Dicle Üniversitesi öğrencileri Refah'taki saldırıları kınamak için yürüyüş düzenledi
Diyarbakır Dicle Üniversitesi öğrenci toplulukları tarafından siyonist rejimin Refah kampına yönelik saldırılarına tepki göstermek amacıyla yürüyüş yapıldı, basın açıklaması düzenlendi.
Dicle Üniversite öğrenci toplulukları, dün akşam saatlerinde siyonist rejimin Refah kampına yaptığı katliamı ve soykırımı lanetlemek için yürüyüş düzenledi, ardından basın açıklaması gerçekleştirdi.
Dicle Üniversitesi eski Hukuk Fakültesi yerleşkesinde toplanan öğrenci toplulukları, tekbir ve sloganlar eşliğinde öğrenci yaşam merkezine kadar yürüyüş yaptı.
Basın açıklamasını, öğrenci toplulukları adına Dicle Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi 2'nci sınıf öğrencisi Ferhat Furkan Ak okudu.
8 aydır devam eden, günden güne artan zulmü ve soykırımı kınamak için toplandıklarının altını çizen Ak, "8 aydır her gün kınadığımız siyonist çete israil, dün gece "2371 BLOK" adını verdiği ve 4 gün önce güvenli bölge olarak nitelediği Refah bölgesine sığınan Filistinli sivilleri yakarak şehit etti. Artık kınama zamanı geçti; üniversitelerde, kampüslerde, dersliklerde, meydanlarda ve ulaşabildiğiniz her yerde kalben buğz etmenin ötesine geçip, harekete geçmenin zamanıdır. Biliyoruz ki, artık dünyanın dört bir yanı Filistin'dir. Titreyen her yürek, haykıran her dil Filistin için eylemdedir. Bizler bu davayı sadece yüreklerde ve dillerde değil, hayatımızın her alanında, şu an içerisinde bulunduğumuz kampüsümüzde, yarın içerisinde bulunacağımız iş yerimizde ve yetiştireceğimiz nesillerde yaşatmak zorundayız. O zaman, bugünü bir milat bilip, Aksa'nın bahçesinde, özgür Filistinli kardeşlerimizin evlerinde tekrardan bir araya geleceğimiz güne kadar, durmadan, yorulmadan, inancımızı kaybetmeden ve dünyevi kaygılar gütmeden bu davanın birer fertleri olacağımıza hep birlikte söz verelim." şeklinde konuştu.
"Müslüman ve insan olmanın verdiği sorumluluk gereği israil mallarını boykot edelim"
Ak, "Bir Müslüman, bir insan olarak verdiğimiz bu sözü yerine getirebilmek adına, atacağımız ilk adımımız, dünyayı sermayesiyle yönetebileceklerini düşünen bir avuç siyonistlere ders vermek olsun! Özellikle, üniversitemiz içerisinde bulunan, kantinlerimizi zulme ortak hale getiren markaları, tıpkı Allah'ın Resulu yapmış olduğu gibi, Müslüman ve insan olmanın verdiği sorumluluk gereği boykot edelim. Bizler sözümüzü verdik! Ne bir başımızayız ne de yalnızız. Bütün dünya ve bütün insanlık zulme karşı bir arada. Eylemden ne olur demeksizin, her gün ve her saat Filistin için ribatta olan insanlık, devletleri harekete mutlaka geçirecektir. Bunun örneği geçtiğimiz hafta, 3 Avrupa ülkesi olan İrlanda, İspanya ve Norveç'in, Filistin'i özgür bir devlet olarak tanımasıydı. Bundan sonra ne olacak biliyor musunuz? Biz inanıyoruz ki, bu eylemlerimiz çığ gibi bütün meclisleri saracak ve bütün devletler Filistin'i özgür bir devlet olarak tanıyacak. Ancak, bu bir son değil! Aksine yeni bir dünyanın başlangıcıdır. Ve biz yine inanıyoruz ki bundan bir sonraki gerçek, başkenti Doğu Kudüs değil, bizatihi Kudüs'ün kendisi olan ve içerisinde herkesin barış içinde yaşadığı Filistin devletidir!" ifadelerini kullandı. (İLKHA)