Kenya`nın kuzeyindeki Dadaap Kampı`nda bulunan Dünya Bülteni yazarı Mahmut Osmanoğlu, Kenya, Somali ve Etiyopya`daki son durum hakkında bilgiler verdi.

Dadaap Kampı`nın dünyanın en büyük mülteci kampı olduğunu söyleyen Osmanoğlu, buranın 1991`de Somali`den kaçan mülteciler tarafından oluşturulduğunu söyledi.

Bölgenin geri bırakılmış bir yer olduğuna dikkat çeken Osmanoğlu Kenya`nın aslında tropikal iklime sahip güzel bir yer olduğunu ifade etti. Bölgede çok çeşitli hayvan ve tropik bitkinin bulunduğunu belirten Osmanoğlu, kuraklık sebebiyle ormanların kuruduğunu, hayvanların telef olduğunu söyledi.

Kampa doğru ilerlerken yol boyunca kuraklık sebebiyle telef olan aslan, zebra, ceylan gibi çeşitli hayvan leşleri ile karşılaştıklarını söyleyen Osmanoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Hayvancılıkla ve tarımla uğraşan bölge halkı da kuraklıktan çok etkilendi. Aslında sadece kamptakiler değil, bölge halkı da yardıma muhtaç durumda.

Dadaap Kampı artık yerleşik bir kamp olmuş. 1991`den beri gelenler burada ticari ve kültürel faaliyetler de yapıyor fakat alt yapı eksikliği sebebiyle bölge halkı ile aralarında bazen çatışmalar olabiliyor. Örneğin kampta elektrik olmaması sebebiyle bölgedeki ağaçları kesip ısınma ve aydınlanma ihtiyaçlarını gideriyorlar. Ağaçların kesilmesinden dolayı bölge halkı ile aralarında çeşitli çatışmalar meydana gelebiliyor."

Kampta kayıtlı 500 bin mülteci bulunduğunu belirten Osmanoğlu, kayıtlı bulunmayanlarla beraber bu sayının çok daha fazla olduğunu söyledi.

Kampa her geçen gün yüzlerce insan geldiğini ifade eden Osmanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Somali`den, Etiyopya`dan insanlar yüzlerce kilometre öteden yürüyerek kampa ulaşmaya çalışıyorlar. Çok çocuklu ailelerden oluşan bu halk, bu uzun yürüyüş sırasında özellikle küçük çocuklarını kaybediyor. Çocuklar uzun ve yorucu yolculuğa dayanamayıp ölüyorlar. Öte yandan Somali ve Kenya`da kalanlar, yola çıkamayanlar çok daha kötü durumda bulunuyor."

Kamptaki yardım organizasyonları hakkında bilgi veren Osmanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Maalesef kampa yardım için gelen yardım kuruluşlarının çok büyük bir kısmı Hıristiyan örgütlerden oluşuyor. Bunların yaptığı yardımlar da karşılıksız değil, dolayısıyla çoğunluğu Müslüman olan bu halkın önemli bir kısmının yardım alabilmek için dinini değiştirdiğine şahit oluyoruz.

Türkiye`den İHH`yı görebiliyoruz kampta. Ramazan münasebetiyle kumanya yardımında bulunuyor. Başka yardım organizasyonları da var İHH`nın."

Osmanoğlu son olarak kamptakilerin ve tüm bölge halkının İslam Dünyasının yardımlarına çok ihtiyacı olduğunu, Müslümanların bu konuyla yakından ilgilenmesi gerektiğini belirtti.

Dünya Bülteni