Bununla da kalmayıp camilerin hoparlörlerinden ezan okunmasına yasak getirdi ve ardından medreselerin kapılarına kilit vurdurdu.

Azerbaycan rejimi, sayıları ülke nüfusunun binde birine bile ulaşmayan Siyonistlerin isteği üzerine Müslümanları yoğun baskı altında tutmaktadır. Her alanda engellenen Müslümanların hareket alanları oldukça sınırlandırılmış, ülke Müslümanları adeta esaret altında yaşamaktadırlar. 

Kasım 2010’da bu ülkenin orta dereceli okullarında başörtüsü yasaklandı. Bundan sonraki süreçte resmi olmazsa da diğer eğitim kurumlarında ve kamu alanlarında İslami örtüye ciddi engellemeler getirildi.

Azerbaycan’ın Müslüman kadınları dini problemlerinin ortadan kaldırılması, özellikle de örtü sorununun halledilmesi için yoğun çaba sarf ederken diğer taraftan topluca dua merasimleri düzenleyerek maruz kaldıkları zulmün sona erdirilmesi için çalışmaktadırlar. Halkın bir kısmı İslami örtü ile ilgili devlet zulmünü protesto ederken bu yasağın kalkması için caddelere inip gösteriler düzenlemektedirler. Ancak halkın Bakü’de ve diğer şehirlerde devletin yasaklarını protesto yürüyüşleri polisin şiddetli karşı koyuşundan ve güvenli ortamın olmamasından dolayı biraz zayıflamış görünüyor. Oysa Bakü kentinin yakınlarında bulunan Nardaran’da polisin baskılarına rağmen halkın gösterileri devam etmekte, devletin örtüye getirdiği yasaklardan vazgeçmesi istenmektedir.

Azerbaycan Cumhuriyeti, okullarda İslami örtünün yasaklanması için ileri sürdüğü sebepler basit ve gülünç yaklaşımlardan başkaları değildir. Onlara göre “Orta dereceli okul öğrencileri tek tip elbise ile okullara gitmek zorundadırlar” Oysa bu ülkedeki aydın ve uzmanları bu tür bir yasağın sebebinin bu ülkedeki rejimin İslam’a olan düşmanlığına dayandığını ileri sürmektedirler.

Azerbaycan’da orta dereceli okullarda İslami örtü resmen yasaklanmıştır. Devlet dairelerinde, mecliste ve devlete ait diğer kurumlarda resmi olmazsa da İslami örtü yasaktır. Şu anda üniversitelerde örtünün yasaklanmasıyla ilgili bir açıklama yapılmamakla birlikte yasakların yakınlarda üniversiteyi de kapsayacağı kuşkusu varlığını hissettirmektedir.

Fars Haber ajansının bildirdiğine göre üniversite öğrencileri henüz örtüleriyle okula gidebilmektedir. Ancak ortamı dolduran söylentiler, devletin propagandalarla ortamı hazır hale getirmeye çalıştığı, üniversitelere de bu yasağı getireceği kuşkusunu her geçen gün arttırmaktadır.

Bakü’de Siyonistlerin Nüfuzu

Bu ülkedeki Yahudi nüfusu bütün ülke nüfusunun binde birinden fazla değildir. Burada yaşayan Yahudiler iki kısma ayrılır. Bir kısmına dağlık bölge Yahudileri, diğerlerine ise Eşkenazi Yahudileri denilmektedir.

Farklı yol ve yöntemleri kullanan Siyonistler Azerbaycan halkının saflarına ve hükümete nüfuz etmektedirler. Özellikle ülke basınını, gazeteleri, eğitim ve öğretim kurumlarını nüfuzları altına alıp imkânlarını kullanarak İslam’a karşı yoğun propagandalar yürütmekte, her alanda İslam düşmanlığını işlemeye çalışmaktadırlar

Bakü’de Yahudi havra`larının sayıları çok fazla değil. Ancak faaliyet merkezleri oldukça yoğundur. Bakü’de biri Yahudilere yardım ulaştırma merkezi, diğeri de büyük bir eğitim kompleksi olmak üzere iki büyük merkez bulunmaktadır. Bu merkezlerin açılışı bizzat bu ülkenin cumhurbaşkanı İlham Alivev tarafından yapıldı. 

Azerbaycan’da İslam’ın yayılmasını önlemek için çirkin ve aşağılık oyunlardan geri durulmamaktadır. Siyonist yazar Rafik Taki’nin Hz. Peygamber (Sav)’e dil uzatıp hakaretlerde bulunması bu tür hareketlerden sadece birini oluşturmaktadır. Müslüman halkın yoğun tepkisi üzerine Rafik Taki bir müddetliğine tutuklandı, ancak kısa süre sonra Azerbaycan cumhurbaşkanı tarafından af edilerek serbest bırakıldı.

Bunlarla yetinmeyen Azerbaycan hükümeti ezanın minarelerden okunmasını yasakladı. Müslüman Azerbaycan halkı, bu yasakta da Siyonistlerin parmağının olduğuna inanmaktadır.

İslam’a karşı engellemelerle meşhur hükümet, ülkedeki İslami ilim kurumları olan medreselere de yasaklama getirdi. Azerbaycan Soyvetler Birliğinin elinde olduğu yıllarda ülkedeki hakim Komünist sistem Azerbaycan topraklarından İslami izleri silmek için medreseleri kapatmıştı. Sovyetlerin yıkılmasından sonra Müslüman Azerbaycan halkı Gavi Çay, Celilabad ve Nardaran şehirlerinde medreselerini yeniden inşa etti. Ancak medreseleri yasaklayıp kapılarına kilit vuran bugünkü Azerbaycan rejimi İslam’a düşmanlıkta Komünist rejimi aratmadığını ortaya koyuyordu.

Kaynak: Cumhuriyé İslami Gazetesi

Çeviren: Hanefi Aydın / Doğruhaber