından dolayı makinelerin de teknolojik olması gerekiyordu. Onlara yer ve zemin ayarlanması gerekiyordu. Biz öncelikle yeri almakla işe başladık. Kendi yerimizi aldıktan sonra kafamızdaki projeyi canlandırmaya çalıştık. Daha sonra Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı'na (DAKA) verdiğimiz proje ile 350 bin lira hibe desteği aldık. Aldığım bu destek benim için bir teşvik, bir ön adım oldu. Eğer DAKA'nın desteği olmasaydı belki de hayalini kurmuş olduğum fabrikayı ancak 3-5 yıl sonra gerçekleştirebilirdim. Ama DAKA'nın desteğiyle bu hayalim çok erken gerçekleşmiş oldu." diye anlattı.

"Fabrikadaki seri üretimle birlikte üretim kapasitesi yüzde 500 arttı"
8 Ağustos 2013 tarihinde üretime başladıklarını ve tahmin ettiklerinden çok daha iyi iş yaptıklarını dile getiren Mehmet Arif Gürgen, "Bölgede gerek TOKİ işleri, gerekse yap-sat işlerinde ilimizde ve ilçelerimizde, çevre illerden talepler alıyoruz. Sanayi sitesindeki üretim kapasitemiz ile fabrikadaki kapasitemiz ölçülemez. Üretim kapasitemiz yüzde 500'ün üzerinde arttı. Sanayide çalışırken en fazla 5-6 personel çalıştırırken yeni fabrikada 23 personel çalıştırıyorum. Bölgemizde istediğimiz düzeyde kalifiye eleman bulamadığımız için İstanbul'dan 7-8 tane kalifiyeli usta getirdim" ifadelerini kullandı.

"Lake boyalı kapı pazarında K. Irak'a açılmak istiyoruz"
Bölgede Lake boya ile bu şekilde üretim yapan işletmenin olmadığına da dikkat çeken Gürgen, Bundan sonraki hedeflerinin kapak üretimi ve PVC kapıyı da işlerine dahil ederek, Kuzey Irak başta olmak üzere çevre ülkelere de imalat satışı yapmak olduğunu belirterek, "İstihdam sayısında yapılan işlerde görüldüğü gibi bu her yıl kademeli olarak artacaktır. Yeni bir binanın yapılmasıyla istihdam sayısının artması, iş çeşitliliğinin artması, seri üretime geçilerek bunlarda kaçınılmaz olacak. Çünkü işler geliştikçe bunların arkası gelecek. İş geliştikçe yenilikler olacak. Yeniliklere de ayak uydurabilmek için sürekli büyümek, sürekli istihdamı artırmak, sürekli gelişmek lazım" diye konuştu. (Şükrü Tontaş-İLKHA)