Ev sahiplerinin tek taraflı olarak kiracılara tahliye taahhütnamesi imzalatması kiracıların korkulu rüyası haline geldi. Bu durum pratik bir şekilde, ev sahiplerine kiracılarını evden çıkarma imkanı sağlıyor ancak hukuki açıdan tartışmalı bir durumu da beraberinde getiriyor.

YENİ UYGULAMA: BOŞ TARİHLİ TAHLİYE TAAHHÜTNAMELERİ
Tahliye taahhütnamesi, adı üzerinde, kiracının belirli bir tarihte evi boşaltacağına dair yazılı olarak taahhüt vermesi anlamına geliyor. Ancak son zamanlarda ortaya çıkan ve kiracıların büyük endişe duyduğu bir uygulama var: Boş tarihli tahliye taahhütnameleri.

EV SAHİBİ KENDİ İSTEĞİNE GÖRE TARİH YAZABİLİYOR
Bu uygulamada, kiracıdan boş tarihli bir tahliye taahhütnamesi imzalatılıyor ve ilerleyen zamanlarda ev sahibi, kendi isteği doğrultusunda bu tarihi doldurarak mahkemeye başvurabiliyor. İşte bu noktada, kiracının iradesi dışında bir tarih belirlenmiş gibi gösterilmesi, hukuki anlamda geçersizlikle sonuçlanabiliyor.

Sabah gazetesine konuşan Avukat Zafer İşeri, konuya dair uyarılarda bulundu. İşeri'ye göre, tahliye taahhütnamesi ile kira sözleşmesinin aynı tarihte imzalanması durumunda mahkemelerce bu taahhütname geçersiz sayılıyor. Çünkü bu durum, tek taraflı bir iradeye dayanıyor ve karşılıklı iradeyi gerektiren sözleşme şartlarını sağlamıyor.

Avukat İşeri, "Bu durumu çok iyi bilen ev sahipleri ve emlakçılar, kiracılara boş tarihli taahhütnameler imzalatıyorlar. Böylelikle, ilerleyen zamanlarda mahkeme kararına bile gerek kalmadan, icra eliyle kiracıyı hızlı bir şekilde evden çıkarma hakkını elde ediyorlar" dedi.

MAHKEME GEÇERSİZ SAYIYOR
Konuya dair vatandaşların merak ettiği bir diğer konu ise, boş tarihli taahhütnamelerin hukuki durumu ve kiracıların bu durum karşısında nasıl bir yol izlemesi gerektiği oldu. Avukat İşeri, bu tür durumlar için "irade sakatlaması" kavramının geçerli olduğunu belirtti. İşeri'ye göre, bu sözleşmeler, tek taraflı dayatma veya hile unsurları taşıdığı için mahkemelerce geçersiz kabul ediliyor.

Ancak şu anda, ev sahibinin bu tür bir dayatmasına karşı başvurulabilecek idari bir kurumun olmadığı da vurgulandı. Sözleşme serbestisi gereği, imzalar atılmadan önce yapılacak bir işlem bulunmuyor. Ancak, kiracının bu süreçte her zaman hukuki haklarını savunabileceği belirtildi.

Bilinçsizce veya bilerek imzalanan boş tarihli tahliye taahhütnamelerine dikkat etmeyi ihmal etmeyen vatandaşlar, bu durumla karşılaştıklarında hemen bir avukata başvurarak haklarını aramaları gerektiği konusunda uyarıldı. (Sabah)