Hindistan`ın Uttar Pradeş eyaletine bağlı Muzaffarnagar`da dün gece iki köyün sakinleri arasında çıkan tartışmanın ardından Hindular üç Müslümanı döverek öldürdü.

Emniyet yetkilisi H.M. Singh olayla ilgili olarak 8 kişinin gözaltına alındığını ve paramilis askerlerin bölgede devriye gezdiğini söyledi.

Hindistan`ın Uttar Pradeş eyaletinde geçen ay Hindular`ın başrolde olduğu şiddet olaylarında çoğunluğu Müslüman 62 hayatını kaybetmişti. Bölgede 4 milliyetçi muhalif siyasetçi şiddeti kışkırttıkları iddiasıyla tutuklanmıştı.

"Halkı kutuplaştırarak siyasi çıkar sağlama" suçlaması ile BJP milletvekili Sander Som hakkında başlatılan soruşturma, BJP`li üst düzey milletvekillerinin polisi tehdidi ile tutuklamaya dönüşmedi. BJP liderlerinden Uma Bharti, eyalet meclisi önüne partililerle gelerek BJP milletvekillerinin tutuklanması halinde sonuçlarına katlanılması gerekeceği tehdidinde bulunmuştu. Polis, Sander Om`un 2 yıl önce Pakistan`da çekilen bir videoyu halk arasında yayarak Müslümanların Hinduları linç ederek öldürdüğü dedikodusu ile provokasyon yaptığını tespit etmişti.

Hint basını, her seçimde yaşanan benzer olaylar için, siyasi partilerin halkı kutuplaştırarak siyasi çıkar sağlamayı hedefledikleri yorumunu yapıyor. Analistler, Hindistan`da yıllardır yaşanan Hindu-Müslüman çatışmalarında BJP`nin aşırıcı Hindu oyları hedeflediğini, Kongre`nin ise Müslümanlar için tek kapı olarak kalmayı hedeflediğini söylüyor.

Muzaffarnagar`daki olaylar, bir kadına laf atılmasını protesto eden 3 Müslüman gencin Hindular tarafından linç edilerek öldürülmesi ile başlamıştı. Köylüler arasında hızla yayılan provokasyon videoları, Muzaffarnagar`daki bazı Hindu ve Müslüman köylülerin çatışmasına sebep olmuştu. Polis, her yıl 410 civarı irili ufaklı toplumsal olayın yaşandığı eyalette, bu yılın sonuna varmadan bu rakamın 452`ye ulaştığını ve önümüzdeki mayıs ayındaki seçimlere doğru bunun artmasından endişe ettiklerini açıkladı.

Hint alt kıtasında yüzyıllarca idareci olan Hintli Müslümanlar, İngilizlerin bölgede söz sahibi olması ile toplum içinde sık sık ayrıma maruz kalmıştı. Aslında bölgenin yerlisi olan Müslüman topluluk, zamanın İngiliz idarecilerince sanki dışarıdan gelmiş bir işgalci gibi lanse edilerek ötekileştirilmişti. 1947 yılında Pakistan ile birlikte İngiliz Krallığı`ndan bağımsızlığını kazanan Hindistan`ın kuzeyindeki Müslümanların büyük bir kısmı, bölünme zamanında Pakistan ve Bangladeş`e göç etmişti. Tarihin en büyük göçü olarak da kabul edilen bölünmede, milyonlarca kişi yollarda ve çatışmalarda hayatını kaybetmişti.